bugün

verilen somut örneklere karşılık, somut belge ve bilgilerle karşıt görüş sunmaktansa, somut olarak verilen bilgileri ve o bilgiler ışığındaki eleştiriyi hazmedemeyen zihniyettir.

muhalefetin eleştirilerini önemsemek yerine, muhalif sesi susturmak için mücadele ederler.

anca çıkıp, "5 yılda yapılanları göremiyor musun?" der, "ne yapılmış?" dersin, "sen göremiyorsan ben ne yapayım" derler.

siyaseti 1950'li yıllardaki gibi düşünürler.

not: ulan verdiğim örneklere karşılık "yalan söylüyorsun ulan" deyip, somut bir şey sunun. ha yok sunamayıp, sadece tukaka gözüyle bakıyorsanız da, bazı olaylar konusunda hakikaten ülke sevgisi konusunda ciddi şüphelerim var.
vatanı karış karış sattıklarından korktuğum zihniyet.
Sadece "biz doğruyu biliriz" zihniyetidir. Kendilerinden olmayanı "tehdit" etmek en büyük özellikleridir.
1 mayıs 2008'den de anlaşıldığı üzere kesinlikle faşist bir zihniyettir. bunların büyüdükleri evlerde otoriter bir baba ve onun kesin kuralları vardır, çocuklara söz hakkı verilmez, kişilikleri gelişmez. bu tipler iktidarda da halka aynı babalarından gördükleri muameleyi yaparlar. sıkışınca biber gazı atarlar, baş kaldıranın anasına dümdüz de gidebilirler.

öte yandan abd ile yapılan gizli anlaşmalar ve bop eşbaşkanlığı itirafı dikkate alındığında, kesinlikle mandacı bir zihniyettir. ülke kaynaklarını ve çıkarlarını kendilerini iktidara taşıyan emperyalistlerin çıkarlarına peşkeş çekerler.

ve muhakkak ki bir de takiyeci zihniyettir; at yalanı seveyim inananı, ancak cahil koyunlar bu memlekette çoktur, sabah birşey derler akşam tersini, sağlam iddialara verirer 'iftira' fetvasını, her şekilde artırırlar oylarını.

cumhuriyete bağlılık problemi olan bir zihniyettir de aynı zamanda, said adındaki bir kürt'ün saçmalıklardan oluşmuş (ama dine dayanan) felsefesi ile harmanlanmış bu zihniyet, kürt said-abd çıkar birlikteliğinin de en önemli unsurudur.

meclise amerikan vatandaşları sokmaya kalkan, çocuklarını amerika'da okutan bu zihniyet atatürk devrimlerine kesinlikle karşı bu bahsedilen tarikatla (ki lideri de abd vatandaşı olup abd'de yaşamaktadır) içiçe yaşar, ya da ta kendisidir, bilen bilir.
dünyada eşi benzeri olmayan zihniyettir.
akp zihniyetinin temeli şudur: alınlarını secdeden kaldırmayan bu ak yüzlü nur suratlı ince bıyıklı müslümanlarımız için her türlü yolsuzluk, peşkeş, rant ve çalma-çırpma mübahtır. şaşırmayın lütfen, şu sebeple mübahtır: ülke şeriat ile yani allah'ın kanunları ile yönetilmemektedir. onlara göre şeriat ile idare edilmeyen bu ülkede kadrolaşmak, babalar gibi satmak, devletin malını aile yakınlarına peşkeş çekmek "ve adeta" pazarlamakla mükellef olmak mübahtır, haktır. hatta bunun sevap olduğunu düşünürler, bundandır ikide birde ortaya çıkan yolsuzluk skandalları, yakınlara peşkeş çekilen ihaleler, arap şeyhleriyle olan içli-dışlı ilişkiler; ve hatta hayatlarını yahudi düşmanlığıyla geçirmiş bu imamhatipli bu kırmızı yanaklı utangaç müslümanların yahudi kuruluşarından liyakat madalyası almaları önlerinde el pençe divan durmaları hep bundandır. evet gerçekten değişmişler.

