bugün

hayata dönüş operasyonu sırasında cezaevleri genel müdürü olan ve "hayata dönüş" adı altında katlettiği onlarca tutsağın kanına karşılık devlet üstün hizmet madalyası verilen zat.

cemil çiçek bu ödülü verirken;

"-size tuhaf gelebilir ama" gibisinden bir laf ediyor.

yok cemil bey, bize tuhaf gelmiyor!
hakkında karar vermek durumunda olduğu insanlarla aynı masada ve aynı mekanda bulunabilen ve bunu da "laflarımız birilerine batmış anlaşılan" gibi 3. sınıf siyasetçi ağzı ile olağanlaştırılabilen "hukuk insanı".

"evrensel hukuk normları"na göre ise bir hakim ve savcı asla hakkında karar alması gereken insanlarla bir araya gelemez, görüşemez, bir ilişkisi varsa bunu sonlandırır ya da o karar aşamasında affını ister ki duygusal davranma ihtimalini hukuka saygısı çerçevesinde kendisi bitirsin.

ama ağızlarını her açtıklarında hukuktan bahseden bu ve bunun gibi şahıslar maalesef hukuka en çok zarar verenler olagelmişlerdir.

yapması gereken şeyler konusunda derinlemesine hukuk bilgisi olmayanların bile az çok fikir sahibi olduğu hukuku ihlal etmiş kişi. "şemdinli davası" savcısının görevden alınmasında ise payı olan hukuk ve adalet katillerinden.
hakkındaki sabancı suikasti ile ilgili karartma iddiaları can dündar tarafından onanmış kişi.

--spoiler--
can dündar / milliyet

insan izinli de olsa gazetelere göz atmadan duramıyor. tatildeyken bir fotoğraf ilişti gözüme:
şu ara dikkatleri üzerinde toplayan hâkimler ve savcılar yüksek kurulu’nun bir üyesi... bir ergenekon sanığıyla birlikte...
fotoğraf “skandal” başlığıyla verilmiş.
üyeyi tanır gibiyim.
evet o!
ali suat ertosun.
* * *
hafızam 10 yıl önceye götürüyor beni...
1999 başı...
o zaman atv’deyim. sabah’ta yazıyorum.
sabancı suikastıyla ilgili “içerden” bir bilgi geliyor:
“bu iş karanlık... duyar biliyor. konuşmak istiyor.”
gerçekten de cinayetin tetikçisi olarak bilinen mustafa duyar, bildiklerini anlatmak için “itirafçı” olmak istemiş; ama bu talebi, “geç kaldığı” gerekçesiyle reddedilmişti.
acaba yargıya anlatamadığını bize anlatır mıydı?
dönemin adalet bakanı hasan denizkurdu’nu aradım. “duyar’ın söyleyeceklerinin yargıya yardımcı
olabileceğine” ikna oldu.
“ama kendisinin de oluru gerekir” dedi.
yazılı olarak başvurduk, duyar olur verdi, bakanlıktan izin çıktı.
kamerayı kapıp afyon cezaevi’ne gitmek üzereydik ki, ceza ve tevkifevleri genel müdürü ali suat ertosun’a takıldık. bakan’ın iznine rağmen röportaja olur vermiyor, mevzuata aykırı olacağını söylüyordu.
gidemedik.
* * *
bizim yerimize başkaları gitti duyar’ın “ziyaret”ine...
bizi oyalayan bakanlık bürokrasisi, “karagümrük çetesi”nin afyon cezaevi’ne nakline izin vermişti. bu çete, 2 hafta sonra, duyar’ı cezaevinde öldürüp susturdu.
ardından susturulma sırası, duyar’ı öldüren karagümrük çetesinin liderlerine geldi. ama onlar direndiler. ve cezaevinde isyan çıkardılar.
o isyanda karagümrük çetesinin lideri nuri ergin kameralara;
“bu devlet bana mustafa duyar’ı öldürttü” diye haykırıyordu.
bir başka pencereden kardeşi vedat ergin bağırıyordu:
“veli küçük’ü arayın; beni sorun. başka da bir şey demiyorum.”
nuri ergin, isyanla ilgili davada ise şöyle demişti:
“ergenekon savcısı zekeriya öz, sabancı suikastıyla ilgili bir şeyler oraya çıkarmak istiyorsa ali suat ertosun’un neden mustafa duyar’a yakınlık gösterdiğini sorgulasın.”
* * *
oysa işler tam ters yönde gelişti.
öz’ün kaderi ertosun’un eline geçti.
çünkü geçen 10 yılda başbakanlar, bakanlar değişti; ama ertosun’un önlenemeyen yükselişi her devirde sürdü.
f tipi cezaevi dayatmasında ve 32 kişinin ölümüyle sonuçlanan “hayata dönüş operasyonu”nda da başrolü oynayan ertosun, önce “devlet üstün hizmet madalyası” ile ödüllendirildi.
sonra yargıtay üyeliğine atandı.
ardından da hâkimler ve savcılar yüksek kurulu (hsyk) üyeliğine getirildi.
ve sonunda ergenekon operasyonunu yürüten savcı ve hâkimlerin tayininde söz sahibi hale geldi.
şimdi akp bundan şikâyetçi...
başbakan, hsyk’daki “istenmeyen gelişmeler”den bahsediyor.
hükümet yanlısı basın, yıllar yılı hiç ilgilenmediği olayları gündeme getirerek ertosun’u keşfediyor.
* * *
iyi de, bilin bakalım ertosun’a “devlet üstün hizmet madalyası” verilmesini kim teklif etti?
cemil çiçek...
madalyayı boynuna kim taktı?
bülent arınç...
onu hâkimler ve savcılar yüksek kurulu’na kim tayin etti?
abdullah gül...
şimdi hükümete “kendim ettim, kendim buldum” türküsünü mü tavsiye etmeli?
yoksa devletin, sanıldığından da derin olduğuna mı hükmetmeli?
--spoiler--
truva atı. bu zamana kadar sadece ankara cumhuriyet başsavcılığına atanması engellenmiş. ne tesadüf ki o engellemeyi yapan da dönemin hsyksı. akp döneminde bu kadar yükselmesinin sebebi cemil çiçekin devletlü bakanlığıdır. ha bir de yemek yemeyi çok seviyor.
eski ceza ve tevkif evleri genel müdürü. şimdinin savcılar ve hakimler yüksek kurulu üyesi "hukukçu".

