bugün

kişinin özgüvenini sıfırlayan, o ana kadar duyulan hislerin hepsini nefrete çeviren, insanda hep uyuma hissi yaratan olgu. bir nevi kurulan hayallerin yıkılması.
acemi bir şair tarafından şiire dökülmeye çalışılmış hadise... *

değil mi ki geçmişimde bir kara lekesin?
sen beni nasıl aldattın anlatsan ne olur anlatmasan ne?
değil mi ki geçmişimde bir kara lekedir?
ben bunu anlasam ne olur anlamasam ne?

sen en fahiş hatasını yapıyordun hayatının.
hiç bitmeyecek sandın gece, hiç doğmayacak sandın güneş
hiç gitmeyecek sandın ayı,
ben çoktan açtım haberin olsun rüz-i mahşerde sana davayı...

nasıl berbatsa senin olmadığın hayat,
bir başka adamın olduğu hayat da o kadar berbat,
adını koyamadım bu tarifsiz mel'un duygunun
hadi beni nasıl aldattın bir daha anlat...

sırrımı içime kustum, içimi şiire,
neyleyim artık yanlız benimsen,
neyleyim artık hanı sarayı?
ben çoktan açtım haberin olsun rüz-i mahşerde sana davayı...
güçlü bünyeler için şemsiyesiz sağnak yağmur altında kalmaktır sadece,geçici ve önemsiz bir tahribat bırakır,güçlü insanlar ayrılmak yerine aldatmayı seçen kimseleri pek önemsemez,es geçer
anlatılmaz yaşanır cinsinden olup
Allah düşmanımın başına vermesin'e sıkı bi örnektir..
esra akkaya adlı hanım kızımızın başına gelen olay...
(bkz: sanem çelik)
(bkz: aldatan aldanir)
geber inşallah nasıl yaparsın bunu bana, saçımı süpürge ettim ben sana yıllarca vb. kelimelerin kullanılmasına yol açan eylem.
üzülmeye değmeyecek bir olaydır, ne kadar erken olursa o kadar iyidir zira koyunda beslenen yılan küllüyen zarar ziyandır. ancak yine de hasar gören bir bünye vardır. hiçbir acı kalmaması için aldatıldıktan sonra ilişkiyi bitirmemek gerekir, önce aldatıp akabinde terketmek müthiş rahatlatıcı bir eylem sırasıdır.
(bkz: ben yaptım ordan biliyorum)
(bkz: dişe diş kana kan intikam intikam)
kız: peki seni aldatsam napardın? intikam alırmıydın?

çocuk: 5 para etmez fahişeler için ne üzülürüm,ne intikam alırım. benim sevgim inan ki çok büyüktür, ama nefretimde büyük olur, kendi nefretimden korkarım, çıldırırım. ama umursamam, bi orospu için ortalığı birbirine katamam. öyle karaktersiz bi insana aşık olduğum, yanımda tuttuğum, sevdiğim, seviştiğim için kendimden utanır ve banyo yaparım ki pisliği üzerimden gitsin!
insanın o ana kadar olan düşüncelerini altüst eden, lanet, rezil bi durum ama aldatılan için rezil degil aldatan için.
ne kadar acı.sevdiğin insanların seni böylesine aldatması.ne yapabilirsinki.hiçbirşey.aldatılan sensindir ve elinden hiçbirşey gelmez.bunca zaman geçirdiğiniz beraber anlar bir hiç uğruna feda edilmişse elinden hiçbişey gelmez.sadece,sadece ağlayabilirsin.içindeki nefreti,kini ve ACIyı kusmak için sadece ağlayabilirsin.gözyaşların yanaklarını yaksada,kalbini acıtsada ağlamaktan başka çaren yoktur.ve her zamanki gibi kaybeden yine sensin.ağlayan yine sensin.bu kadarı yeterli değil mi.bu kadar acı,kan,gözyaşı bu lanet dünyadan göç etmen için yeterli değilmi.evet bunu sende biliyorsun.gitme vakti.geçmişte yaşadığın herşeyi bir an için düşün.bu yaptığına pişman olacakmısın.tabiki hayır.devam et.o bıçak seni bütün bu pisliğin içinden alıp huzura kavuşturacak.ne bekliyorsun.senin için sevgi,aşk gibi iğrenç duygular yok.bunu kabullen artık.ve o bıçakla yapman gerekeni yap.evet işte böyle,devam et,devam et.mutlu değilmisin.biliyorum bu hayatının tek doğru kararı,bunu defalarca söylemene gerek yok.şimdi yerine otur ve bu muhteşem kırmızılığın akışını seyret.ne kadar güzel değil mi.ne kadar güzel süzülüyor.her damlasında yaşadığın iğrençliklerden parça var.ve o artık senden uzaklaşıyor.buna sevindiğin gözlerinden okunuyor.seni mutlu görebilmek çok güzel.gözlerini kapamadan önce bana bak.seni sevdim.ama bunun anlamını bilmiyorsun.şimdi huzura kavuştun işte.elveda.mutluluklar...
sevdigimi bir başkasıyla paylaşmak....duydugumda bile tüylerimi diken diken eden bi durum!!! ama genelde bir çok insanın da başına gelmesi muhtemel bir durum.
allah kimseye göstermesin denilen olaylara örnektr
sinir sahibi biri için cinayet sebebidir.
(bkz: pişman değilim)
kabullenmesi çok zor durum.
ben senle bir gunu bir omre kiyaslarken
sen benden habersiz baska kollarda uyuyormussun..

