bugün

1960 sonrası toplumcu şiirimizin (N.Behram, A.Bulut, i.Uyaroğlu, v.b.) ikinci kuşağında yer alan özgün bir şairdir.
(bkz: asmin)
GiDERSEN YIKILIR BU KENT

Gidersen yıkılır bu kent, kuşlar da gider
Bir nehir gibi susarım yüzünün deltasında
Yanlış adresteydik, kimsesizdik belki
Sarışın bir şaşkınlık olurdu bütün ışıklar
Biz mi yalnızdık, durmadan yağmur yağardı
Üşür müydük nar çiçekleri ürperirken

Gidersen kim sular fesleğenleri
Kuşlar nereye sığınır akşam olunca

Sessizliği dinliyorum şimdi ve soluğunu
Sustuğun yerde bir şeyler kırılıyor
Bekleyiş diyorum caddelere, dalıp gidiyorsun
Adını yazıyorum bütün otobüs duraklarına
Öpüştüğümüz her yer adınla anılıyor
Birde seni ekliyorum susuşlarıma

Selamsız saygısı yürüyelim sokakları
Belki bizimle ışıklanır bütün varoşlar
Geriye mapushaneler kalır, paslı soğuklar
Adını bilmediğimiz dostlar kalır yalnız
Yüreğimize alırız onları, ısıtırız
Gardiyan olamayız kendi ömrümüze her akşam

Gidersen kar yağar avuçlarıma
Bir ceylan sessizliği olur burada aşklar

Fiyakalı ışıklar yanıyor reklam panolarında
Durmadan çoğalıyor faili meçhul cinayetler
Ve ölü kuşlar satılıyor bütün çiçekçilerde
Menekşeler nergisler yerine kuş ölüleri
Bir su sesi bir fesleğen kokusu şimdi uzak
Yangınları anımsatıyor genç ölülere artık

Bulvar kahvelerinde arabesk bir duman
Sis ve intihar çöküyor bütün birahanelere
Bu kentin künyesi bellidir artık ve susuşun
isyan olur milyon kere, hiç bilmez miyim
Sokul yanıma sen, ellerin sımsıcak kalsın
Devriyeler basıyor karartılmış evleri yine

Gidersen yıkılır bu kent kuşlar da ölür
Bir tufan olurum sustuğun her yerde

AHMET TELLi
soluk soluga, gidersen yikilir bu kent, asmin, su çurudu gibi muthis siirlerin kısa boylu yazani. cok sik olmasa da ankara da konur sokak da gorulup kisa boyuna sasip, -abartisiz, okyanusun en derin yerindeki mavilikten calinmis gibi olan- mavi gozlerine hayran kalinmisligi vardir. siir albumlerinde tolga candar ile de calisilmis ve fakat muziklerin cogunlukla ayni olmasindan kaynaklanan siire hakkini verememesi durumu vardir. uzer. ucuza kacildigi imajini yaratir. ama yukarida yazdigim siirlerde muthis bir performans, muthis bir duygu ile siirlere haklari verilmistir. defalarca ve ard arda sikilmadan, kafaya balyoz yiyormus etkisi yaratarak dinlenilebilir. Enguri civarlarinda takilir, Nihat Genc gibi. son olarak Yangin yillarindan;

Sen yuregin
kadar buyuksun. Unutma!!!
(bkz: tellioğulları)
(bkz: tansik)
ÇOCUKSUN SEN

Dünyanın dışına atılmış bir adımdın sen
Ömrümüzse karşılıksız sorulardı hepsi bu
Şu samanyolu hani avuçlarından dökülen
Kum taneleri var ya onlardan birindeyim
Yeni bir yolculuğa çıkıyorum kar yağıyor
Bir aşk tipiye tutuluyor daha ilk dönemeçte

Çocuksun sen sesindeki tipiye tutulduğum

Dönüşen ve suya dönüşen sorular soruyorsun
Sesin bir çağlayan olup dolduruyor uçurumlarımı
Kötü bir anlatıcıyım oysa ben ve ne zaman
Birisi adres sorsa önce silaha davranıyorum
Kekemeyim en az kasabalı aşklar kadar mahçup
Ve üzgün kentler arıyorum ayrılıklar için

Bir yanlışlığım bu dünyada en az senin kadar
Ve sen kendi küllerini savuruyorsun dağa taşa
Bir daha doğmamak için doğmak diyorsun
Ölümlülerin işi bir de mutlu olanların
Onların hep bir öyküsü olur ve yaşarlar
Bırakıp gidemezler alıştıkları ne varsa