f tipi operasyonu sırasında genel müdür olduğundan, o dönemdeki direnişte çok sayıda insanın öldürülmesinden sorumlu tutuluyor.

bugünlerde 7 kişilik savcılar ve hakimler yüksek kurulu'ndeki tıkanmanın da sebebi olarak gösteriliyor.

hatta sabancı suikastının sorumlusu dev-solcu mustafa duyar'ın önce kollanması, sonra da itirafçı olmaya kalkınca bunun engellenmesi, can dündar' ile onun görüşme talebinin kabul edilmemesi, sedat ergin ve vedat ergin kardeşlerin aynı cezaevine nakledilerek bir hafta sonrasında da m. duyar'ın öldürtülmesi; ardından mafyacı kardeşlerin başka bir cezaevinde çakıcı'nın adamlarına öldürtülmek istenmesini engellemek için kardeşlerin çıkardığı isyanda 5 kişinin ölmesinin de sorumlusu olduğu öne sürülüyor.

bu cezaevi isyanı sırasında demir parmaklıklı pencelereden vedat ve sedat ergin kardeşlerin bağırmaları hala akıllarda:

- mustafa duyar'ın ali suat ertosun tarafından neden kollandığnı bir araştırın bakalım!
- bu devlet bana mustafa duyar'ı öldürttürdü!
- işin aslını öğrenmek isteyen veli küçük'ü arasın!

can dündar'ın bu konulardaki 10 yıl önceki yazısı; taraf gazetesinden alper görmüş'ün deşmesiyle gün yüzüne çıktı. 10 yıl önce bu işlerin içindeki bürokratın ali suat ertosun olduğu ise bugün artık ortaya çıkmış bulunuyor.

