alamancıların çocuklarına türkçe isim koyması

alman göçmeni türk vatandaşlarının almanya' da kendi çocuklarına hans diye isim koymaya zorlanmayıp 'mete, can, pınar' gibi isimler koyabilmeleri özgürlüğüdür. hani alman diye geçiyor ya almanya anayasasında, aradaki fark anlaşılsın diye söylüyorum. sonra istedikleri kanalda türkçe yayın yapabiliyorlar, türk okulları var oralarda eğitim görebiliyorlar. anadilde eğitim hakları var, türkçe belediyecilik hizmetleri yapılabiliyor. açtığı dükkana 'dönerci' yazabiliyorlar. ama türkiye' de kürtçe isim konulmuyor kürtlerin oğullarına kızlarına, trt harici bir kanal kurmaya kalksalar bin tane güçlükle karşılaşıyorlar.
işte bu da almanya ile türkiye' nin vatandaşlık bakışlarının karşılaştırılması olsun. he tabi almanya' daki türklere yapılan zulmü eleştirmiyor değilim, orası ayrı konu.

alamancıların çocuklarına alman ismi koymasından daha mantıklı harekettir.

(bkz: bilmeden atıp tutmak)

ha ayrıca:

alamancı ne lan? insan o insan. (bkz: gurbetçi)

ek/düz: baştan belirteyim, ilk bkz'la birlikte legaldir girdi.

almanya' nın türk kanallarının türkiye' den uydu aracılığıyla temas kurmasına izin veren yönetimi, şundan kısa zaman önce özal' ın kaynağı belli olmayan (aslında türkiye' deki vericiden gönderiliyor) magicbox vericisini 'yurtdışından' gösterme hilesiyle trt tekelini yıkmış olması gerçeği ile karşılaştırıldığında ortaya çıkan tablo manidar oluyor. yalnız kaç seferdir gözardı edilen bir durum var, birincisi ortaya çıkan 'kürtler de türkiye' den kopmak istiyor' tezinin gerçeği yansıtmaması. dtp' nin mahir çayan' dan alıp etnik milliyetçiliğe bulanan 'devrimci şiddet' teziyle hareket etmemesi, üniter yapıya saygılı olduğunu ancak tek millete karşı olduğunu belirtmesi. burada 'türkiye' den kopmak isteyen kürtler' ifadesiyle sanıyorum dtp ve sempatizanları kastedilip duruluyor. ancak dtp başlığına girip objektif entryleri okursanız bu bilgi yanlışınız çözülür ve ileriki aşama olan 'dtp ile pkk neden içiçe geçmiştir?' in sosyolojik ve tarihi analizini öğrenmeye can atmaya başlayabilirsiniz.
ikinci atlanılan konu, türkiye' de kürtler 15 milyona yakın sayıyla senelerdir yaşıyor ve ulus devlet onların üzerine inşa edildi. almanya' da öyle bir durum yok. orada sadece sonradan oraya gelen vatandaşlar üzerinde baskıcı uygulamalara gidilip asimilasyon süreci başlatılıyor. almanya' nın türk vericilerine izin vermesi, türk okullarına serbestlik tanıması ile; kürtlerin türkiye' de televizyon kanalı bile kuramaması arasındaki fark; dıştan verici alan ve alman hükümeti tarafından içten verici konusunda sağlanan antlaşma da elverince açılan televizyon haklarının- türkiye cumhuriyeti' nin ulus devlet devrimi kurulmadan önce yüzlerce senedir kendi halkı olan ve coğrafyasının bizzat kendisi osmanlı literatüründe 'kürdistan' diye geçen kürt topluluğuna tanınmamasının manidarlığı (!) ortaya çıkıyor.
ayrıca hitabetin manasında yönelen özensizlik almanya' da türklere yapılan bu uygulamaları 'hoş' bulduğumuz anlamına gelmesin. almanya' nın milliyetçiliğe sıkı sarılmasına da eleştiri getiriyoruz. lakin bu olay 'sınırlı devlet anlayışı ve dış siyasi arena' da müdahale imkanımız' bulunmadığı için elimizde olabilen birşey değil. ha milliyetçilik paradigmasına göre oradaki 'türkleri' korumak türkiye' nin aklına gelmiyor değil arasıra.
ee insan ülkesinden uzun zaman ayrı olunca, ne olup ne bitmiş takip etmekte zorlanıyor, bak şiiri bile var;
- zaman herşeyin ilacıdır
ah şu beklemek olmasa..

sorun bir hak ve özgürlükler yani sınıf sorunudur, gerek almanya'da gerek de türkiye'de, hiç farketmez. almanya'da ki neo-nazi ve karşı cephe milliyetçilik-ümmetçilik ile türkiye'de ki türkçü-turancı ve pkk-kürtçü dalgalanmasının nedeni de buna dayanmaktadır, öncelikle bunun farkına varalım. yani; bir taraf da haklarını isteyen, ekonomide söz sahibi olmak isteyen -ve bir bölümünün bunu mafya, aşiret vs. düzenlerle illegal yoldan yapan- insanlar ile diğer tarafta ekonominin elinin altından kayıp gittiğini görünce yaygarayı basanlar arasındaki sınıflar mücadelesi. ulus devlet olayına gelince ise, türkiye'de yığınla ırktan insan var. geçelim gayrimuslimleri, boşnak, bulgar, arnavut, türkmen, yörük, tatar, kürt, çerkes, laz, arap gibi envai çeşit çeşni içindeyiz. sorun ulus-devlet yani tek millet sorunu değil, bunun tanımlanışı ve uygulamadaki asimilasyon poltikasıdır. bu ülkede sadece kürtler'e değil uygulanan politika ayrıca -olayın bu boyuta indirgenmesine de ayrı bir ifrit oluyorum- tümden bir beyin yıkama harekatı var. ayrıyetten bu ülkede sadece türkler ve kürtler de yok, az önce de belirttiğim gibi tümden bir asimilasyon var, kimse şu işi kendine yontmaya kalkmasın artık. m. kemal'in ne mutlu türk'üm sözüne gelirsek, -ulus devlet mantığında- en aklı selim yoldur bu, ama kalkıp da tarih kitapları bunu hop hop hop, altın top, orta asya'dan geldik okus pokus mantığına bağladıkları sürece kendi içinde çelişmeye devam edecektir.

