bugün

haklı olan fenerlidir. nitekim kendi sahamızda itici bir taraftar grubu olmadan, kondisyonumuz hiçbir takıma, hiçbir sahada, alex'li savunma hattıyla yetmiyor rakip hücumuna. takım olamıyoruz maalesef.
keşke alex gitse de hangi sistemde oynarlarsa oynasınlar diyen beşiktaş'lı ile aynı fikirde olan fenerlidir.
son zamanlarda benimde katıldığım bi sistemdir. ama alexsin her zamanki yerinde pasları ve her maçta en az bir golünün bulunması ikilemde bırakıyor insanı.
mantıksız olan fenerlidir. evet 4-3-3 dünyanın önde gelen klüplerinin tercih ettiği bir pozisyondur. lakin son haftalarda o formsuz alex sayesinde bir kıpırdanma olmakta. şu an 4-2-3-1 şeklinde oynamaktadır ki bu türkiye liginde 4-3-3 e göre daha avantajlıdır. eğer sen 2 sağlam orta saha ile türkiye ligindeki vasat takımları yenemiyorsan bunun 4-3-3 ü 4-2-3-1 i olmaz. mesela 4-2-3-1 şeklinde bir kadro yapılsa fenerbahçe'de sağlam bir stoper, bir sol back, cristian yerine selçuk inan tarzı bir oyuncu ve güzel bir sağ açık oyuncu ile türkiye ligindeki çoğu takımı rahatça dağıtır. sorun sadece stoper, sol back ve orta göbekte.
not: tarafsız bakan bir galatasaraylı.
aykut kocaman teoride doğru düşünüp pratikte yapamamıştı. şu an takımı sırtlayan belki tek adam alex ama diğer hızlı oyuncuların oyununu çok etkiliyor. stoch ve dia bu sistemin tam adamıdır. şuan tek sorun orta üçlünün çok dirençsiz olması, eğer bu sistemde oynayacaksak orta üçlüyü de çok dirençli ve mücadeleci oyunculardan kurmalıyız. alex takıma uymuyor, takımı kendine uyduruyor.

ayrıca alex tam anlamıyla takımı kendine bağlamış, o olmayınca takım kafası kopmuş horoz gibi davranıyor. çünkü onlarda artık kendi oyununu oynayamıyor, alex araya top atsın, adam eksiltsin gol atalım zihniyetinde sahadalar. dünkü maçta olduğu gibi, ne defansa geliyorlar ne ortsahada görünüyorlar. alexli fenerbahçe bir kişi eksik oynamıyor, sadece bir kişi oynuyor o da alex.