alismamis gotte don durmazmis

(bkz: çarşı iti ev beklemez)

"eşşşeğe altın semer vursan, eşşşek yine eşşşek".. bunu der bu söz. istedigine böl, istediğinle kiyasla olmaz! budur... olmaz. en yakin örnegiyle bakalim hadi şu söze. düşük bel kot! sevmeyen sevmez tamam. ama kotunu g.t deliğine kadar çekmeye alışmış biriyle git düşük bel kot almaya hadi. daha kabindeyken g.tunun içine kadar çekmeye çalisir. kabinden cıktıktan sonra da iki eliyle belinden yukariya, ceker . daha da cek iyice icine cek.

oldu mu?

+ oldu evet( olmadı yavsak olmadi! ne s.k yemeye düşük bel almaya çagırdın beni, boyle olacagini biliyordum ben)

bunu ornekledim sanki rahatladim.. yok rahatlamadim.

kısa kesip soyleyeyim; beklentilerine bir şekilde çok istemediğin halde ulasırsan, durmaz bu. içinde kalanlari bir gun yapacak hale gelebilirsin. maddi veya manevi. herkes için mumkun biliyoruz. hayat bu. ama tırnağını kesmeden törpülermeye çalışırsan senin bu hayat dediğinde, törpü alacak durumun dahi * olsa sırıtırsın.

sıkça yapmadığın birşeyi eline yüzüne bulaştırdığının ya da bulaştıracağının habercisi olan söz.

"insan yedisinde neyse yetmişinde de o olur!" gibi kişiye güvenmeyen, acizlik aşılayan sözüm ona atasözü. sen ot geldin, ot gideceksin, eşeğe altın semer vursan eşek eşektir ama paralı eşektir vb. çok var bunlardan.

doğrusu çabalarsan alışmamış götte bile don durur olmalı.

klasik zenci tiplemesidir. ataları afrikadayken bu bölgelerini yaprakla kapattıkları için 4. veya 5. kuşak torunlarının a.b.d.' de (daha sonradan tarz olmuş) üstlerine bol şeyler giyerek alışmamış olduklarını ifade ettikleri, yürürken bile düşen kıyafetlerin neden olduğu durumun genel adıdır.

şöyle de algılanabilir belki;

- nitelikleri itibarı ile insanı hak etmediği bir makama oturtursan, oturttuğun makam boş kalır.