2. ergenekon davasının açılmaması için ve mevcut ergenekon savcı ve hakimlerinin ani biçimde değiştirilmesi için shyk'da direnerek düzenleme yaptırmaya çalışan kişinin bu geçmişi görülünce çabasının anlamı daha da ortaya çıkıyor.

hala ergenekon davasının ardında başka şeyler arayanlar için iyi bir öyküsü var ali suat ertosun'un.

cemil çiçek tarafından desteklenmesi not edilmeli.

hukuk adınaysa acınası bir durum, o ayrı.
basın toplantısı yapıp hayata dönüş operasyonunu ve f tipi cezaevlerini savunan hsyk üyesi.
biraz önceki basın açıklamasında kendisine sorulan ve cevapsız kalan onlarca sorudan en vurusucu sanırım şuydu:

"bürokrat olduğunuz dönemde hayata dönüş operasyonu adındaki çalışmayla 120'nin üzerinde insan öldürüldü. ve sorumlu olduğunuz dgm'ler yakın bir zamana dek sıradan insanlar ve farklı örgütler için aynı hukuksuzlukları sürdürürken sesiniz çıkmadı. ama bugün arkadaşınızın da zanlısı olduğu, iddia edilen ergenekon terör örgütü davasında bu talepleri dile getiriyorsunuz. ne değişti?"

çok güzel bir soruydu ve cuk oturdu. cevabı çok tatmin ediciydi: "bir yanlış önceden belirtilmediyse bugün de mi belirtilmesin? o zaman fırsatım olmadı."

hımmm.
"terörle mücadele yasası nedeniyle yargılanan herkes teröristtir" görüşü ile hayata dönüş operasyonu gibi insanlık suçlarını yönetmiş ve bugün de utanmadan savunabilen bir zat.

kaynak: oral çalışlar
artık istifa etsin ayıp!

hakkında yazılan, çizilen, söylenenlerin haddi hesabı yok. konu ile ilgili ekrem dumanlı' nın muhteşem bir yazısı:

http://www.zaman.com.tr/yazar.do?yazarno=1030

bir de bugünkü basın açıklaması esnasında vakit gazetesi muhabirine yapılan muamele:

http://www.haber7.com/video-galeri.php?cid=1835
ne istifa edecektir, ne de bir yere gidecektir...

karanlık adamlar, bazı noktalara nasıl ve ne hızda yükseldiği anlaşılamayan adamlar, kimlerin ne şiddetle desteklediği algılanamayan adamlar, yaptığı sınır tanımayan kanunsuzluklara her dair uygun bir minare kılıfı uydurulmuş adamlar istifa etmezler. misyonlarının muhteviyatında her ne şart olursa olsun sağlanan mevkide cansiperane bir mücadele gerektirse de durmak vardır.

o nedenle burası türkiye arkadaşlar, herkesin yaptığı yanına kar kalır.

hukuk sadece sıradan insanlar için vardır.

"kanunlar ince ağlardan yapılmış eleklere benzerler büyük sinekler ağı yırtarken yalnızca küçük sinekler ağa takılırlar"

burası türkiye, herkesin yaptığı yanına kar kalır, hafızalar çok kısa sürede tazelenir, her şey çabucak unutulur. hayat devam eder.

nihat genç'in deyişiyle;

" biz millet olarak tecavüz sahneleriyle masturbasyon yapan bireyleriz, bizden olumlu şeyler beklemeyin..."
ertuğrul özkök, tosun'a çok acımış. sebebi ise vakit gazetesi muhabirinin zavallıcığa çok yüklenmesiymiş. yazısının girişinde tosunla ilgili haberleri tırnak içinde hükümet yanlısı gazetelerden takip ettiğini söylüyor. bunu neden özellikle belirttiğini anlamak çok zor değil. çünkü bu tosuncuk hiç de temiz bir geçmişe sahip değil. bunu can dündar da söylüyor, oral çalışlar da. ama o özellikle hükümet yanlısı gazeteler diyor ki yanlı bir tutum var izlenimi verilebilsin. maksat "kutsal ittifak" çerçevesinde ergenekoncuları "mazlum, masum" gösterebilmek.

yazının devamı ise trajikomik. hükümet yanlısı medyanın ağır bir propaganda yürüttüğünden söz ediyor. burada şu soruyu sormak hakkımız değil mi? bu ülkenin en büyük medya kuruluşları kimin elinde? en etkili medya organları kimin? sen elindeki tüm imkanlarla davanın seyrini değiştirmeye yönelik yayınlar yapmıyor musun? açık açık ergenekoncuları savunurken bunun adı cesur gazetecilik mi oluyor?

