bugün

diğer yüzde 50 söylemidir.
bu söylem içinden insafsızlıktan inkara, inkardan yalana, yalandan iftiraya, iftiradan bilgisizliğe, bilgisizlikten vizyonsuzluğa, vizyonsuzluktan art niyetliliğe, art niyetlilikten unutkanlığa, unutkanlıktan kadir-bilmezliğe, kadir-bilmezlikten terbiyesizliğe, terbiyesizlikten düşüncesizliğe, düşüncesizlikten namertliğe, namertlikten seviyesizliğe kadar daha daha birçok olumsuzluğu barındıran söylemlerden biridir.

bu da türkiye de muhalefette gelinen son noktadır.

zam dediler rakı çıktı,
zam dediler puro çıktı,
zam dediler aypon çıktı,
zam dediler cip çıktı...
cari açıktan haberi olanların , dolaylı vergilerin bu kadar artmasının ekonominin boku yediğinin göstergesi olduğunu anlayanların haklı yakarışıdır. bunun için diğer yüzde elli olmaya gerek yoktur. beynini kullanmak yeterlidir.
akp ekonomide hiçbir zaman olmadı ki başarısız olsun. adamların ekonomi hakkında tek bildikleri eldeki iş yapan kurumları ecnebilere açmak o kadar.
cumhuriyet tarihinin en büyük dış borcu,
cumhuriyet tarihinin en büyük cari açığı,
imf'Ye azalan borç, ve imf'ye borç azaldı denilerek kandırılan ve diğer yerlere borçlanıldığını bilmeyen bir toplum,
dışardan hayvan getiren bir türkiye,
dışardan tarım ürünleri getiren bir ülke,
ithalatla ve borçla büyüyen bir türkiye,
ithalat ve borçla büyümeyi iyi sanan angus bir millet,
çok büyümeyi iyi sanan angut bir toplum,
ithalatın alıp başını gitmesi,
tv lerde sadece ihracatın gösterilmesi,
ihracatın çoğusunun ithalat mallarının olması,
ihracatın ithalatı karşılama oranının giderek kötüleşmesi,
ithalata mecbur bir türkiye'nin olması,
yerli kurumların elden çıkarılması,
her ülkenin zor zamanına sakladığı kurumları akp'nin iktidarının etkilenmemesi için teker teker elden çıkarması,
abd veya diğer güçlerin akp etkilenmesin diye türkiye'Ye kayıtsız paralar sokması,
inanılmaz derece yüksek olan vergiler,
düşük maaşlar,
kendilerinin imparatorluklar kurması...

harika bir ekonomi.

özelleştirilecek bir şey kalmadığında,
cari açık artık engellenemez düzeyde olduğunda,
insanlar maaş alamadığında yada her şeye zam geldiğinde

bu aklılar, sağa sola sataştığında, ağladığında göreceğim ben onları.

şu dediklerimin olması ne yazık ki kaçınılmaz ve akp'DE bunun farkında. 2020 lere kadar götürmenin derdindeler, maksat atatürk'ün izini ve cumhuriyet kazanımlarını tr'den silmek. bu misyonu tamamladıktan sonra hepsi siyaseti bırakıp amerikalara gidecek.

yalnsa yalan deyin, yada partizan bakıyorsam öyle deyin.
ama ne derseniz deyin bunların hepsi ger-çek-ler!
Geçmiş ekonomik durumları bilmeyen veletlerin şimdi ekonomiyi kötü sanmasıdır. Olm sizin son 50 yıldan haberiniz yok mu? size anlatmadı mı anneniz babanız? bizi salak mı sanıyorsunuz?

dış borç artmıştır.. nasıl artmıştır.

mesela 100 tl ekonomin var 80 tl borcun var.

ekonomin 1000 tl oluyor, borcun 2000 tl oluyor.

birinci durumda borcun yüzde 80. ikincide ise yüzde yirmi. ama rakamlara bakınca 2000, 80'den büyük olduğu için bazı salak bünyeler dış borç arttı sanıyor.

bazı ürünlere zam geliyor doğrudur. ama balık hafızalı insanlar bu ülkede on yıl öncesine kadar günde milyon kere herşeye bakın herşeye zam geldiğini unutmuş şimdi birkaç şeye biraz zam gelince ekonomi bozuk sanıyor. salakçım 70'lerde 80'lerde 90'larda günde milyon kere zam geliyordu bunlara unuttun mu? yoksa yaşın küçük olduğu için bilmiyor musun?