bu zihniyetin destekçilerinin en büyük savunma mekanizması da şu oldu: halkın iktidara gelmesini sindiremiyormuşuz, emeklinin, zanaatkarın, çiftçinin, köylünün, memurun devrimiymiş bu, halk iktidarı oligarkların elinden söküp alıyormuş. hellloooooo, dostum hangi halktan bahsediyorsun, uganda halkı mı? ama anlıyorum sizi, akp'nin dağıttığı rakılar sahte çıktı, bir gecede "kör" oldunuz hepiniz. ya da kömürler sahteydi, dumandan zehirlenip akli melekelerinizi yitirdiniz. yoksa pirinçlerin genleriyle mi oynanmıştı lan? ben böyle zihniyeti s.verim.
chp zihniyetinin tam karşısında olan zihniyettir.atatürk diye diye malı götürünlerden,ihanetin üstünü gazi ile kapatanlardan,insan hakları bakanı olan algan hacaloğlunun öldürülen pkk lının evine yaptığı ziyaretin sahip olduğu zihniyetten daha farklı ve iyi bir zihniyettir.diğer marifetleri için bakınız tarihe.
http://www.koomik.com/logazette.php?id=43&q=akp
koy götüne gitsin zihniyetidir.
çoğu sol görüşlü kişilerin * her zaman subjektif olarak değerlendirdiği, hiç bir zaman sindiremiyeceği zihniyettir.

bu ülkenin başbakanı hiç bir zaman televizyona çıkıpta 'kapanın lan, örtün o başınızı !' şeklinde beyanat vererek bu tarz icraatlarda bulunmamıştır.

bu parti hiç bir zaman bazı kurum ve kuruşları 'ooohh.. nasılsa iktidar değil miyiz, satın lan toprakları' bu zihniyet doğrultusunda satışa çıkarmamıştır. 'hehe sallama lan satıyonuz işte' diyen arkadaşa sesleniyorum burdan; yıllardır o kurum ve kuruluşlarda kıçını devirip yatan benim mağdur olan memurum değil miydi ? hani sadece maaşını alırken ve para sayarken yorulan memurum ? ee peki özelleştirilince ne oldu bu kurumlarda çalışan memurlar ? kıçından ter akarcasına çalışmak zorunda şimdi. varmı öyle kıçını devirip maaş almak ? kimin işine gelmiyo parmak kaldırın hadi... *

6 yaşındaki çocuğun diline pelesenk olmasının dahi bıkkınlık verdiği durmak yok ülkeyi satmaya devam espirisinden ne zaman kurtulupta yeni yeni fikirler üretebilceksiniz geçrekten merak ediyorum.

abicim, gelin bu halka adam gibi alternatif gösterin madem. var mı planladığınız birisi ? kim ? baykal mı ? * kim o zaman abicim ? bu halk oyunu kime versin söyle. hatta oturduğun yerden yazmak kolay ya, çık sen aday ol bağımsız olaraktan. ulan herkes kendi ütopyasını bi kenara not ediyo, sonra başbakan onu yapmadı mı ? hemen eleştiriyorlar. sen kolay mı sanıyosun israil, abd, iran, rusya, almanya * gibi g-8 üyesi olan devletlerin kıskacı altında kalmış bir ülkeyi o kadar eleştiriye rağmen yönetmenin ne demek olduğunu ?

biriniz çıkıp ta bu partiye diyemez ki, ''2002'de devraldığınız hükümet, başına geçtiğiniz şu ülke güllük gülistanlıktı, herkes para sıçıyodu, kimsenin ekonomi bazında derdi yoktu, diplomaside tavan yapmıştık, tam avrupa birliğine giriyoduk, amerika birleşik devletleri tam da ayaklarımıza kapanmışken, herşeyi gelip siz bok ettiniz.'' diye bilir misin ? diyemezsin. çünkü ak parti bu hükümeti devraldığı zaman ülkenin havasında milletin açlıktan engel olamadığı ağız kokusu yüzünden oksijeni kalmamıştı. * *
çocukça espiriler yaparak dalga geçtiğiniz şu partinnin ilk önce hükümeti devraldığı zamana bi bakın, sonra gelin burda adam gibi eleştirin. 6 senede ne olmasını bekliyosunuz siz ? kişi başına düşen gayrisafi milli hasılanın 45 bin dolar olmasını falan mı ?

