aldatıldığını aldatınca anlamak

enpati kurmanın en güzel şeklidir.her insan aldatılır karısına nişanlısına sözlüsüne sevgilisine nekadar güvensede lastik bir yerde patlar ve doğru gibi gözüken şey aslında kısa bir süreliğine olsada değişir bizler ise görmek istediğimiz şekilde gördüğümüz için farkına varmayız.

eski bir kız arkadaşım vardı askerlik araya girince ayrılmıştık bir gün boş bir mesaj geldi bende sazanlık yapıp cevap verdim.birde eski kız arkadaşım sohbet hoş beş derken nişanlanmış evlenme arifesindeymiş benle buluşmak istedi bende yıldız parkına götürdüm arabada yiyiştik vuruştuk derken inanın nişanlısı aradı.

nişanlısı;soruyor nerdesin aşkım alış verişe çıktım haticelerle gelicem yada sen beni al dedi.
okadar rahat ki cocuk tamam aşkım dedi nerden alatım seni metro city den alırsın dedi falan filan

sonra biz yine başladık yiyişmeye derken kendimden iğrendim ama haya böyle bir daha görüşmedik şu anda evli ve iki cocuğu var hala arıyor ama ben karışmıyorum.

(bkz: aldatan aldatılır)
(bkz: yuva yıkanın yuvası olmaz)
(bkz: eden kendisine eder)

gibi cümle ve atasözleri ile karşılık verilebilecek konu başlığı.

ama dünya öyle bir hale geldi ki, bazen aldatan aldatılmıyor, yuva yıkanın da yuvası oluyor, eden kendisine değil ettiğinin içine ediyor.

o zaman bazen insanın içinde yaradana karşı şu duygular oluşabiliyor:

(bkz: allah ın adaletine inanmamak)
(bkz: allah a inanmak ama güvenmemek)