bugün

Çok merak ettiğim bir sorunsaldır. Fakat görebildiğim tek şey karanlık ve hiçlikten ibaret.
petrol.
Topraktan geldik yine toprağa gideceğiz. Sonuçta hepimiz elektronuz.
Bok mu var da dünyaya geldik diye düşündürmektedir.
Korkma sadece toprağa gideceksin, sonra toprak olacaksın, sonra sularla birlikte bir çiçeğin bedenine yürüyeceksin oradan özüne ulaşacaksın çiçeği özüne bir arı konacak, belki belki o arı ben olacağım.

(bkz: Eşkiya)
Allahtan ahiret var da ruhumuz ebedi kalacak. Bedenimiz ise çiçeğe böceğe besin olsun.
soğuk gecelerde aldığımız gusül abdestlerine yanacağız gibi.
Doğal gübre olacagiz.
Gübre.

Yaşarken bi faydamız olmadı bari ölümüz doğayı şenlendirsin.
her ihtimale bir yobaz gondikleyelim.
Tebeşir, kömür veya petrol olacağız.
"son mu? hayır bu yolculuğun sonu değil. ölüm, sadece başka bir yoldur; hepimizin aşması gereken..."
Gandalf - Yüzüklerin efendisi, kralın dönüşü.
Ahiret olduğundan böyle bir derdimiz yok.
Çok bişey beklemeyin toprağa girdiğimizle kalıcaz.
işte benimde dahil olduğum dinlerin en büyük faydası bu. dinler abartılmadığı sürece faydalı çünkü dinler diyor ki, korkma bundan sonrasının daha güzel olma ihtimali var, cennet falan. ne güzel işte. buna inanıp, dünya hayatını iyi kötü çekilir kılıyorlar.
sürekli olarak "lan toprağa karışıcaz. yokolup gidicez" dense daha mı mutlu olucaz.
yeterki dinin dozunu kaçırmayalım. kararında olalım, her konuda olduğu gibi.

başlıktaki soruya gelirsek, oradaki sorun ahiret var mı yok mu? onu bilmek imkansız yani inanç olarak elbette imkanlı ama elle tutulur delil olarak ispatı imkansız.inançla kabul ediyoruz tabi.
inanıyorsan ahiret var ve büyük ihtimalle çoğu insan için güzel bi yer olacak.
inanmıyorsan ahiret yok. toprak olup gidicez.

hangisi daha hoş geliyorsa onu seç. çünkü bu dünya daki moral motivasyonunun temel öğesi bu inanç olacak ve secimine göre ya gergin bir hayat ya da daha yumuşak bir hayat geçireceksin.

ben var olduğunu seciyorum. daha tatlı duygular hissettiriyor çünkü.
(bkz: Reenkarnasyon), (bkz: reenkarne olmak), (bkz: tekamül etmek)
Budizm, tao ve karma felsefesinde sıkça sözü geçer. Bu dünyada yapılan iyilik ve kötülüklerin, yeni bir bedende ve yeni bir "dünya hayatında" ödüllendirilmesi ya da cezalandırılmasıdır. Yeniden doğuşta elbette ki hafıza sıfırlanıyor. (bazen tam sıfırlanamadığı zamanlar da olabiliyormuş. haberlere konu olmuştu pek çok kez. Hani afrika'da doğan bir çocuğun fransızca konuşmaya başlaması vs. gibi)

Tao şu şekilde tanımlar mesela: Doğum başlangıç değildir, ölüm de son değildir. Varoluş sınırsız ve sonsuzdur; bir başlangıç noktası olmayan süreklilik söz konusudur.

Budizm ise "ruhun tekamül etmesi" felsefesini benimsemiştir. Bildiğim kadarıyla ödül-ceza sistemi yoktur. Her yeni doğuşta daha üstün bir ruhsal seviyeye ulaşmaya çalışır. Tekamül, kelime olarak "olgunlaşma, gelişme, evrim" gibi anlamlara gelmektedir. Tekamülün bir diğer anlamı ise; Ruhun kâmil seviyeye ulaşması için geçirdiği aşamalar ve olgunlaşma sürecidir. Yani tekamül, ruhun var olan Öze geri dönme sürecinde kademeli olarak gelişmesidir. Bu süreçte her ruhun dünyadaki temel gayesi ve arzusu tekamül etmek, en nihayetinde evrensel bilince ulaşmaktır. Buna nirvana diyorlar.
inanmaya devam. *