kapatma davası,eregenekon davası, yapılamamış darbeler, türban meselesi 367 meselesi avrupa birliği terör
bu tür meselelerle kim uğraşıyor ? ragıp abin mi ? mustafa amca mı ilgileniyor ? hükümetin yakasını bıraktığınız mı var ekonomiye dönsün, istikrarı yakalasın...

sen bunları düşünme, sonra bol keseden atıp tut. ne güzel istanbul be
eskişehir'le ilgili bir haber vardı okudum ve linkini veriyorum. bu kadar da olmaz diyeceksiniz. tam akp zihniyeti..!

http://w9.gazetevatan.com...99035_1&Newsid=199035

dua : allah'ım sen bunları tez zamanda başımızdan def eyle yarabbi
cemaat: amin !

giri : bi okusaydın, ondan sonra bassaydın eksini. işte tam akp zihniyeti !
http://www.cumhuriyet.com.tr/?im=yhs&hn=12598
bu zihniyete göre kul hakkı yemek helaldir.
güç ve iktidar onlarda olduğu için kendilerinin her şeyi yapmaya hakkı olduğunu düşünen zihniyet. kendilerinden olmayanı ergenekoncu , ateist , putperest , yahudi , mason hiç biri olmazsa chp li diye yaftalayan insanlardan oluşur. demokrasi derler ama demokrasinin en önemli unsurlarından biri olan muhalefete tahammül edemezler. herhangi bir grup veya partiye üye olmadan onları eleştirebileceğinizi akıllarından bile geçirmezler. sanki ülkeye bağımsızlık , demokrasi onlar tarafından gelmiş gibi borazancılık yaparlar ama kabul etmeselerde bu ülkeyi kuran ve insanlara özgürlük ve seçme seçilme hakkını veren atatürk tür. akp gelmeden önce bu ülke daha özgürdü onlar gidince tekrar özgürlüğümüze kavuşacağız onların muhafazakar , hayalci , osmanlıcı baskılarından kurtulacağız. bu dünya kimseye kalmaz sultan süleyman bile gitti tayyip de gidecek bir gün.
(bkz: post-modern teslimiyetçi)
nabza göre şerbet veren zihniyettir. sazan gibi bunu yiyorsanız akp ye filan kızmayın. kendinize kızın.
işime geldiği gibi zihniyeti,

benimle ters düşersen hiçbi işini yaptırmam zihniyeti,

sadaka zihniyeti,

enerji insan için değildir, insan enerji için vardır zihniyeti,

deli dumrul vergileriyle devlete daha çok para getirme zihniyeti,

doğalgazık zihniyeti gibi örnekleri mevcuttur.

akp zihniyetinden ötürü cok sorun çıktığını düşünüyorsanız, çıkardıkları sorunlara buldukları çözümleri inceleyene kadar bekleyin derim... henüz hiçbir şey görmediniz.

edit : hukumet yapması gereken şeyleri yapıyor diye alkışlamamızın beklendiği zihniyetmişte aynı zamanda bunu gördük. tabiki başbakan çıkıp örtün lan başınızı demediği için onu alkışlayacak halimiz yok, zaten böyle bi şey demesinin yanına kelimeler yetersiz kalır. baskıyı göremeyenler için gösterelim :

- muhalif gazetecilerin başbakanlık gezilerinde bulundurulmaması,
- gazeteler için "artık bu gazeteyi almayın" denmesi,
- mizah dergilerine dava açılması,
- içkili yerlere ruhsat verilmemesi, ruhsatların iptal edilmesi (kırmızı bölgeler miydi neydi öyle bir proje vardı konuyla ilgili olarak )
- kendilerini eleştiren akademisyenlere ve sivil toplum örgütlerine "işinize bakın" denmesi,
- özellikle ergenekon davasında, elmalarla armutların karıştırılarak çamur at izi kalsın politikasının uygulanması ( elma : ilhan selçuk, armut: veli küçük - örnekler çoğaltılabilir)
- her sene 19 mayıs kıyafetleri krizi yaşanması,
- vakit gazetesinin türban kararını verenler bunlar diye çarşaf çarşaf danıştay üyelerinin resmini basması ve buna hiçbir tepki gelmemesi,
- pek çok kere yargıya sözle müdahale edilmesi,

evet, çetele tutuyorum ben.