sozlerini soyletebilecek, eger sevmeye devam edebiliyorsaniz yasadiginiz her ani nasil diye sayiklayarak gecireceginiz, bi sure sonra gozyaslariniz yanaklarinizdan suzulup t-shirtunuzu islattiginda agladiginizi sasirarak fark etmenizi dahasi olur olmadik yer ve zamanlarda bu islak t-shirt sendromunu yasamanizi saglayabilecek, yeryuzunde her mekanin cehenneme denk olmasina sebep olabilecek eger sevdiginiz kisiyi o sizden af dilemedigi halde affederseniz ikinize de hayati olduk olmadik durumlarda zindan edecek durum.
(bkz: dal ruzgari affetse bile kirilmistir o bir kez)
aynı zamanda aldanmış olmaktır ki büyük acıdır..hiçliğin tavan yaptığı andır.sevgiye, saygıya inancınızı yitirdiğiniz andır.bundan sonra hiç bir şey eskisi gibi olmayacaktır.siz de...
insanın yandığı andır. ancak yandıktan sonra küllerinden doğup yeni biri olma fırsatını ele geçirebileceğinden, kendini eleştirmesi ve değişip değişmemeye karar vermesi açısından çok güzel bir fırsat yaratandır. en önemlisi, özgürlüğün habercisidir.
Korkuyla sıçrayarak uyanmak isteyeceğiniz bir garip rüyadır..
kabustur, aldatılmak..

Tenine değdiğiniz , teninizi verdiğiniz, ruhunuzu ruhuna kattığınız sizi fırlatıp bir köşeye başka bir tene başka bir ruha gitmiştir..

Kim bilir belki sevişmiştir, beraber yemek yemişlerdir, ona gülümsemiştir belki kıskanmıştır ve belki de onu uyurken izlemiştir..

Geride kalırsınız..
Yalnızca geride kalmak da değildir yaşadığınız, sizden gidilmiştir..

Terk edilişlerin en acısıdır, en yaralayıcısıdır..Eksik hissedersiniz.Her uzvunuz gidilenden eksiktir..

Aldatıldığınızı değil, veremediklerinizi bir başkasında bulduğunu düşünecek kadar alçalırsınız..

Gidene, gidilene sövmek, eksik hissetmenizi engellemeyecektir..

