bugün

benim ailem de dahil olmak üzere çoğu aile için geçerli olandır.

neredeyse her aile çocuğu için şu düşünce içinde; işte bir işe girsin. sigortası olsun. maaşı olsun. (bu maaş değişebilir her aile için, bazıları için 2 bin ideal, bazıları için 5 bin.) güzelce çalışsın... kendimden örnek vereyim, üniversiteyi bitirince sana adalar'dan (eskişehir'in güzide mekanlarından) bir apart alırız. ofis yaparız orayı sana diyorlar. ilk hastaların da biz oluruz hadi bakam yine iyisin tarzı bir şey söylüyorlar. ben hiç görmedim oğlum risk al diyen bir baba. anne demiyorum zaten. ama çoğu kişi zengin olmak istiyor. arkadaşlarımdan örnek vereyim şimdi de mesela, yolda bir ferrari veya camaro ss görüyoruz ulan bir gün bunlar da benim altımda olacak görün bak diyor. ama okuduğu meslek? sigortacılık. mezun olunca girecek bir sigorta şirketine, en fazla 3 bin lira maaşla çalışacak. her aile için olsun demiyorum. ama en azından büyük düşünmesini sağlayabilirdi bu aileler. gerçi benim de çocuğum olursa savunduğumu yapabilecek miyim acaba?
aslında küçük düşünmemektedirler, realist düşünmektedirler. insan büyüdükçe hayallerinin de ayakları yere basar artık. hiç unutmam 7 yaşındayken uçmayı hayal ederdim, oysa şimdi insanoğlunun uçaksız uçamayacağını öğrendim.
(bkz: memur zihniyeti)

(bkz: sıpa kuyruğu)
eğer babanız risk almış büyük düşüünmüş ve pek de zengin olamayıp bunu diyorsa hak vermek mantıklıdır.