heyoo yeni eklenenler var : (bkz: gokcek i sorusturan denetcilere sorusturma acmak)
(bkz: uzaya giden fuze basortusune mi takildi)

- ulastırma bakanı binali yıldırım'ın haberlesme özgürlüğünden anladığı,
- melih gokcek'in hukumet biziz kimden alacaksın krediyi demesi,
-adalet bakanı mehmet ali şahin'in meclis kürsüsüne sarf ettiği "Hükümetle zıtlaşan yerel yönetimler projelerini Ankara'dan geçiremiyor" demesi...

ay isbu entry daha cok editlenecek gibi.
bizim hiçbir irdelemeye girmeden her bozukluğu bu zihniyete sığdırmamızın vesilesidir.

e dolayısiyle muhalefetimiz cehape muhalefetinden öteye gidememekte.
rasyonel hiçbir çıkarsamamız yok.
tamamen kurguya dayalı tahayyüller.

muhalefete tahammül edememekten dem vurulmuş mesela.
oysa akepenin en büyük şansı cehape gibi bir muhalefete sahip olmasıdır. hatta onlara beceriksizliklerinden dolayı minnet bile duyuyorlardır.

derinlik arzetmeyen her eleştiri muhalif tavrımıza balta vuracaktır.

töre cinayetini gidip akepeye bağlamak ya cahilliktir ya tarih bilmemektir.
suç oranının artışı her zaman gerçekçi bir seyir izlemez. nüfus artışının mesela göz önünde bulundurulması gerekir.
bu noktada neden iyileştirilmeye gidilmediğin eleştirisi yapılmalı elbette ama akepe geldi töre cinayeti çıktı gibi bir sonuç gerçeklikten hayli uzak olacaktır.

bu ülke onlarca senedir kötü durumda.
bu ülke onlarca senedir özgür yaşayamamakta. hep baskıcı bir idare ile insanların yaşama hakkı bir şekilde sınırlandırılmakta.
bunu görmezden gelip akepe geldi, özgürlüğümüz kısıtlandı demek bir o kadar saçmadır.
söz ettiğiniz şey mahalle baskısıysa ki ben daha rastlamadım nerdeyse bu; bu iktidarla alakalı değil bu toplumun yüzlerce yıllık yaşamıyla alakalıdır.

hurafeler üzerinden yaşıyoruz ömrümüzü. şu baskılardan biri bana da söz etsin.
ama insanlık adına bahsetsin, kendi çıkarı adına değil.
türkiye'ye gelmiş geçmiş en iyi hizmet zihniyetidir.
kendileriyle ilgili davalarda yargıyı eleştiren ama karşıtlarıyla ilgili davalarda savcı olan zihniyet. evet chp sayesinde hala iktidardalar. tayyip erdoğan ın başbakan olmasının yolunu açan da chp dir. onları durdurabilcek yeni açılımlar getirebilecek bir parti çıkmadığı sürece yine akp iktidarda olacaktır. artık akp aleyhinde bir sözü teleffuz etmek zordur polis devlet gibi insanların üzerinde baskı kurdurlar. burada bahsedilen muhalefet sadece partilerin yaptıkları değil kişilerin yaptıkları yorumlarıda dahildir. şimdiye kadar bu ülkede bir çok iktidar geldi onlar hep elştirildiler karikatürleri çizildi hataları ortaya çıkınca bunu kabul etmek zorunda kaldılar. akp iktidarı ise hatalarından bile artı puan çıkartacak kadar güçlü ve baskıcı. bu ülke eskiden cennet değildi ama sürekli ileriye doğru giden bir yapısı vardı. belki bu ilerleyiş yeterli değildi yavaştı ama bir hareket vardı şimdi ise 150 yıldır devam eden uyanış süreci tersine dönmeye başladı . çoğulcu yönetim yerine bir grubun baskısıyla yönetilmeye başladık. televizyona gazetelere bakın akp ve erdoğan ı açık açık kaç kişi eleştiriyor. eleştiren bir kaç kişi ise bunu yaptığına pişman ediliyor. ülke tek partinin yönettiği baskıcı bir rejime doğru ilerliyor onlardan önce ülke mükemmel değildi ama en azından umut vardı. şimdi ise tayyip efendinin bağırış ve çağırışından başka bir şey görmüyoruz.etrafta kanunsuz dinleme kayıtları , dosyalar , belgeler uçuşuyor bunları görmüyormusunuz. artan baskı ve kısıtlanan özgürlükleri görmemek için ya aptal olmak yada kör olmak lazım.
bütün irdelemelerimiz ve sunduğumuz kanıtlarımıza karşı yine sundukları kanıtlarla cevap vermek yerine kurguya dayalı "sen yapılanları göremiyor musun? sen göremiyorsan ben ne yapayım? gibi kurgusal cümlelerle cevap vermekten öte gidemeyen zihniyettir.

