bugün

40 yıllık Dostlarını kendine düşman edip, Türkiye'nin sorunu olan ülkelere kerşı kendini daha güçsüz duruma düşürmek üzere kuru olan politika.

(bkz: azerbaycan)
(bkz: kıbrıs)
(bkz: israil)
ülkemiz uzunca zamandır dış politikada başarısızdır.

ancak akp'nin bu platformda rakipsiz olduğu da gerçek. neden mi? çok basit gerçeklikler var. yani görülmemesi mümkün olmayan...

abd ve ab pkk'nın destekçisidir. aksini iddia edebilecek? peki buna karşın bizim takındığımız tavır? uzunca süredir avrupa birliği masalının peşinde bu ülke. sadece akp değil, bundan önceki iktidarların bir çoğu. ancak akp'nin bunlardan ayrılan çok önemli bir tarafı var. şartsız ve koşulsuz kabul edilen yaptırımlar. şöyle bir dönüp bakınca, tarımı bitirilmiş bir ülke görüyoruz. özgürlük yaftası altında ötelenmiş, pompalanmış terörizm görüyoruz. reform adı altında karış karış satılan topraklar görüyoruz. vakıf yasasının ülkenin geleceği için nasıl bir tehdit oluşturabileceğini tahmin dahi edemessiniz. bunların hepsinin altında başarısız dış politika yatmakta. bir ihtimal daha var tabii. ihanet...

ve evet, o avrupa birliği ülkelerince tek tek kabul gören sözde ermeni soykırımı.

ülkemiz içinde bulunduğu durum gözümde şu şekilde canlanıyor. bir erkek düşünün, kendisini bir kadının cazibesine kaptırmış, genç güzel bi kadının. bu uğurda önce karısına alacağı hediyeleri, o güzel genç kadına armağan ediyor. sonra eve gelmemeye başlıyor, evine getirmesi gereken erzağı güzel genç kadının evine götürüyor. sonunda çocuklarını bile görmezden geliyor, evini barkını satıp gözünü karartıyor. siktiri yiyor sonunda bu adam, bitiyor... evet gidişat bu doğrultuda, belirteyim.

iki seçenek var. ya politikacıların zeka seviyesi bunları görmek için yetersiz ki hepimizden zekidirler eminim; ya da anlık çıkarlar için derin bir ihanet içerisindeler. alenen terörü destekleyecek, ekonomini bitirecek ve sen bu yaptırımlara karşı hala ab'ye girmeyi düşleyeceksin. herşey gün gibi ortadadır. oltadaki yem, balığı epeydir oyalamaktadır. umarım oltaya takılmadan da uyanır, herşey için çok geç olmadan...

ekonomik politika konusuna da değinmek isterdim; ancak enerjim tükendi yine. akp'yi düşününce enerji namına birşey kalmıyor.
yeterli kömür rezervi bulunduğunda bedava dağıtmak.
http://www.haberturk.com/...59-to-vimadan-garip-iddia
tam olarak budur.
(bkz: hani nerde göremiyorum)
(bkz: türkiye 12 mil i kabul etti iddiası/#9978696)
hep ver, tam ver olarak özetlenebilir. özellikle ırak'ın kuzeyi, ermenistan derken şimdi krizdeki yunanistan'a karşı adamların düştüğü zor durumdan faydalanmak yerine onlara yardımcı olmak. bu başka türlü özetlenemez.
kameralar ve basın önünde ahkam kesip ( davosta van minüt gibi ) yurda dönünce israil le ortak tatbikat falan yapıp cumhuriyet resepsiyonuna davet etme politikasıdır.
(bkz: ver kurtul)
Akp değil Abd nin dış politikası desek daha doğru olur.
kısaca özeti 'ver kurtul'dur.bir kaçına göz atalım.
kzuey ırak:bölgedeki türkmenlerin adı dahi ağıza alınmamış türkmeneli kaderine terk edilmiştir.peşmergelerle
aşiret reisleriyle 'bağımsız kürdistan'ın sacayakları oturtulmaya başlanmıştır.terörün teröristin dostu
barzani 'abi'olmuştur.abd nin bölgedeki çıkarları ön planda tutulmuştur.
azerbaycan:vatan toprağı karabağ ermeni işgali altındayken bizimkiler ermenilere tavizler vermişdir.soykırım
yalanına karşı tepki verilmemiştir.azerbaycan bayrakları stadlara sokulmamıştır.iki devlet tek millet fikriyatı büyük zarar almıştır.
doğu türkistan:filistin için israile karşı aslan kesilenler iş türk yurtlarına gelince kedi kesilmeye devam etmişdir.
kızıl çinin yaptığı zulümlere katliamlara karşı çin başbakanıyla devlet erkanıyla kokteyler düzenlenmiştir.herhalde
içtikleri kokteylin içinde uygur türklerinin kanıda bol miktarda bulunmaktaydı.
bugün bütün güney komşularımızla kanlı bıçaklı olunmasını sağlamış, abd güdümlü saçmalıklar bütünü.
kısaca vicdan politikasıdır.
herkese düşman olmaktır, yok yarın bir savaş olsa s*k gibi ortada kalıcaz.
ince bıyıklı, amerikan eşarplı politikadır..
bakınız şu şekilde http://www.alevi.dk/images/usa%20islam%20turban.jpg
ülke içinde olan olaylarda yabancı devletleri suçlaması ile bir anlık gerilime neden olan politkadır. çoğu suçlamalarda asılı kalmıştır. çoğu zamanda direk isim vermek yerine biz biliyoruz kimler olduğunu tarzı hödükçe açıklamalarla doludur.

