bugün

benim tuncay abimin tuttuğu kadınlardan birisidir. bir mitingde gördüm. büyük ihtimalle içimizden birisinin yengesidir, ebesidir, ninesidir...

başındaki örtüyü tuttu çekti aldı, tuncay özkan abim "şappi şappi" diye onore etti. sonra cumhuriyet anası yüce kişilik nur serter "işte budur" "işte budur" "işte budur" diye üç kere ünledi.

yüzünden ne kadar müslüman ve nurlu olduğu belli olan türkan saylan hanımcım bu koroya destek olup "3 yılda 5 tane türbansız yarattık her yaştan" gibi abuk bir beste ile eşlik etti.

olan benim yengeç burcu sevgilime oldu.
benim vesile yengemdir, hacca gitmiş vesile yengem. kırk yılın başı evlerinde kalmaya geldiğimde kendisinden duydum bu cümleyi. 'hacca gitmesem tamamen açardım başımı, bu kan emicilere inat!'. zaten başı da kapalı değil, yani türban kullanmıyor, sade beyaz bir örtü onun taktığı.

vesile yengem ile türkiye'nin azımsanamayacak bir çoğunluğu arasındaki fark ne? görmelerini ne engelliyor? sanırım bunları tam anlamıyla sorguladıktan sonra, artık yola çıkmak gerekiyor. vesile yengem kızgın, 80 yıldır hür bir şekilde yaşıyor çünkü. televizyonda rte'yi görünce hemen hayıflanmaya başlıyor zaten.

bu uysal kadını bile bu hale getirip de, bu halkı nasıl uyandıramıyor anlamıyorum... ey çiftçiler köylüler işçiler, neredesiniz?

edit: beş vakit namaz kılan ve dininin gereklerini yorum yapan insanlardan çok daha iyi yerine getiren bir kadındır aynı zamanda. hiçbir zaman türban takmadı, her zaman beyaz başörtüsü kullandı. yanlış anlaşılma varsa affola. birtakım cibiliyetsiz yorumdan dolayı algılayamadım da anlayıp anlayamadığınızı.