"cari açık" diyorum, "dış ticaret açığı" diyorum, "borç" diyorum, "ithalat patlaması" ses seda yok. "dünyanın en büyük faizini ödüyoruz, bankacılık sisteminin kontrolü yabancıda, ağır sanayinin kontrolü yabancıda, yabancı yatırımcı denilen şey fabrika açmıyor, istihdam yaratmıyor parasını koyup cebimden 1 sene sonra 2 katını alıyor" diyorum ses seda yok. hem bunları söylerken tarihler, raporlar, belgeler falan veriyorum. "özelleştrmede çağdaş ve sağlıklı olan anglosakson tipi yani ingiltere tipi özelleştirme yerine, ucuz-pahalı, haraç mezat, hiçbir değerlendirme yapmadan top yekün yabancıya satış yapan arjantin modeli kullanılıyor" diyorum tık ses yok.

"adalet bakanı nasıl böylesine siyasi ahlaktan yoksun halkı tehdit eder?" diyorum "e cehape olsa aynı şeyi yapmayacak mı?" gibi demokratik zihniyetten uzak, tamamen savunma psikolojisi içinde zerre eleştirme duygusundan yoksun cevap alıyorum.

"imkb'nin dolayısı ile şirketlerimizin hisselerinin %85'i yabancıda" diyorum "ne var ki? yatırım" diyor. "lan adam gelip parasıyla fabrika açmıyor, gelip mevcut olandan kar yapıyor" diyorum ses çıkmıyor. "128 milyar dolarlık satış yapılmış 2 yıllık süreyi tamamlayanlar -ki çok büyük çoğunluğu tamamlamış hisseler- 1 lira vergi ödemiyor" diyorum, "ne var yani, yatırımcı teşviki" diyor "madem öyle doğan grubu'na neden ceza kesiliyor?" diyorum ses seda yok. "elektriğimizin %55'ini %100 dışa bağımlı doğalgazdan üretim yapan çevrim santrallerinden üretiyoruz" diyorum "nükleer enerjiyi istemiyorlar" diye başka telden çalıyor, "yahu, biz kömürde dünya 6.'sıyız neden modern termik santraller yapılmıyor?" diyorum ses yok.

"gerçek işsizlik %18,6 üniversite mezunu işsiz oranı %25" diyorum "kriz bize teğet geçer" diyeni alkışlıyorlar. "ben başa geldiğimde %10,7 idi işsizlik bakın avrupa'da bunlar 3-4 puan arttı, bizde ise 2,5 puan -iş aramaktan umudunu kesmişleri katmıyor hesaba- arttı" diyerek aklınca iyi halt yediğini anlatan birini alkışlıyor. hayır "arkadaş 6,5 yıldır iktidarsın bu oranı %5-6'lara çektin de onun üzerine mi geldi bu 2,5 puanlık artış? sen 6,5 yılda hiçbir şey yapamadın mı?" sorusunu sormaya yürekleri yetmiyor. "2001 krizini de biliyoruz" diyorlar diyorum "2001 krizinde imkb %14,5 düştü, 2007 temmuz'da "borsa 60.000'de bu ak parti başarısıdır" diyen adama %47 alınıp iktidar pekiştirildikten sonra ise %60 düşmesini hiç dillendirmeyen, eğer 60.000'e çıkması başarıyken, 25.000'in altına düşmesi başarısızlık değil mi? bu nasıl hesaptır? neden sormuyorsunuz" diyorum ses yok.