bugün gördüm ki bir ayağı çukurda diye tabir edilen suriye devlet temsilcisi bm toplantısında çatır çatır komşumuz türkiye topraklarında terörist yetiştiriyor diyebiliyor.

cevaben ne alıyor davutoğlun'dan. topraklarımızda 10 yüz milyon suriyeli çocuk doğdu bla bla.

lan yetiştiriyor musun yetiştirmiyor musun, bırak sömürüyü atv haber mi habertürk stüdyoları mı orası.

sonra vay efendim davutoğlu çok güçlü.

bla bla bla...
-konsolos ve konsolosluk çalışanları halen rehin (gazetelerde bu haber yok - sansür)
-kuzey ırak'ta türkmenler, ışid denilen örgüt tarafından katlediliyor. (en az 60 kişi)
-binlerce türkmen ışid korkusu yüzünden göç ediyor. (çoğu kürtlere sığınmış durumda)
-türkiye, amerika'dan yardım istiyor; amerika "ışid, ırak'ın içişidir" diyor.
-mısır'da darbeci general cumhurbaşkanı oluyor, türkiye'nin pozisyonu halen belirsiz.
-iran cumhurbaşkanı; türkiye'de, tayyip'in yanında beşar esed'i övüyor; rte'nin sesi çıkmıyor.

özet olarak, gerek suriye ile ilgili, gerek mısır'la ilgili, gerekse iran ve amerika konusunda tayyip'in söylediği boyundan büyük lafları tayyip'e birer birer yediriyorlar. türkiye'nin dış politikası tam bir keşmekeş içinde. itibarımız sıfır, ne yumuşak ne de sert gücümüz kaldı. 6000 kişilik ışid denilen örgüt bile bizi sikine takmıyor. esed desen kahkahayla gülüyordur. durum çok vahim çok...
türkmenlerle ilgili kısmı şu twitter hesabundan takip edilebilir:

https://twitter.com/IrakTurkmenleri
türkler tarafından doğru dürüst eleştirilemeyendir. bazılarını memnun etmek için 12 adamızı vermemiz gerekebilir.
edit: artık o kadar adamız da yok.
abd kuyruğunda ulusal çıkarlardan sürekli taviz vermeye dayanan, amatörlerin elinde günlük duruma göre değişen politikadır. monşer diye alay ettiğiniz diplomatların tırnağı bile olamayacak küstah cahillerin elinde türk dış politikası diye bir şey yoktur. ya da, esen yellere göre eğilmek, aşağılanmak ve sürekli gerilemek türk dış politikası olmuştur.

en acısı da, bu felaketi cahil kitlelere başarı diye yutturmaktır.
"heryerini öpüyorum ..." şeklindedir. boşluğa artık kim gelirse.
Güçlerinin sınanmaması gereken Bölümdür.
sırf savaş sonrası inşaat ihalelerini alırım diye suriye'de girdiği bataklık, libya'da ilk başta hangi ata oynayacağını bilmez tutumu ve sonrasındaki rezillikler. Mısır, filistin, ırak...

baştan aşağıya fiyasko.

elimizde iyi ilişkiler kurabildiğimiz tek komşu olarak kuzey ırak bölgesel yönetimi kaldı. onun da ne için olduğu malumunuz.
Türkiye cumhuriyet'i toprakları dışında itibar edilmeyen, güvenilmez, gülünç konuma düşen bir haldedir. iç politikada bir çok şey unutulur ve halledilir ama dış politika asla böyle değildir.
yanı başında oynanan oyunlara çanak tutup komşularını yangın yerine çevirdikten sonra; "yangın bize sıçrayacak" açıklaması yapacak kadar isabetli oturaklı bir politikadır.

ileri görüşlülük budur.
güncel Önemli Başlıklar