Çocuksun sen her ayrılıkta imlası bozulan

Susan bir çocuktan daha büyük bir tehdit
Ne olabilir, sorumun karşılığını bilmiyor kimse
Kötü bir anlatıcıyım oysa ben ve ne zaman
Bir kaza olsa adı aşk oluyor artık
Aşksa dünyanın çoktan unuttuğu bir tansık
Seni bekliyorum orda, o kirlenen ütopyada

Kirpiklerime düşüyorsun bir çiy damlası olarak
Yumuyorum gözlerimi gözkapaklarımın içindesin
Sonsuz bir uykuya dalıyorum sonra ve sen
Hiç büyümüyorsun artık iyi ki büyümüyorsun
Adınla başlıyorum her şiire ve her mısrada
Esirgeyensin bağışlayansın, biad ediyorum.

Çocuksun sen ve bu dünya sana göre değil

Şiiriyle Beni bitirmiş tüketmiş ....... Harikadır şahanedir ...
(bkz: konuğum ol)
gidersen yıkılır bu kent ile insanı yıkan viran eden, serüvenci lakabını kendine yakıştıran üstad
yalan yok;büyük şair.. lorca derler onun için bizim lorcamızmış..

''Suya düşen bir karanfilse yüreğin
bırak kendini ırmağın türküsüne gülüm
vursun seni o taştan bu taşa
o çağlayandan bu çağlayana''

yalan yok;güzel şiir!
gitmek adlı müthiş şiirin de yazanı.

Gitmek. Bir hançeri inceltip
Okyanusa daldırmak isteği
Ya da düşebilmek atlasların
Dışına ki ey kalbim
Yalnızsın bu yolculukta da
Gitmek. O kaos duygusu, aklın
Sarsıntılarla yorgun düşüşü
Bilincin kamaşması belki de.
Rehin bırakılacak bir şey yok
Unuttuklarından başka.
Gitmek. Bir büyü gibi saran
Ağrılar yumağı, kışkırtılmış
Düşlerdir ki sen şimdi
Esirgeme kendini kalbim
Kederin o derin yalnızlığından
bir arkadaşın uzun ısrarıyla şiir dinletisine 4 kişi olarak gittiğimiz ancak mevcut arkadaşlardan 3/4ünün baygınlık geçirerek kendini dışarı zor atmasıyla neticelenen bir gecede izlediğim kötü şiir okuyan antipatik şair.
suya düşen bir karanfilmiş yüreğimiz; bir o yana bir bu yanaymış; kalbimizin tellerini titretirmiş ahmet tell[i]eriyle. her ayrıldığımız da kekelermişiz aşk kelimesini; yanlış kullanırmışız sözcükleri. aşkı imla bellemiş; her ayrılıktan sonra bozulan.
...
Yanlış.. daha baştan yanlış
bir şiirdi bu, biliyorum
ve belki ömrümüzün yakın geçmişi
bu kadar doğruydu ancak, kimbilir
Kalbim unut bu şiiri

ahmet telli'mi? doğum yeri ve yılı dışında söyleyebileceğim bişey yok. zira anlatabilmem için iyi bir şiir yazmam (şair olamam) gerekir.
hiç kimse şiiri bu kadar güzel okuyamaz diye bileceğim şairdir.
şiirlerini her okuyuşumda yeni yeni imgeler keşfedebildiğim şair.
9 ocak 2007 tarihinde bursa leman kültür'de şiir dinletisi olacak olan şairdir kendisi. çocuksun sen adlı şiiri * akla ziyandır.
(bkz: kalbim katlanma bu dünyaya)
(bkz: geldim işte)*
o güleryüzlü ifadesi ile her daim sohbete hazırdır. bu ülkenin en iyi şairlerindendir.

çocuksun sen gibi muhteşem bir şiiri yazmıştır..
hepimizin yaşadığı duyguları kimsenin anlatamadığı gibi anlatan, okuyanı da özel kılan adam.
hatıralarımı yazma
tarih sanıyor birileri...
hep yanıldı ve yenilgilere uğradı
ama atıldı yine de serüvenlere

pervasız bir acemi
soyu tükenen bir bilgeydi belki de...
eski sevgili yeni dosttan mükemmel bir hediye içinde hapsolmuş imzasıyla hatırlanan şahane şair.
...
Özlemek yanında olmak isteğidir
Gülüşünü görmek biraz da
Hiç özlemedim seni.

Asıl mesleği öğretmenliktir.
ortaokuldaki türkçe öğretmenim. biraz asabi bi adamdı. bu arada nasrettin hoca'nın bilmem kaçıncı kuşaktan torunu oluyomuş.
güncel Önemli Başlıklar