bugün

"[b]ir muharririmizden biraz daha genişçe bir şekilde bahsedebilmemiz için zavallının ölmüş olması lazım gelir. tenkidin mersiye ile beraber yürüdüğü yegane sanat hayatı bizimkidir."

(bkz: edebiyat üzerine makaleler)
(bkz: ahmet hamdi tanpınar)
türkiyenin en önemli, en iyi romanlarından biri huzur u yazan yazarımız. muhteşem bir tasvir ustasıdır.

kimbilir simdi nerdesin?
senindir yine aksamlar,
merdivende ayak sesin
rihtim tasinda gölgen var.
...ağlama sakın çocuk, ağlama
korkmayana zarar gelmez, bunu bil.
sevgini hep söyle, saklama.
aklından korkuyu, gözlerinden yaşı sil.
"….. Niçin geçmiş zaman bizi bir kuyu gibi çekiyor? iyi biliyorum ki aradığım şey bu insanların kendileri değildir; ne de yaşadıkları devre hasret çekiyorum... Hayır muhakkak ki bu şeyleri kendileri için sevmiyoruz. Bizi onlara doğru çeken bıraktıkları boşluğun kendisidir. Ortada izi bulunsun veya bulunmasın, içimizdeki didişmede kayıp olduğunu sandığımız bir tarafımızı onlarda arıyoruz.…" Beş Şehir adlı kitabından. 1946 yılı ile 2007 arasındaki farkı görmeyi zorlaştırıyor şüphesiz.
huzur romanının yazarıdır ve demiştir ki;

"Çünkü huzursuz bir dünyada yaşıyoruz. Çünkü insan kendisi ile barışık değil. Değerler karşısında ve insan karşısında yeniden düşünmeye mecburuz. Çünkü her şeyden şüphedeyiz. Ve nihayet arkamızda eskisi gibi o kadar kuvvetle Allah'ı hissetmiyoruz. Hulasa huzursuzuz, onun için..."
rüya, zaman, musiki şiirlerinin ortak kavramlarıdır.
(bkz: kış bahçesinden) en güzel şiirlerinden biridir.
Yazar, şair, öğretmen bana kalırsa da en çok feylesof. Saatleri Ayarlama Enstitüsü adlı kitabı da ironi kelimesi yerine veya eş anlamlısı olarak kullanılsın, ironi deyince aklımıza Saatleri Ayarlama enstitüsü gelsin diye yazdığını düşünüyorum. Üstadı seviyorum.
bana türkçe'yi yeniden öğretmiş yazar. sözlükte kullandığım adımın da esin kaynağı. huzur adlı romanı; binlerce olayın, durumun, duygunun süzüldüğü rafine bir başyapıttır. eğer ölmeden önce okuması gereken yazarlar listesi yapılıyorsa, ahmet hamdi tanpınar bu listenin müdavimi olmalıdır.
ozellikle huzur romaninda kendisine hayran kalinmaya sebebiyet verecek derecede uzun cumleler kurabilmis yazardir kendisi.
zaman kavramını kendi dilinde anlatan, bu kavram üzerine en çok kafa yoran yazardır.
hayatını edebiyata adamasına rağmen çok fazla eser verememesinin nedeni; mükemmel şiir ve roman yazma isteğindedir. eserlerinde biçime önem vermiştir ama yazdıklarının da hakkını vermiştir.

(bkz: saatleri ayarlama enstitüsü)
(bkz: huzur)
"huzur" romanını okumak; hiç huzurlu değildir. için daralır, daralır.. "ağhhh" nidalarıyla kitabı kütüphane rafına fırlatır, huzura erersin. *
zamana ayar veren müthiş bir üsluba sahip degerli bir kalemimiz.
saatleri ayarlama enstitüsü adlı romanı bu sezon istanbul devlet tiyatrolarında sergilenmekte olan yazar.
'huzur' romanındaki başkahraman mümtaz'ın ta kendisi olduğunu düşündüğüm yazar.
"ne içindeyim zamanın,
ne de büsbütün dışında;
yekpare, geniş bir anın
parçalanmaz akışında.
"

klasik türk edebiyatı namına bahsi çok geçen ama ansiklopedik kaygılar dışında yeterince anlaşılmadığını düğündüğüm güzel insan. ne devrimciler ne de gericiler hakettiği kıymeti göstermemişlerdir kendisine. olsun, edebiyat tarihçilerinin bilimsel ilgisinden çok daha büyük bir telaşla merak edilecek, okunacak, hatırlanacak bir gün.
saatleri ayarlama enstitusu ile işte bir hikaye ancak böyle kurgulanır ve böyle bitirilir diye akıllara şaşkınlık vermiştir.
bir adın kalmalı geriye
bütün kırılmış şeylerin nihayetinde
aynaların ardında sır
yalnızlığın peşinde kuvvet
evet nihayet
bir adın kalmalı geriye
bir de o kahreden gurbet

sen say ki
ben hiç ağlamadım
hiç ateşe tutmadım yüreğimi
geceleri, koynuma almadım ihaneti
ve say ki
bütün şiirler gözlerini
bütün şarkılar saçlarını söylemedi
hele nihavent
hele buselik hiç geçmedi fikrimden
ve hiç gitmedi
bir topak kan gibi adın
içimin nehirlerinden
evet yangın
evet salaş yalvarmanın korkusunda talan
evet kaybetmenin o zehirli buğusu
evet nisyan
evet kahrolmuş sayfaların arasında adın
sokaklar dolusu bir adamın yalnızlığı
bu sevda biraz nadan
biraz da hıçkırık tadı
pencere önü menekşelerinde her akşam

dağlar sonra oynadı yerinden
ve hallaçlar attı pamuğu fütursuzca
sen say ki
yerin dibine geçti
geçmeyesi sevdam
ve ben seni sevdiğim zaman
bu şehre yağmurlar yağdı
yani ben seni sevdiğim zaman
ayrılık kurşun kadar ağır
gülüşün kadar felaketiydi yaşamanın
yine de bir adın kalmalı geriye
bütün kırılmış şeylerin nihayetinde
aynaların ardında sır
yalnızlığın peşinde kuvvet
evet nihayet
bir adın kalmalı geriye
bir de o kahreden gurbet
beni affet
Kaybetmek için erken, sevmek için çok geç
bütün yaz (bkz: 2163301)
türk edebiyatının en önemli isimlerinden biridir. kesinlikle hak ettiği yerde değil. hala onu anlamayanlar var. saatleri ayarlama enstitüsü türk edebiyatının en iyi romanıdır. son dönemde gençlik arasında tanpınar'ın eserlerine büyük bir ilgi olduğu da başka bir gerçek.
(bkz: huzur)
"aşk dediğin nedir ki
tenden bedenden sıyrık
çocukların içinde
yaşadığı bir çığlık

aşk dediğin nedir ki
histen nefesten bir varlık
umutsuzluk içinde
karanlığa son ıslık"
edebiyat dersinde yazılıda çıkması muhtemel olan yazardır.**
oğuz atay ve yusuf atılgan ile edebiyat için mahşer'in üç atlısı ilan edildiğini duymuşluğum var. evet.