bugün

(bkz: bir hakaret kelimesi olarak sıkmabaş)
(bkz: hakarete tebessüm eden mahluk)
her başı açığın modern olmadığını gösteren hadisedir.

ben sana kıçını başını açamazsın demedim, insan olamazsın dedim
toplumsal çatışmanın filizlenmesine temel atan düşünce söylemi. bundan sonra hele bi sözde birlik beraberlik laflarını etsinler de ağızlarının tam ortasına iki tane desteklice çakıyım. gerilerek çakarım hem de yanayakıla ulan!
(bkz: SIKMISSAN gocunmayacaksin)
kadının hakaret ederken yüzünü kaplayan o orgazmik ifadeye ben de dahil oluverdim, içimde daha büyük umutlar besleyerek.
evet, kozasından çıkmayı bekleyen kelebek gibi bekliyordum o hakaretin devamını. istiyordum ki süper modern kadın arabadan insin ve o lanet olası sıkmabaşın kafasındakini çıkarsın. daha sonra alsın ayağının altına o sıkmabaşı ve canı çıkana dek tekmelesin. ölsün istiyordum, zira bir pislik temizlenmiş olurdu ultra mükemmel laik türkiye'den. ve belki o sıkmabaş orada öldükten sonra, ben de gidip cesedine tükürebilecek ve böylece über modern olan benliğimi daha da ileri götürerek muasır medeniyetler seviyesini dahi aşacaktım o insalığımla(!).

aslında evet, insan değilim...
az biledir. bu sıkmabaşların kimileri kafalarına sepet yerleştirirler. kafaları 51 ekran tv benzeri kutu gibi olsun diye.
ben bu kadinlari kozasindan cikamayan kelebeklere benzetiyorum.. halbuki kadinlar kelebektir. aslinda cogu turbanli belkide turbanini cikartmak ister ama cogu kendi ayaklari ustunde duramaz. hem maddi hemde manevi yonden devamli ailesine ve kocasina muhtactir. onlarin dedigini iki edemez ki oysa cogu istemez mi ki saclari havada dalgalansin. kadin olmanin bir suc olmadigi anlasinlar.
(bkz: ya bırakın artık bu geyikleri)
(bkz: yetmedi mi)
gönül isterki herkes birbirine sevgiyle saygıyla yanaşsın, her görüşün sahibi birbirine ilk fırsatta hakaret edeceğine kardeşlik içerisinde yaşasın, sağcısı solcusu her kim varsa aynı ortamda birbirini adam yerine koysun, türk kürt ermeni rum ve bilaire millet çatışmaları olmasın, kısaca insan olunsun ama olmuyor. belki gerçekten inanan sıkmabaş, belki gerçekten ülkenin iyiliğini isteyen mafya ve gerçekten eşitliği isteyen vatan haini-allahsız oluyor. bense gerçekten bir tosbağa olmak istiyorum, ne güzel onların böle bir derdi yok.
tanım: başörtülülere kin dökme biçimi.

ben o kadar mükemmelim ki başını kapatanın da iyiliğini düşünüyorum. aslında onlar da içlerinde başlarını açma özgürlüğü ile yaşıyorlar ama neylersin baskı işte.
aslında o kadar yüzeyselim ki kendi inandığı dinin emri diye bilerek tesettüre giren ile, sadece aile baskısı yüzünden kafasını örten ve bunun sonucunda da "başını örtmüş ama kıçını açmış" sözünün ortaya çıkmasına neden olmuş hareketlerde bulunanları bir kefeye koyuyorum.
yok aslında yüzeysel değilim de işime böyle geliyor, daha kolay kin kusabiliyorum çünkü o zaman.
sözlükteki ya laik ol ya terk etçi zihniyetin tebessüm ettiği hakaret olduğu düşünülen laf öbeğidir. trafikte öküzleşen milletime edilecek hakaret sınıflaştırma üzerinden olmamalı, zira ben daha beter küfürleri sinyal vermeden ota boka dönen tiky kızlara, aygır kadar cipten çıkan pire kadar başörtülülere, geçilemeyecek kadar dar yerlere burnunu sokan kemalist teyzelere de ediyorum, hem de hepsini kucaklayarak, birbirinden ayırmadan.
allah'ın kullarıdır, ki s.kbaşlardan * daha makbuldür.
pkk li de olsa insan insandir önermesinde doruğa ulaşan hümanizm aşkının h'sini tepki olarak göremediğimiz bir olayda geçen söz. hakikaten tehlikenin farkındayız.
köfte gibidirler.