şimdi konuya dönersek, almanya'da türk adı konulabiliyor, buna herhangi bir yasak yok evet. ancak halihazırda türkiye'de de bir ermeni, kürt, laz ya da çerkez de kendi dilinde isim alabilmekte, bu konuda da yasal bir engel yok. sorun da bu değil zaten, sorun hakların ve özgürlüklerin adam gibi dağıtılamamasında. almanya'da nasıl uydu vericileri ile türk kanalları izlenebiliyorsa türkiye'de de çanaklarla roj tv izlenebilmekte. kanal olayına gelince, zaten kanal kurulması gündemde, kürtçe yayın yapılıyor ülkenin resmi kanalından.

dtp mevzuuna gelirsek, dtp-pkk arasında bi yakınlaşma yoktur, dtp bizzat pkk'nın siyasi uzantısıdır, ispanya'daki eta-herri batasuna ilişkisi gibi bir yapı içindedir ve emirleri de bizzat kimin verdiğini de biliyoruz, murat karayılan. dtp bunu kendisi bizzat itiraf ediyor, ''bizim üç liderimiz vardır, barzani, talabani ve apo'' sözünü söyleyen babam değil, leyla zana. ya neyse, kime anlatıyorum ki, iki tarafın da ırkçılarına laf anlatmaktan gına geldi artık, yiyin birbirinizi lan.

mustafa' nın kökenine inip de türkçe olmadığını saptamak azizliği ne menem bir şey ki, takrir- i sükun kanunundan beri yasaklanan kürtçe isim koymak, lazca isim koymak mevzusuyla ilintilendirilemiyor. nüfus dairesinde bebeğe isim konulurken başvurulacak kişi, muhattap alınan nüfus dairesi memurudur. gidersin sana sorar;
- ne koyacaksınız ismini?
- mustafa dersin. sana bön bön bakmaz. mustafa yazar, soyadını verirsin.
ama gidip;
- tijakyan
- bijiyka
koyacam ismini dersen terslenir sana memur, izin vermez. türkiye tarihinde defalarca örnekleri aktarılagelmiş, istibdat uygulaması olan şeyh said isyanı bastırılması ertesinde çıkarılan 'takrir- i sükun' kanunu ile yasaya alınmıştır bu olay. konu hakkında kemal tahir' in marxist çözümlemeler yaptırdığı kara kemal ine bakılabilir.

söz konusu dtp eleştirilerinde temel alınan, türkiyeli kürtler ile ırak kürtleri arasına bir mesafe koyamama ve pkk ile içiçe geçmişliğidir ki haklıdır eleştiriler. zira bu haklılık 15 milyon kürt vatandaştan sadece 1- 2 milyon oy almasıyla siyasi arenada kendini göstermiştir.
'hopa da kürdistan' a dahildir' iddiası nasıl gereksiz ve saçma ise hulki cevizoğlu' nun işgal ve direniş kitabında ve tabii sarıldığı altyapı olan, başlıktaki kimi entrylerde ulusalcılık olarak antitezini gösteren metinlerdeki;
- güneydoğuya bu kadar otoyol yapılmasının sebebi iran' a müdahale için türkiye' yi kullanacak olan amerika birleşik devletlerinin türkiye' den beklentisidir; veya sinan aygün' ün bakü- tiflis- ceyhan boru hattını gösterip;
- bakın bakın bu petrol hattıyla dışgüçlerce kurulması planlanan kürdistan haritası aynı! ehe zehe... demesi de bir o kadar gereksiz ve saçmadır. gereksizlikler ve saçmalıklar birbirlerini besliyorlar o kadar.
yalnız çok komik bir durum var, mecliste 30 civarında bulunan dtp milletvekilleri bu kadar arızayı nasıl çıkarıyor? anlamak çok güç. kürt sorununu çözmesi gereken yüzlerce vekilli akp ve chp dururken, kürt sorunu konusunda az buçuk milletvekiliyle elinden birşey gelmeyen dtp' yi günah keçisi ilan ederek sorunu görmezden gelmeye devam etmeyi tercih ediyorsunuz.

http://www.youtube.com/watch?v=rf6v6tGS0V8

ayrıca bir mantık dizgisi var ki 0 ve 1 lerin kurgulanışı baştan 404 verecek nitelikte. almanya' da türkler kötü durumdaysa oh ne güzel deyip sevinmiyor kimse. karşılaştırılan olay, almanyadaki türklerin türkiyedeki kürtlerden çok daha mutlu ve mesut yaşadıkları. eh artık bu inkar ediliyorsa, denilecek ne kalır ki?