"tarım bitmiş, gübre fiyatları ortada, mazot fiyatı ortada, zirai ila fiyatları ortada. pamuk yunanistan'dan, mısır abd'den, buğday iran'dan, şeker pancarı yerine suni tatlandırıcı ab ülkelerinden ithal ediliyor, biz bu ürünlerde dünyada lider pozisyondaydık" diyorum ses yok.

"e ab müzakereleri var bu da mı gol değil?" diyorlar, ben de diyorum "neden ab ile müzakere anlaşmasında tayyip erdoğan'ın imzası yok da, beşir atalay'ın imzası var?" "neyden korkuyor da imza atmadı? 5000 sayfalık metni 16 aralık 2004 akşamı alıp 17 aralık 2004 sabahı "biz okuduk metinde türkie aleyhine bir şey yok" diye akıl ve mantıktan uzak açıklama yapan adam eden verdiği sözleri ve kabul ettiği şartları halkına açıklamıyor" diyorum susuyor. "tamam diyorum ben malım, anlamıyorum ama açıldığı gün "geçici" olarak kapatılan "bilim ve araştırma başlığı" dışında hangi başlık kapatıldı? açılan 9 başlık kapatılmayınca, geride kalan 24 başlığın açılma süreci uzarken ne menem bir müzakere süreci? bizim gibi 2004'te aday statüsü kazanan hırvatistan 35 başlığın neredeyse tamamını açıp kapatırken ve 2009 sonunda aday olma tarihi açıklanması, 2010 en geç 2011'de aday olması beklenmekte iken, biz aynı sürede neden başlık kapatıp, başlık açamıyoruz? aynı dönemde aday olduk ama bu adamlar ne yaptı da biz yapmadık? yapamayacağın şeyleri neden taahhüt edip havai fişek patlattın? ve bu süremiz aralık 2009'da bitecek" diyorum susuyor. ama "ab" diye ağzından çıkıverdi mi, zannedersin ab uzmanı. ama hiçbir şeyden çaktığı, anladığı yok. anlamamasından ziyade araştırma yoksunu, bilgi yoksunu. biat kültüründen geldiği için, biat ettiği kişilerin sözlerini bir emir, doğruluğu tartışılmaz gerçekler zannediyor garibim.

brüksel'de "ülkemde kürt sorunu yoktur" diyarbakır'da "türkiye'de kürt sorunu vardır" ankara'da "türkiye'de kürt sorunu yoktur" şeklinde yanar döner bir zihniyeti olan adamı dürüst tellakki edebiliyorlar, bunu dillendiriyoruz yine ses yok.

bütün bunları ve bunların kat be kat fazlasını söylüyoruz, "kurgu bunlar" diyor, "rasyonel değil" diyor. "bunları git araştır" diyorsun, "ne araştırıcam be, yalan yanlış şeyler" diyor. beynini birazcık kullamak istemiyor. hayır oran veriyoruz, tarih veriyoruz, araştırma sonuçları veriyoruz, söylenen sözleri örnek gösteriyoruz hala "rasyonel değil" diyebiliyorlar.

başta da söylediğimiz gibi, bir sürü şey söylüyoruz ama bu söylediklerimize cevap vermek yerine veya bilgisiyle, kültürüyle, kanıtlarla cevap vermek yerine başka yerlerden bir şeyler söylemeye gayret ediyorlar, sorduğumuz soruların, verdiğimiz bilgilerin etrafından dolaşmaya çalışıyorlar.

ondan sonra da çıkıp "bu ülkede muhalefet yok" diyorlar ama bu "muhalefet yok" diyenlerin bir defa dahi olsa ak partilerine eleştiri getirdiklerini "burada var bir yanlışlık, düzeltilmesi gerekir" dediğini duymadım, görmedim. neden duyalım ki? kitap okuma oranının %3 gazete okuma oranının %5 olduğu bir ülkede, internet başındaki adam araştırma yapmaya üşeniyorsa, her söyleneni katıksız doğru görüyorsa başka ne duyabiliriz ki?
en anlasılır tabirle, ülkemizin ebesini siken zihniyet.