Sizi tüketmiştir.. içi boş bir çikolatalı süt kutususunuzdur artık.. Kabınız vaktiyle lezzetli bir şey olduğunuzu hatırlatır ancak içiniz boştur..
hayat bu fazla aldanmamak gerek..an gelir çıplak ve korunmasız hayatın oklarına karşı savunmasız kalınır.ne aklın öğretilerinden imbiklenen deneyimler kar eder ne sonsuz bilmelerin dahice alimliği.an geliyor işte en çok yaslandığınız hayatlar teker teker bir kin bulaştırırcasına ustaca siliyorlar sizi hayatlarınızdan..herkes ve herşey yalanın koynunda şeytana azap biçiyor..usta bir cambazın bile hareket edemeyeceği iplerde sizin tüm benliğinizi sunduğunuz yaşamlar onlara nazire yaparcasına tramble atma becerelerini sergiliyorlar...
sevmişsinizdir..hemde tutkunun,şehvetin sınırlarına uzanarak o ilk duyumsama anın ilk fitili hala içinizin ceperlerini dinatmitlemeye hazır haliyle...o da burda olsaydı,bu sözleri o da duysaydı,bu parcayı mutlaka o da dinlemeliydi belki bu yemekte onun tuzu olmalıydı sayıklamalarıyla zamanınızı o başkasına ayarladıklarınız an geliyor işte ustaca sizi silebiliyorlar..ne ile muhakkeme edebilirsiniz kendinizi ne ile yargılayabilirsiniz..o bıktırıcı ve kahredici soru iner hayatınıza''neden! bunu hakedecek ne yaptım..
sizin hala elinizin altında göstermediğiniz kartlarınız yoksa bu oyunu baştan kaybetmişsinizdir..en başından sonu ayrılık hüzzamlarına gark edecek bir mağlubiyette bile bile lades demişsinizdir..sizin sadece bir yüzünüz varken yaşama karşı kimbilir karşınızdaki kaç yüzle karşılamakta hayatına aldıklarını..siz bu yolculukta onunla yol aldığınızı düşünürken o ise daha en başından sizi bırakmışdır..bilmezsiniz,anlamazsınız ..hayat bilir hayat anlatır..hayat bildiğini mutlaka sizede öğretir.
gecmiş olsun demekten başka teselliye gerek yok..zaten sefiller her dönemin romanı ömrümüzün.yangında ilk bırakılacak hayat sizinki..kaybetmenin ve kazanmanın pusulasında yol alan hayatta hala harici kalabilmeyi becerecek kadar peygamberlik vasıflarına haiz değilseniz bu sacmalığa hiç aldanmayın.aşk diye bir yurt varsa bilen geri gelsin...yediğiniz kazıkların toplamıdır tüketim toplumunda aşkın karşılığı.bilmiyordunuz öğrendiniz..gecmiş olsun şimdi sizden gecen mutlaka bir zaman sonra ondan da gececektir..herkesin eze eze yükseldiği aşk kulelerinde ne yazık ki altta kalanın canı cıkmıyor,üste çıkanın benliği parcalanıyor..siz iyisimi doğarken de yalnız olduğunuzu anımsayın belki bir umut huzumesi içinize doğar.hayat bu hiçbir şey fazla kaale almaya gerek yok bazen yazgınızı bile.isanın araftayken yanılsamasının ifadesi yeter bize..
tanrım neden beni yalnız bıraktın...
tanrının bile çekip gittiği hayatlarınıza kalıcılık mührünü kim basabilir
aldatan, aldatılan..
aldatılan tez elden kurtulmuştur zaten, geç onu ziyani yok.
aldatana gelirsek durumlar biraz daha farklıdır onun için.
olayın sıcaklığında hiçbir şey hissetmese de, zaman aldatılanın yanındadır.
zaman aldatılana çabuk unutturur, aldatana ise zamanla gösterir bazı şeyleri.
ruhunu doyurmak için birine, etindeki boşlukları doldurmak için başka birine ihtiyaç duyan insan ziyanı varlığın yaptığıdır aldatmak. zaman geçer, devran döner.
alınan ahın acı acı çıkmasının ardından sonuçları görülür.
hakkın haklıda kaldığı gerçeği bir kere daha sentez edilir.
arkasına, dolayısıyla geçmişine bakar bu ziyan.
bomboştur, yalnızdır.
doldurmak için yeni avlar arar.
açgözlü balıkçının, "deniz ne kadar büyükse, avlanacak balıkta o kadar fazladır" mottosuyla hareket eder.
uslanmaz ama.
uslanmaz ve ziya paşa'yı düşürür zihinlere.

"nush ile uslanmayanın hakkı tekrir, tekrir ile uslanmayanın hakkı kötektir."

(bkz: 4s kuralı)
aslan burcu erkegine yapilmasi sonucu çok berbat durumlar ortaya çikarir. aslan iz sürer, ögrenir, kin tutar ve kusar. resmen erkegi t-bag gibi davranmaya iter. hayir hayir, en iyisi sakat birakmaktir. omuriliklerden birine hassasça sokulan bir igne ve sonrasinda birak müzik içeri girsin.

20 gün sonra gelen edit: arkadaslar afedersiniz, ailesini onun gözünün önünde öldürmeyi unutmusum. kusura bakmayin.
bir erkek için belkide en yıkıcı şey aşkını, sevgisini verdiği bir kadının kendisini aldatmasıdır. tüm hayatı değişebilir. Bugün kadınlara kötü muamele eden, onları bir et parçası olarak görüp tabiri yerindeyse vurup geçen, taciz eden o it, puşt, p*ç erkeklerin büyük çoğunluğunu da aslında yine kadınlar yaratmıştır. o canavar olarak doğmadı, sizden birini sevmişti, aşağılanıp kalbindeki çiçekler ezilince eliyle kalbini yerinden söktü, yaşamak için...
tüm inandıklarının haybeye gitmiş olması neye inanacağını, güveneceğini şaşırıp bocalamana sebebiyet verir.
"insanlara olan inancını kaybedersen tanrı sana sırt çevirir."
(bkz: dom za vesanje)
verilen sözlerin, inanılan değerlerin, aslında boş olduğunun anlaşıldığı, hayallerin insanın üzerine üzerine yıkıldığı, ardından alınan antidepresanların hiç bi işe yaramadığı, sizi şekilden şekile sokan ama boynuzlarınızı gizleyemeyen bir zehirdir aldatılmak. ve bir kere bünyenize girdikten sonra bir daha karşı cinse güvenmek ve aşık olabilmek o kadar da kolay değildir.
güncel Önemli Başlıklar