sıkma köftelerden bahsediyorum. sakız mı diyorlardı bir de; her neyse.

neyse işte bunlar şekilsiz olur. biz mümkünse köftenin üzerinde parmak izi olmayanını tercih ediyoruz.

tabi çiğ köfte hariç, yanına bile yaklaşamazlar. tatsız tuzsuz ı-ıh.
ergenekon andıççılarının, halkı başörtülülere düşman etmek için kullandıkları bir sıfat.

not: sıkma sensin basta sana sana girsin, en muhteşem cevabı barındıran cümle olacaktır.
(bkz: sıkma portakal)
bu sıcakta bu fedakarlıkla en asil duyguların insanlarıdırlar. bu sıcakta o başörtüsünü takmak dine bağlılıktan başka hiçbirşeyi ifade etmez. insan bu sıcakta "s*kerim siyasetini de simgesini de" der amacı bu olsa. ama bunu anlayamayacak beyinsizler sadece hakaret eder.
(bkz: allah ın kızları)
tecavüzcü coşkun ve nuri alço'nun viski içip tavla oynadıkları inşaata geç vakitte topu kaçan embesil lafı. her söylediğinde içkisine bir ilaç daha atılası ve her seferinde nuri alço'ya emanet edilesi. o yorulunca rocco o yorulunca coşkun.
ya cahillikten ya da din düşmanlığından söylenebilecek bir cümledir.
kahrolası pis zenci diyen birisi günümüzde ırkçı diye suçlanıyorsa,
allah'ın sıkmabaşları diyen birisi de bilakis ırkçılık yapmaktadır. lan bu kadar zor mu, insana insan değeri vermek, geçtim gülmeyi*, bu kadar zor mu ?
sıkmabaş, dinci, milliyetçi, ulusalcı, laikçi*. hep bi -ci, -cu falan fıstık bıdı bıdı bık bık.
yeter yahu insansınız nihayetinde 25 cm den 16 cm deliğe sıçıyoruz hepimiz.
ben üstünüm diyen 3 gün yemesin içmesin ve sıçmasın, sonrasında benimle birlikte maraton koşsun. o zaman dediği her türlü sınıflandırmayı kabul ederim.

tanım: söyleyen kişinin ırkçı tavrını belli eden kelime öbeği.
geri toplum erkeklerinin ihtiyaç gidericileridir.
nasıl bir zihniyettir ya rab! yanlış park eden türbanlı diye hakaret edilebilir düşüncesi hangi aklın ürünüdür? biliyorum sen aklı dağıtırken böylelerini de hesaba kattın tabii ki..ibret de lazım bize, böyle malları görüp yanlışın ne olduğunu öğrenmek de...
(bkz: sikacaksın böyle malların başını)
eşarp fetişleridir. (bkz: küfür ederek allaha yaranmak)
ne kadar aydın! ne kadar açık görüşlü! ne kadar atatürk'e bağlı! olduğunu gösteren kişi cümlesi. yazık ya acıyorum böyle düşünenlere tv' de izledikleri tuncay özkan, nur serter vs gibi kişilerin laflarının aynısını dışarıya sarfederler hiç sorgulamadan. atatürk' te olsa söylerdi değil mi ayrımcılık yapın, ülkenizin ömrünü kısaltın diye. len bari ata' nın arkasına sığınma hiç alakası yoktur onun böyle düşünenlerle. yıllardır aynı siyaset, aynı laflar. başka birşeyler yapında ülkenize, milletinize faydanız dokunsun!!

(bkz: sen geç içeri geç)
güncel Önemli Başlıklar