yer miyiz bunu? yemeyiz. işte eylee ertuğrulcuğum sen bırak bu işleri, git şarabını iç, gez, toz, paris milano bekler. böyle duygusal yazılar da yazma bi daha. içim burkuluyor.
idamlık suçlamalarla karşı karşıya olan adamdır.
iddialara göre mason üstadına suikast iddiasıyla gözaltına alınan hacı ali hamurcu tarafından 2007 yılında bi avukatın ofisinde tam iki defa görülmüştür.
eee buradan da Ali Suat Ertosun’un Ergenekon Ağır Silahlı Mekanize Terör Örgütü’nün hedefleri doğrultusunda mason üstadlarına suikast planlamak suretiyle ülkeyi kargaşaya sürükleme ve Türkiye ile israil’in arasını açma planları yaptığını anlayamamak için deli olmak gerekir herhalde.
istifanın şerefli bir müessese oldugunu ispat etmiş bir bürokrattır kendisi, ergin kardeşler denilen katiller, sabancı suikastı sanıgını bize devlet öldürttü, ali suat ertosun bizi ve onu aynı cezaevine nakletti, emri veli küçük verdi demesine ragmen hala istifa etmemiştir, hala ergenekon savcıları ile, faili mechuller davası savcıları ile, kck davası savcıları ile ugrasmakta, bakan direnmese hepsine gününü gösterecektir ertosun ama bakan izin vermemektedir.

bugün buyurmuş ki, tübitak ın bilirkişiliginde hazırlanan danıştay güvenlik kamerası kayıtlarının silindigi ile ilgili raporunu hakim kabul etmek zorunda degil demiş, helal olsun senden hayırlı bir söz duymamız mümkün degildi zaten, acaba bu rapor kabul edilse, danıstay saldırısı oldugu anda danıstay genel sekreteri olan kadın, güvenlik kameralarından sorumlu olan görevli kadın, saldırıdan 1 ay sonra hsyk ya üye seçilmesi, sizin o ergenekon savcılarını almak üzere işbirligi içinde oldugunuzu arkadaşınız oldugu için mi bu açıklamayı yaptınız?
derin cemil çiçek' in kollama ve beslemesiyle ak parti' nin gözünü oymuş hsyk üyesidir. yaz kararnamesinin imzasına ramak kala cebinden kritik davaların hakimlerini değiştirme teklifine cüret etmiştir. bahanesi iş yoğunluğudur. iş yoğunluğu ise niye görevden alıyorsun derler adama.
"hayata dönüş" diye adlandırılan yargısız infazların yargı ayağındaki tetikçisi...
bir televizyona yaptığı açıklamayla bana yuh dedirtmiştir. aynen şöyle diyor. hakimler ve savcılar hukuku çiğnediklerinde görevden almayacakmıyız.

alamazsınız beyefendi. alabilmeniz için hakkında soruşturma açılıp hukuku çiğnediğinin soruşturma ve mahkeme kararıyla kabul edilmesi gerekir. senin kafana göre hukuku çiğniyor diye kimseyi görevden alamazsın. sen hakim ve savcılartı yargılayacak bir mahkeme değilsin. bir mahkeme bir hakim ve savcının hukuku çiğnediğini görür, tespit eder, cezasını keser, siciline işlenir ve o zaman sen devreye girersin. "bana göre yanlış karar veriyor" deyip tüm hakim ve savcılar yerine karar veremezsiniz. her mahkemenin verdiği kararları sorgulayıp siz karar verecekseniz nerde yargıç ve savcıların bağımsızlığı?

ayrıca sen önce hakkında çıkan ses kayıtlarında yaptıklarının hesabını ver.
http://www.8sutun.com/Ert...yd%C4%B1-benim_89942.html
hakimler ve savcılar yüksek kurulu nda tüm üyeler istifa ederken, koltuğunu bırakmayan zat. enterasan geçmişine bakılınca neden istifa etmediği de ortada.
hsyk ergenekon şubesi.
aklı fikri ergenekon savcılarını görevden uzaklaştırmak.bu yüzden geçmişte tıkandı hsyk toplantıları.
geçmişte yaptığı işlere bakılırsa işte derin devletin , ergenekonun , bürokrat-yargı ayağı diyeceğiniz kişi.
suratında meymenet yok adamın , adeta içinin kötülüğü yüzüne vurmuş.
güncel Önemli Başlıklar