1. çalmak çırpmak
2. devleti yabancı şirketlere peşkeş çekmek
3. yolsuzluk alanında master yapmak
4 dünya malı fani degil baki mantıgıyla cebini doldurmak
5. yalnızca kendini değil, es dost çoluk çocuk yedi sülaleyi trilyoner yapmak, kadrolaşmanın suyunu çıkarmak
6. halkı vergi ve zam manyağı yapmak
7. işsizlik almış başını gitmişken, birçok fabrika, şirket, dükkan kapatılmak zorunda kalırken hamdolsun kriz teğet geçti diyerek milleti uyutmak
8. oy ugruna türbanı sorun olarak gündeme getirmek
9. oy ugruna trt ses'i* acmak
10. oy ugruna daha da davos'a gitmemek
11. bütün bunlara müslümanlıgı alet etmek

bu ülke tarihinde başarılı hükümetler görmedi evet. ama suanki kadar kadrolasan, bütün gücü elinde bulunduran, kendini allah sanan, arkası saglam, askerine, çiftçisine hakaret eden, saygısız, dolandırıcı, ülkeyi soyan, paraya tapan sözde müslüman bir yönetime de sahit olmamıstık. hamdolsun, bu günleri de gördük! en kötüsü de ne biliyor musunuz? bütün bunlara ragmen yapılan anketlerde yine en yüksek oy oranının akpnin olması.

(bkz: 4s kuralı)
(bkz: kendi düsen ağlamaz)
(bkz: uyan türkiyem)
"başkanım 4 akbilimiz içeride para alamıyoruz" diyen halk otobüsü şoförüne "yalan söylüyorsun" diyebilen zihniyettir.

Yüzsüzdür, hırçındır, daha fazlasına erişebilmek için her yol mübahtır der. demokrasiyi ağzından düşürmez ama demokrasi karşıtı ne varsa uygular. Göstermelik hareketlerle sürüsünü güdmeyi, oyunu artırmayı, iktidarını güçlendirmeyi becerir aynı zamanda.

kul hakkı bilmez, allah'tan korkmaz, yalan söyler, iftira atar, yandaşlarının yanlışlarını görmez, adil değildir ama allah'ı kitabı ağzından düşürmez.

DP'den, Anap'tan farkı olmayan zihiyettir. Ne kadar kişinin cebini doldurursam iktidarın sefasını o kadar sürerim diyen zihniyettir.

kısaca, kirli, çürük, kendi içinde çelişen, çarpık bir zihniyettir.

not: bir de bunları alkışlayanlar var tabii. orası ayrı mevzu. onların zihniyeti bile yok.
turklerin amerika'dan göç ettigin savunan zihniyetle birebirdir.(Yani vıttırıvızzık bir zihniyettir)
3 kasım seçimleri, akp'nin ilk iktidara geldiği seçimler yani yaşı yetişen bilir. bu seçimler öncesi yaşanmış bir olaydır, amcanın biri aynen şu sözleri sarfetmiştir;

"rte gelsin gelsin, allah korkusu var onda. inşallah yapar o. istanbulu düzeltti türkiyeyi de düzeltir. allahın izniyle yapar, babamın oğlundan çok güveniyorum ben ona"

peki hala aynı düşüncelerle oy verecek olanlar var mı? el-cevap; sayıları çığ gibi artıyor. niye mi? işte bu ak parti zihniyeti yüzünden. bazı değerleri kullanan, insanların duygu ve düşüncelerini sömürmeyi çok iyi bilen ve bunu da hitabet gücü çok yüksek başkanları sayesinde layığıyla yerine getiren bu akp zihniyeti, yine bir "allah razı olsun"'a (beyaz eşya, kömür v.s..) oyları kapacak.

tamam laiklik olayına hiç girmeyelim ama biz de kilisede yetişmedik ki be kardeşim bari şu değerlerimizle oynamayın, ayıptır ya.
güncel Önemli Başlıklar