bugün

içi boşaltılmış, tamamen oy kaygısıyla seçim sürecine yaklaşıldığında yapılan çakma bir milliyetçiliktir.
milleti, milletin değerlerini ve milletin çıkarlarını kıbrıs'ta, doğu türkistan'da, kuzey ırak'ta, azerbaycan'da bırakın yurt dışında g.doğuda bile savunmayan; milletin adından bile rahatsız olan bir milliyetçiliktir.

adından rahatsız olunmasından başlamak gerekiyor. türk kelimesinden rahatsız olan birisinin kendisini milliyetçi tanımlaması mümkün değildir. milliyetçilik her şeyden önce milleti adıyla, değerleriyle her şeyiyle sevmektir.
türk adından rahatsız olan ayşenur bahçekapılı:
http://www.yenicaggazetes.../haberdetay.php?hit=27172
bahçekapılı'ya yargının tokadı:
http://www.yg.yenicaggaze...bergoster.php?haber=43934

hatırlatmakta fayda var. ayşenur bahçekapılı akp grup başkanvekili. peki bahçekapılı ile bitiyor mu türk adından rahatsız olanlar? elbette hayır.
akp'li yaşar yakış da aynı görüşte:
http://www.yg.yenicaggaze...bergoster.php?haber=42454

fransız, alman vd. anayasalarda millet isimlerinin yer aldığı göz önüne alındığında ne kadar hatalı ve düşmanca bir tutum olduğu anlaşılacak olan bu yaklaşımı kendisine milliyetçi diyen herkesin dikkatli incelemesi gerektiğine inanıyorum. anayasadan türk adının çıkarılması taraftarlarını ne kendileri ne de başkaları bize milliyetçi diye yutturmaya çalışmasın.

sözde dindar kimliğini ön plana çıkararak oy toplama hevesindeki akp yöneticilerinin islamiyet'in güç kaybetmesi için çabalayan misyonerlerin misyonerlik faaliyetlerini serbest bıraktığını hatırlamamak elde mi?
hristiyanlığı ve bundan ziyade hristiyan zihniyetini aşılayarak kendi egemenliklerini pekiştirmek isteyenlerin faaliyetlerini serbest bırakarak neyi amaçladığını sorgulamayacak mıyız akp nin?
patrikhane konusunda , patrikhaneyi açmaya çok istekli olan akp yöneticileri değil miydi batı trakya'daki türk ve müslüman azınlığa yönelik baskılar ortada iken?

milliyetçilik nerede diye haykırıyorum ama bana geri dönen tek şey sesimin yankısı. çünkü böyle bir zihniyet yok akp de. gazze'de insanlar katledildiğinde haklı bir biçimde tepkisini koyan hükümet tel-afer'de bir avuç türkmen peşmerge ve amerikan saldırıları altında varoluş mücadelesi verirken neden türkmenlere terörist muamelesi yaptı?
konu ile ilgili abdullah gül'ün açıklaması:
http://kerkuk.net/haberle...1055&metin=2005091310
bu mudur milliyetçilik? dindaşların ve soydaşların soyu kırılmaya çalışılırken onları abd'nin kucağına itmek midir?

milliyetçilik askerlerin başına çuval geçirildiği vakit abd'ye nota verilmesi yönündeki taleplere "müzik notası mı bu?" demek midir?
asker, bir ülkenin namusudur. bu namusa el uzatanlara,kafasına çuval geçirenlere diplomatik alanda bile tek bir karşı hamle yapamamış akp mi milliyetçidir? kesinlikle hayır.

