bugün

Bu coğrafyada ölüm boynundaki kara ilmiği çıkarıpta çıkmış alın çatına.
Zulüm barbar bir alçak gibi hüküm sürüyor acının koynunda.
iklimler devşirirken kendini ve avuçlarken gökkuşağının yedi rengini,
Yangınlar sarıyor ıssız , solgun kentleri.
Belkide bundan artık hüznü ve acıyı paylaşıyor yaşayanlar.
Cüceler tanrıları duysun diye dua ediyorlar.
Demirci çocuğun çekicini sallamasından bile korkuyor zalimler.
Boyacı kızın fırçasıyla kara gökyüzü yıldızlara boğuluyor.
Kentleri ağır ağır saran gün yüzüne vuruyor yanlızlığını karanlığın.
Önce toprağı , sonra suyu ve camları yalayarak rengini , gözlerine salıyor ölümün.
Ve ses yitirmezken kendini solgun susuşlarında umarsızlığın , yeni bir
uyanışın muştusu olup yükseliyor kuşatılmazlara doğru.
Kimisi yüreklerini kefen gibi açıp gömmeye hazırlanıyor oğullarını kızlarını.
Kimisi de bedeninden kan sızarken , özgürlüğün dinmeyen ezgisiyle
kuşatıyor dağlarımızı.inceden bir sızı vuruyor alnına göğün.
Çorak toprakları bahara çalıyor ölülerimiz.
Ve haykırıyoruz ! Hiç kimse süpürmeyecek o yeri.
Alınmadıkça bedenlerin bedeli ,
silinmeyecek zebanilerin kanlı ayak izleri !...
güncel Önemli Başlıklar