bugün

gönüllere su serpen savunma metnidir. 95 sayfadır. bugün savcılığa teslim edilmiştir. şöyle başlıyor:"iddianameye cevabımızda, hakkımızda düzenlenen iddianamenin baştan aşağı belli bir siyasi/ideolojik yaklaşımı yansıttığını, bu haliyle adeta bir muhalif siyasi parti bildirisi niteliğinde olduğunu, dolayısıyla bu davanın siyasi bir dava olduğunu belirtmiştik. Davanın siyasi nitelikte olduğuna ilişkin kanaatimiz Başsavcılığın esas hakkındaki görüşünü inceledikten sonra daha da pekişmiştir. Çünkü, iddia makamının esas hakkındaki görüşüne de siyasi/ideolojik bir dil hakimdir. "

devamını varın siz düşünün...
http://www.haber7.com/haber.php?haber_id=326272
henüz 45 sayfasını okuduğum hukuk manifestosu. eğer anayasa mahkemesi bu mükemmel hukuk dersine rağmen, google'den türetilen dayanakasız iddianameeye göre ak partiyi kapatırsa bu devlet hukuk devleti değildir. benden yargıya saygı maygı da beklemeyin. 27 mayıs, 12 eylül, 28 şubat, şemdinli, 367 ve türban kararından sonra artık bu milletin bünyesi hukuk cinayetlerini kaldıramayacak kadar tansiyon hastası oldu.

edit: madmadam'ın uyarısı ile ek: 12 mart.
hukukun üstünlüğü ilkesini, hukukçunun üstünlüğü olarak algılayan ülkem yargıçları tarafından yok sayılacak savunmadır.
Burjuva demokrasilerinde efsaneleşmiş kuvvetler ayrılığı ilkesinin ve millet iradesi geyiğinin türbancılar ve laikciler arasında yaratılan bir suni kriz ortamında zeytinyağı gibi suyun üzerine çıkma refleksi gösteren emperyalizmin ulusal taşeronluğunu üstlenmiş değişik çıkar gruplarından dönemsel olarak kapitalist tekellere ruhunu ve ülkesini en iyi satan tarafın karşı tarafı egale etmek için hazırlamış olduğu savunmadır. Biliyoruz ki kapitalist ağa babaları ne derse hukuk da aynısını tescil edecektir. Ne de olsa her iki oligarşi de babalarının çok sevdiği ve biri diğerinin ekürüsi olan çocuklarıdır.Halk arasında şöyle bir deyiş de vardır : " it iti ısırmaz. "
söylemesi gerekeni söylediği için kimilerinin ağırına gitmiş olan savunmadır. ortada adli bir dava yok ki. iki taraf yok ki. tarafsız bir yargıç yok ki. düşünsenize adamın biri kellenizi vurmaya kararlı ve sizden kendinizi savunmanızı istiyor. hem de onun zoruna giden bir hareketinizden dolayı. sonucu şimdiden belli olan bir davada en azından ezilmeden, büzülmeden savunma yapmanın gereği yazılmış savunmadır.
savunma metni akıcı, güzel ve sade bir türkçe ile yazılmıştır. bu bakımdan herkesin anlayabileceği bir yalınlıkta kısa ve öz bir savunma metnidir. bununla beraber iddia makamının iddialarını kuvvetli mantıki dedillerle çökertmesi bu savunma metninin uzun zamanlar boyunca dillerden düşmeyeceğini gösterir. çünkü ifadeler sade ve bir o kadar doyurucu. savcının iddianemesindeki baştansavmalık burda mevcut değil. bilimsel bir makale kıvamında. şu örneğe bir bakın:

"iddia makamı, aynı şeyde: susmuşsan neden sustun?, susmamışsan neden konuştun?, tekzip etmemişsen neden tekzip etmedin?, tekzip etmişsen baskı üzerine veya sorumluluktan kurtulmak için tekzip ettin, disiplin hükümlerini uygulamışsan bu göstermeliktir veya yeterli değildir biçimindeki sözler, Başsavcının hukuka rağmen ulaştığı hükümlerdir. Hiçbir iddia makamı, bu denli keyfiliği hukuk giysisine büründüremez. Hukuk, her ne ise o dur; ancak asla bu değildir
53. sayfadan itibaren avrupa insan hakları mahkemesi kararlarından örnekler vermeye başlayan ve tezini en sağlam kaynaklarla destekleyen sokrates savunması gibi tarihi bir müdafaa. evet "siz bizi suçlu bulabilirsiniz, lakin tarih bizi aklayacaktır."