çin, doğu türkistan'da soydaşlarımızı katlederken ağzını bile açamamış siyasetçiler mi milliyetçidir? kesinlikle hayır.

türk kadınlarının tecavüz edilmek için kaçırıldığı akdamar kilisesini restore etmek midir milliyetçilik? kesinlikle hayır.

sonuç olarak akp milliyetçi değil tam tersine milletin adına da, değerlerine de düşman bir partidir. bu sözlerim, cümlelerim elbette yalnızca partinin yöneticileri hususunda geçerli. akp ye oy veren ve kendisini milliyetçi olarak tanımlayan arkadaşların türkiye'nin ödemek zorunda kalacağı bedelin sorumluluğunu taşıdığını düşünsem de kendilerine ne müjdat gezen gibi ne de fazıl say denen adam gibi hakaret etme, suçlama, aşağılama hakkım var. tam tersine kendisini milliyetçi-muhafazakar olarak tanımlayan herkesle her konuda uzlaşamasak da başbakanın da dediği gibi (samimi bulmuyorum o ayrı) tek bayrak, tek devlet, tek millet ve ülkenin inanç değerleri konusunda uzlaşacağımızı biliyorum.ama kendilerinin de akp nin bu konularda samimi olmadığını görmelerini istiyorum.
perspektif bir bakışaçısı ile bakılan, idrak edilen ve benimsenen milliyetçiliktir.

ülkedeki tüm etnik kimlikleri tatmin etmek zorunda akp. bunu düşündünüz mü?

kendinizi ne mutlu türküm diyene diye yemin eden bir kürdün yerine koydunuz mu? ya da varlığını türk varlığına armağan eden bir ermeni bir çocuğun yerine?
hayır. ulusçuluk anlayışını, milliyetçilik anlayışını radikal bir biçimde kabullenmiş tayfa bunu asla yapamadılar, asla empati yapamadılar. başaramadılar bunu. halbuki insan akleden ve analiz edebilendir.

ulusçu ve milleytçi tayfamız kafasını iki elinin arasına alıp bi 15 dk bu meseleleri düşündüğü takdirde sağlıklı bir fikre varacaktır. beyinlere empoze edilen milliyetçilik anlayışı aşılmalı. ve bu ülkede milyonlarca türk kimliğinden başka etnik kimliklerinin olduğunun farkına varılmalıdır artık!
benim de bünyemde barındırdığım milleyetçiliktir.
ak parti'ye oy verdiğimi daha önce de söylemiştim galiba.
ak parti'ye oy vermemdeki en büyük etkenlerden biri de benimsenen milliyetçilik anlayışıydı.

ak parti'nin türk adına, değerlerine düşman bir parti olduğu söylenmiş.
ak parti, türkiye'de yaşayan diğer etnik kimlikleri gayriahlaki ve insan haklarına aykırı bir şekilde tek tipleştirilmek ve türkleştirilme çabası içinde olan insanların önüne set çekmiştir. bu hareketi ile takdirimi kazanmıştır. kim ne derse desin, türkiye adı altında da yaşasa ona saygı göstermeli, türk ırkına mensub olan bir kişi ile aynı haklara sahip olmalıdır.

ha, kendi dilini tüm alana yaysın demiyorum.
eğer denildiği gibi ak parti türk ismini ve değerlerini yok etme fiiliyatı içinde olsaydı resmi dilin türkçe dahil iki dile çıkmasını isterdi. ama ak parti "bu ülkenin resmi dili türkçedir, dileyen anadilini kendi çevresinde kullanır." bu yeterlidir sanırım.

ayrıca, muhafazakar bir çizgisi var akp'nin evet. muhafazakar demokrat.
yani mukaddesata boyun eğmiş, islama yakın bir camiası var.
islam kesinlikle ve kesinlikle ırk ayrımını yasaklamıştır. bunun için peygamberimizin veda hutbesine göz atabilirsiniz. "ne siyahın beyazdan, ne de beyazın siyahtan üstünlüğü yoktur" diye buyurmuştur peygamberimiz. bu da demek oluyor ki mmerkez muhafazakar bir partinin milliyetçilik anlayışını ılımlı bir şekilde ele alması ve diğer etnik kimliklere de eşit haklar sunması olası bir şey. anadolu geleneğini lekeleyecek bir hareket değil.

