bugün

Alkol almayanların asla anlayamayacağı gerçek. Bugüne kadar alkol sayesinde ne işler yaptım ne işler. Esmeri, Sarışını, açığı, kapalısı. Hepsi birbirinden güzeldi.
bazı duyguları yoğunlaştırıp bedeni uyuşuk yapması dışında bir numarası yok. kimi kişiyi sinirli yapıyor
meyve şarabı falan değilse, ya da iki biradan fazlasıysa kötüdür, ya da bir vişne vodka da olabilir.
teknik olarak alkol beyin nöronlarımız arasındaki bağlandığı zayıflatır ve hatta tamamen kesebilir ve böyle olunca düşüncelerimiz, hareketlerimiz ve algılarımız kısıtlanır. Fakat bu alkol etkisini beynimizin belirli bir bölümü için yönlendirebilirsek (ki bu mümkün değil) çok daha iyi konsantre olabilir, algılarımızı güçlendirebilir, duygusal tetikleri azaltıp tamamen mantıksal düşünceler ile hareket edebiliriz. Yani alkol aklı açabilir.
(bkz: alkol sigara ve uyuşturucunun katkılarıyla)
aydınlatıcı bir gerçek.

bundan sonra sınavlardan önce iki şişe viski içiyoruz.
evet, içip derse girmeyen bunu bilemez. hele bide derste antik kültür anlatılıyorsa o gizem dolu ders alkolün kafasıyla enfes olur. siz gidin din çekip bonzai etkisi yaşayın.
Bir gerçek. Hem analitik hem de sanatsal zeka açısından kendimi aşmamı sağlıyor. Algı kapılarımı sonuna dek aralayıp zihnimi özgür bırakıyor. Böylece evrende zamandan bagimsiz bir sekilde istediğim yere gidebiliyorum. Tanrılarla sapkalarimizi takip galaksilerarasi beyzbol oynuyor, peygamberlerle evrenin kiyisinda oturup sohbet ediyor, meleklerle sönmüş yıldızların uzerinde dans ediyorum. Olmayani var ediyor, var olani yok ediyorum. Elbette yapamadigim seyler de var. Onlar da bende kalsin. Sadece var oldugunu soyleyebilirim. Bunun disinda evrenin tamami neredeyse benim.
ayılınca ise alkollüyken düşünülen o dahice ve muhteşem fikirler, görüşler yerini tam bir hayal kırıklığı ve ne salak salak düşünceler bunlar, asla olmaz, (bkz: bi daha içmiycem) gibi sözlere bırakır.