ak partinin sağlık sektöründe başarıları

Ak partinin sağlık sektöründe yapmış olduğu başarılardır. Bunlardan en büyüğü devlet hastahanelerinde ameliyat olamamaktır. Bağırsak kanseri olan bir akrabama devlet hastahenesinde 6 ay sıra vermişler, hemen ameliyat olmak istersen 30 bin tl ödemen lazım demişler. Bunun yanında sağlık ocaklarındaki pratisyen hekimler yanlış ilaçlar yazarak sağlam adamı hasta ediyor. Genel sağlık sigortası ile işsizlerden aldıkları paraların ise haddi hesabı yok.

pederin her ilaç alışından sonra eczacının tahsil ettiği katkı paylarını pedere e-devlet sitesi üzerinden açıklamaya çalışırken fark ettiğim başarılardır!. muayene katılım payı, ilaç katkı payı, reçete katılım payı, ilaç fark fiyatı, ödeme listesinden çıkarılan ilaçlar, bazı karşılanmayan tedaviler... aynı zamanda genel sağlık sigortasından haksız yere borçlandırılan işsiz, öğrenci ve part-time çalışanları da söylemek gerekli bu başarılardan bahsederken. daha önce hiçbir hükümet işsizi vergiye bağlamamıştı:
işsiz evlat vergisi
ayrıca sgk sız 15 tl olan muayene ücretini de indireceklerine son 30 tl'ya çıkarttılar insafsızca.

Reçetesiz 3 liraya aldığın ilacı muayene olup reçeteyle almaya kalktığında fiyatının 7 liraya çıkması gibi başarılardır. E ulan hani sgk vardı? Devlet Hastanesinde muayene olurken para ödeyeceksem ne diye sigorta primi ödüyorum her ay.

ilaçlar tavan fiyat olmuş satılıyor. sadece gösteriş amaçlı parlak fayanslı hastaneler yapıyorlar. doktorlar aynı kafalar aynı memurlar aynı.

Pek başarılı olduğu söylenemez. Üçer beşer hastane açmakla başarılı olunmaz. Sadece internetten randevu sistemi faydalı o da çağın gereği 15 sene önce internet mi vardı.

insanlara sosyal güvenlik sigortasını sağlam bir şekilde kitlemeleri.
devlet hastanelerinin hala büyük eksikler içinde olması.
ilaç fiyatlarının artması.
gelmeyen randevu sıraları.
acil servislerin rezil durumda olması.

onlar konuşur ak parti yapar!

Devlet hastanelerindeki sırayı bitirmiştir tek başarısı budur. Olsun bu da bir başarı sonuçta.ipoteklenmiş bir Türkiye ne zamana kadar teklemeden gider bilinmez.

sağlık hizmetlerine ücretsiz ulaşılamaması.
hasta başına düşen muayene süresinin, sağlıklı bir muayene süresinden çok çok daha kısa hale getirilmesi.
özelleştirme çalışmaları.
üniversite hastanelerinin temel amacının eğitim vermek olduğunu yok sayıp ticarethaneye dönüştürülmeleri.
devletin temel yükümlülüklerinden olan ücretsiz sağlık hizmetinin kar amacı güden bir sektör haline getirilmesi.
elini kolunu sallayanın direkt 3. basamak sağlık kuruluşlarına gidebilmesi.
sağlık çalışanlarının halka düşman olarak gösterilmesi çabaları ve bunun sonucu artan şiddet vakaları, artan doktor ölümleri.
ve daha aklıma gelmeyen niceleri.

en kötüsü ise bunca olanlara rağmen sağlık politikalarının başarılı gösterilme çabası.

zarar gören, görecek olan halktır, hastalardır. sağlığımızı siyasete alet etmememiz gerekmektedir.

Binaları değil kafaları değiştirmek lazım. Liyakat olmadan hiç bir şey olmaz.

görsel