bu anlayış sağlıklı bir anlayış.
benim takdir ettiğim bir anlayış.
bu milliyetçilik kafatasçı olmayıp, ulusçu olmayıp sağlıklı düşünebilen her bir bireyi de tatmin edecektir. ama bu çevre genelde ezber muhalefet içinde oduğu için hiçbir şekilde tatmin olmayacak, bundan rahatsızlık duyacaklardır.
bir ülkede çok ulusluluğun muhakkak çatışma ve bölünme getireceğini ne yazık ki göremeyenler tarafından "olması gereken" olarak tanımlanandır.
halbuki partizanlıktan biraz uzaklaşıp olayları, tarihi biraz değerlendirmeye çalışsalar hata yaptıklarını kendileri de anlayacaklar diye düşünüyorum.

belçika bugün bölünme aşamasındadır. flamanlar ile volanlar arasında ülke pay edilecektir.
yakın tarihte yugoslavya'da meydana gelenler ortadadır.
sovyetler birliğinin dağılmasında çok ulusluluğun rolü inkar edilemez.
kanada gibi bir ülkede bilr quebec bölgesinin zamanında ayrılması gündeme gelmiş; olay a.b.d. nin kuzey güvenliğini ilgilendirdiğinden a.b.d. nin müdahalesiyle sonlandırılmıştır.

dünya tarihini bırakıp sadece osmanlı tarihini incelesek bile milletsiz bir vatandaşlık tanımının ne kadar işe yaramaz olduğunu görürüz.
ortaya atılan osmanlılık kavramının hiçbir işe yaramayıp, parçalanmalara engel olamadığı da ortadadır.

bugün özellikle chp lileri (örnek veriyorum chp li değilim)azınlık diktası kurmakla suçlayanlar sayısal anlamda(hukuki-siyasal anlamda kesinlikle değil) azınlık teşkil eden bir grubun (ermeniler-kürtler vs.) türk adından rahatsız olması dolayısıyla bu addan rahatsız olmayan büyük çoğunluğa aldırmayıp bu grupların acıtasyonunu yapmasını tutarsızlıktan başka bir şey açıklamaz.
türk adından rahatsız olan belki %5 lik bir kesim için %95 i umursamamak başka nasıl adlandırılabilir?
ayrıca her ülkenin kurucu unsurları vardır ve türkiye cumhuriyeti devletinin kendisinden önceki devletlerin çeşitli miraslarını devraldığı düşünüldüğünde bu kurucu unsur türk milletidir. ve bu millet kendi kurduğu devlette kendi adını bir gurur kaynağı olarak kullanma hakkına sahiptir. unutulmamalıdır ki kimilerine göre türkiye bayrağı bile rahatsız edici bir nesnedir. mesele duyulan rahatsızlık değil neyden rahatsızlık duyulduğudur.

ulusçuluk anlayışını bu derece radikalleştirmekten bahsedenler herhalde yaşar yakış'ı destekleyerek nasıl bir "ulusçuluk" anlayışına sahip olduklarını ortaya koyuyorlar.
terörün en yoğun olduğu dönemlerde bile kürtlerin evlerinin boyalarla işaretlenmediği bir ülkede yaşayan birisinin romanların sürüldüğü, zencilerin uzun süre ikinci sınıf vatandaş olduğubir medeniyetin ağzıyla türk milliyetçiliği hakkında konuşması üzücü.
kendilerine türk milliyetçiliğinin anahtar kitabı olarak nitelediğim türkçülüğün esaslarını okumayı ve "insancıllığın" türk milliyetçiliğindeki yerini görmelerini öneririm.

anayasa ve türklük meselesi ile ilgili olarak
ufak, sayısal veriler içeren bir alıntı ile cevap verelim:
"AKP milletvekili, E. Büyükelçi Yaşar Yakış ise ekliyor: “Anayasada ırka (kastettiği Türk Ü.Ö.) dayalı tanımlar zaman dışı kaldı.” Yani dünya anayasalarından Yakış’a göre millet isimleri çıkmış. Oysa Fransız Anayasasında Fransız halkı 5 defa geçiyor. Alman Anayasasında Alman halkı 45 defa geçiyor. Üstelik Alman Anayasası işgal altında yazılmış bir anayasa. ispanyol Anayasasında 20 defa ispanyol kavramı geçiyor. Ermeni Anayasasında 6 defa Ermeni deniliyor."
yani neymiş? ermenistan'ı bir kenara bırakalım dünyanın en modern, en demokratik devletleri olarak anılan almanya, fransa ve ispanya bile anayasasında kendi milletlerinin adını defalarca geçiriyormuş.

