bugün

Allah hiçbir yerdedir ve dahi her yerdedir.
kitaba göre, "şah damarından yakındır"
yaradıcının gökte olduğu inancı, gök tanrı ( tengrizim) dininden kalma bir inançtır. islam dinine ait hiçbir kaynakta "allah göktedir" ifadesi yer almaz.

"Gökteki ilah O’dur, yerdeki ilah da O. Bütün kararları doğru olan ve her şeyi bilen O’dur.” (Zuhruf, 43/84)
Zuhruf suresinden de görüleceği üzere, islam, allah'ın hem yerde, hem gökte olduğunu söyler...

"Yoksa semada olanın üzerinize taş yağdıran bir rüzgâr göndermesinden emin mi oldunuz?" (Mülk, 17)
Mülk suresi 17 ayetini örnek gösterip, işte "sema" denmiş yani allah göklerdedir diyeceklere cevap olarak, araplar yerden yüksek olan her şeye "sema" derler...atın sırtı da semadadır...ağacın dalları da...Öyleyse “Allah semadadır” sözü, ona bir yer belirlemek için değil yüceliğini ifade içindir.

tüm bu bilgi yumağının içinden çıkan sonuç, "allah gökte değildir" diyen sünni doğru söylemektedir...gökte olduğuna inanılan tanrı, tengri'dir...( gök tanrı)
Muhkem ve müteşabih ayet ayırdını bilmeden ‘istiva’ ve ‘gökte bulunan’ deyimleri hususunda sırf meale binaen tefsir yapılamaz. Bu zarfiyyet manasına gelir ki zarf, zarf olunandan büyüktür. Dolayısıyla mealen aldığınız gök allah’tan büyüktür manasına gelir. Bu da anca müşebbibe mezhebi taraftarlarının işidir. Müteşabihin tevili haddim değildir ancak ayetten maksat bildiğimiz gök değil, deyim yerindeyse her şeyden üstün olan semadır.
doğru diyen müslümandır.

allah zamandan ve mekandan münezzehtir. illa bir yer söylemek icap ediyorsa allah vicdanlardadır. bir olayda, bir halde, bir durumda vicdanımıza danışalım. bizi doğru ve isabetli sonuca ulaştıracaktır.