bugün süper ekonomi var diyemem tabiki bazı eksikler var. ama bugünkü ekonomiyi kötüleyen adamın geçmiş ekonomik durumları da hatırlaması gerekiyor. eleştirilere bakınca hatırlamadıkları görülüyor bu arkadaşların demek ki yaşları küçük yani ergenler. o yüzden de şimdi ekonomi kötü sanıyorlar.

bak salakçım daha dün yani sizin iyi sandığınız zamanlarda bu devlet emeklisine maaş ödeyemiyordu. bak iyi oku emekliye maaş ödeyemiyordu.. deprem yardımları ile emekli maaşı ödendi bu memlekette..

anladın mı salakçım. hangi ekonomi kötü? ne kötüsü?

daha ne yazayım bilmem ki?
yalanlar üzerine kurulu başarısız bir slogan.
bu ülke gerçek bir başarısızlığı daha yeni gördü. yıl 2001.
-tarım göçtü
-ekonomi göçtü
-borsa göçtü
göçtü derken postalcıların 10 saniyede bir papağan gibi tekrarladığı göçüşten bahsetmiyorum. harbi harbi göçtü. o güne kadar türkiyenin etrafına duvar örsen kendi kendine yaşabilirdi. bunu yapabilecek birkaç ülkeden biriydi. ama sonra kriz bir patladı ortada kimse kalmadı. esnaf olan bilir , yaşı yeten bilir.
götü boklu veletler ise sadece "cari açık büyüdü yeaa ekonomi kötü omg!" demeyi bilir.

bunlar dünya piyasalarından , ekonomilerinden de bir haberdir.
-ispanya daki krizi
-yunanistan krizini
-abd krizini
-japonya krizini

bilmezler. bunların (yunanistan hariç) dev ekonomiler olmasına rağmen dış borçlarının hayvan gibi olduğunu bilmezler. dış borcu olmayan ülkeler var sanırlar. yazık onlara.

dolayısı ile sen gerçek bir krizi daha yeni görmüş anadolu halkına senin darbe kokak çakma krizlerini yediremezsin. yermi anadolu çocuğu? yemez. geçirir.
(bkz: bu sefer teğet geçmedi)
yunanistan krizini türkiyedeki zamlara gerekçe göstermek gibi salakça bir fikrin temsilcileri tarafından karşı çıkılacak önermedir.
akp hükümeti "para=çokomel=para=çokomel" gibi kıt bir ekonomi anlayışına sahiptir. bu anlayış devlet kurumlarının satmış ve hiç bir kar sağlamamıştır, hayvanlık ve tarım bitmiştir, sanayi üretimi arttığı da söyleniyor ama bu ülkede ağır sanayi olmadığı sürece istediği kadar artsın ekonomide bağımlı bir ülke durumundayız. akp hükümeti ekonomik olarak hiç bir başarısı yoktur sadece gösterişi çok iyi yapmıştır ve başarılı olmuştur, hala akp safsatalarına inananları cari açığa bakmalarına ve zamların geliş sebeplerini araştırmaya davet ediyorum.
bu sene sonunda ihracat ve ithalat verilerinin de açıklanmasıyla doğruluğu daha da kanıtlanacak olan bir söylem.
(bkz: sigara ve alkol tüketimi ile ayakta kalan ekonomi)
cemaat nimetlerinden yararlanan şakirtoların ve iktidar yalakası olarak mevki elde edeceğini sanan döneklerin itiraz ettiği gerçektir.
ayan beyan ortada olan durum. zamlardan bahsedilmiş. 90'larda da zam vardı. ama abartmayın her gün yoktu. 2001 krizi öncesi hatta sadece krizden bir kaç ay önce ımf'inden dünya bankasına, işadamından siyasetçisine herkes ekonominiz ne harika diyordu. bugün de durum aynı. tütün o günden kalma politikalarla bitirildi ve ithale abanıldı. mehemt şimşek diyor ki tütünün yüzde 80'ini ithal diyor. iyide sayın bakan bu duruma kim getirdi. aynaya bakmak zor mu geliyor.