son olarak sıkça adı kullanılan kürtlerle ilgili birkaç şey daha söylemek istiyorum. kürtler ile ilgili bu şekilde atıp tutmak pkk ağzı ile konuşmaktan farksızdır.
tüm kürt kökenli vatandaşları türk kimliğinden uzak, türklükten rahatsız göstermek ise konuya vakıf olmamaktır.
kimse unutmamalıdır ki bingöl'ün eski belediye başkanlarından biri pkk tarafından suikasta uğramış mhp'li hikmet tekin'di.
bunun yanında kürtçü partilerin tüm pkk ve kck baskılarına rağmen aldıkları oy oranı ortadadır.
tekrar kürtler ve türk kimliği üzerine dönersek bilgesam ın bu konuda yaptığı araştırma kimilerinin yüzüne tokat gibi çarpacağa benziyor.
bilgesam'ın ortak değerlere bakış adlı raporundan bir bölümle ilgili istatistik:
türk tarihine bakış
türk tarihi bizim tarihimizdir diyen kürtler'in oranı %76.
zazaların %84

bu istatistik rapordaki en az çarpıcı olan istatistik. iki de bir "ama kürtler bizi kendilerinden görmüyor" diyenlere güzel ve bilimsel bir cevap olmuş bu rapor.
http://www.bilgesam.org/t...stories/rapor/RAPOR26.pdf
kışın karlar yağınca, pkk eylemlerine ara verince türkçülük, yazın ise eylemlerine ara verme karşılığında kürtçülüktür.
türkiye'nin erbil konsolosunu mahabad cumhuriyeti kutlamalarına yollayan; hocalı katliamını kınayıcı tek bir açıklama yapmayan milliyetçiliktir.
özal bile yaptığı sözde icraatlarından bahsederken "bunu bizler değil sizler yaptınız Milletimiz yaptı" diyordu.

Tayyip ve dadaşları ise En basiti TT arenada görüldüğü üzere, biz yaptık, biz ettik, ananızı...., kellenizi...., sizi zorla öğretmen yapan mı var... domuz gibi yiyorsunuz... gibi Milletini çok sevdiğini gösteren demeçlerle Milliyetçiliğe yeni bir boyut getirmiştir.

işte bu şekil olan Milliyetçiliktir.
filistin-arap milliyetçiliğidir.
seçim dönemi milliyetçiliğidir.diyarbakırda ahmet kayayı ankarada atatürkü över...
para milliyetçiliğidir. burjuvanın dini imanı olmaz. bir gün kürtlere yanaşır ertesi gün türklere. zaten gördüğümüz gibi bir dönem kürtlere göz kırpmış olup bugünlerde ise tek dil türkçedir denilmekte.
mhp milliyetçiliğine tercih edilebilecek milliyetçiliktir.
Tanımlanması henüz tamamlanamamış ve içeriği güncellenemeyen; tekamül süreci biterse sonrası merak edilen şey...
savunulacak hiçbir yanı olmadığı, akp destekçilerinin tavırlarından ve girilerinden anlaşılan milliyetçiliktir.
Savunabilecek olsalardı söz konusu akp iken önce öne sürülen iddialarla ilgili konuşurlar, savunma yaparlardı.
ama bunu göremeyiz kendilerinde elbette. başkalarına iftira atmak varken, çamura yatmak varken gerçekler göz önündeyken tartışmak akp liye yakışmaz(!).
diyarbakır'da şeyh sait pankartı asıp meydanlara gelince atsız şiiri okumaktır. uzun adam devrin adamıdır. rüzgar nereye eserse o yönden gider.
Ülkücülüktür onların ki.
güncel Önemli Başlıklar