bugün

modern insanların atası olduklarına, dolayısıyla biz insanların şu an sahip olduğumuz fiziksel formlarda yaratıldığımıza, hiç değişmediğimize (bkz: evrim) inanılan ikili. hangi mezopotamya dininden türetildi, esinlenildi bilmiyorum, yalnız değişik ebattaki uzak-yakın akraba türleri * ortaya çıkarılırken, bu mite inanmak düpedüz gülünçtür. tamam, orada burada yazıyor da, evrim kanıtlarıyla dururken neden ademle havva? neden kaval kemiği? neden yaprakla kapatılan genital organlar?
belki mecburiyetten
belki alışkanlıktan
belki gerçek bir aşktan...
sadakata dair
gerçek sevgiye dair
ne kaldı ki elimizde
adem ile havva'dan.
(bkz: adam and eve)
yasak elmayı yemişler,

cinselliği keşfetmişler,

cennetten atılmışlardır.

ve bütün erkekler adem'in günahını boğazlarında taşırlar:

(bkz: adem elması)
birlikte yedikleri elma zehr-i zikkim olmus, iki bahtsiz insan .
1- Adem'in de Havva'nin da kaynanası olmadı.
2- Adem de Havva da aldatılmaktan korkmadı.
4- Adem: 'Arkadaslarımla maç yapmaya gidiyorum' diyemedi.
5- Havva kız arkadaşlarını eve toplayıp akşama kadar dedikodu yapamadı.
6- Adem hiçbir zaman poker partisine gidiyorum deyip, gecenin bir köründe eve sarhoş gelemedi.
7- Adem hiç uzun iş görüsmeleri için yurt dışına gidemedi.Gitse bile gittigi yerde otel odasında kalamadı.
8- Sevgililer Günü'nü unutmaktan dogan kavgalar çıkmadı.
9- Randevulara gecikince trafigi bahane edemediler.
10- Yüksek gelen faturalar nedeniyle tartışmadılar.
11- Özel günlerinde birbirlerinin sevmedikleri arkadaşlarını davet etme gibi bir ihtimalleri olmadı.
12- Adem hiçbir zaman Havva'ya 'Sen bu dünyada gördügüm en güzel kadınsın' derken yalan söylemedi.
13- Hiçbir zaman röntgenleyen var mi? diye tedirginliğe düşmediler.
14- Onlar enflasyon canavarıyla hiç tanışmadılar. Birikimlerini batırıp,alacak bankacılarla da hiç karşılaşmadılar.
15- Onlar mutluydular. Çünkü, ne sayıma gerek vardi, ne de sayılmaya.
16- Hiçbir zaman birbirlerinin yüzüne telefonu kapatamadilar. Telefonda kavga da etmediler.
17- Hiçbir zaman siyaset-politika konusunda dil, din, ırk tartışmasına girmediler...
18- Havva hiçbir zaman kıyafeti ile Adem'i çileden çıkartmadı.
19- Hiçbir zaman Havva, 'Beni en son ne zaman sinemaya götürdün, en son ne zaman dışarıda yemek yedik' demedi.
20- 'Senden baska gül koklarsam namerdim' lafı da gerçekti ve Havva da bunun dogru olduguna emindi (alıntı)
gecenin bir vaktinde bir arkadaşımla tartı$ırken muhabbetin ucunun dokunduğu ilk
insanlar.
üremeleri konusunda kafama takılan bir kaç soru var.
mesela 10 tane çocukları oldu birlikteliğinden.4'ü kız 6'sı erkek ensest ili$ki yaparak mı çoğaldılar?
bizler ensest ili$kiler kurbanı mıyız geçmi$ten gelen?
bunun dinsel bir açıklaması var mı ? varsa mantıklı bir şekilde bana anlatabilecek izah edebilecek bir belge, bir bilgi var mı ?
neyse sözlük kafam çok karışık, bilgilendir beni ulan.
salak ile avanaktır kendileri. bir elma uğruna cennet bırakılır mı? yoksa cennet sanıldığı kadar güzel değil mi? yoksa atalarımız aptal mı? atalarımız aptalsa bazılarımız nasıl bu kadar akıllı? yoksa akıllılar birer piç mi? adem havvayı kiminle aldattı? havva ademi kiminle boynuzladı? sorular silsilesini akla getiren ikili.
antalyada bulunan ve dünyanın en seksi oteli ödülünü alan oteldir. yapımında türkiyenin bir yıllık ihtiyacı kadar cam harcanmış *

(bkz: adam and eve hotel)
72 farklı pozisyonda sevişip yasak elmayı yedik diye empoze eden hayali kahramanlardır.
(bkz: la)
(bkz: nazan bekiroğlu)
kargo'nun yeni albümünde bulunan güzel bir şarkı.
kaderle oynanmaz ki..
baştan yasaklanmış
adem ve havva
elmayı ısırmış.
bir çok semavi dinde isimleri geçen ilk insan olan adem ve havva. yaratılış hikayeleri ile birlikte cennetten dünyaya gönderilişleri ile ilgili kutsal kitaplarda bilgileri verilen adem ve havva hakkında, dünya adlı gezegende ilk yürüyen insan oldukları ve tüm insanlığın adem ve havvadan türedikleri inanışı da vardır.
varoluş ve yaratılış hususunda tam bu noktada tüm insanlığın adem ve havvadan türedikleri hatta adem peygamberin ilk insan olduğu yolundaki görüşler bilimsel olarak pek de mümkün görünmemekte.
bunun yerine dini açıdan bir çözümleme yapmak gerekirse kutsal kitaplarda geçen insan ırkının tamamına "ademoğulları" denilmesinin sebebi hazreti ademin ilk insan olduğunun ve tüm insanların babası olduğunun ispatı değildir. ancak ademoğlları sözcüğünden kasıt insan ırkını tek tek anmak yerine bir genelleme yaparak ademoğulları sözcüğüyle sembolleştirmek olabilir. islami inanaca göre ruhlar bedenlerden önce yaratılmıştır. ilk yaratılan ruh adem peygamberin ruhu değil, belki de hazreti muhammed'in ruhu ilk yaratılmış insan ruhudur. madem ruhlar bedenlerden önce yaratılmıştır adem peygamberin dünyaya gönderilmesi olayı anlatılırken adem peygamberle birlikte onlarca, yüzlerce, binlerce ruh dünyaya gönderilip dünya üzerinde bedene kavuşmuş olamaz mıdır? işte bu şekilde bir görüşle insanların üremeleri ve çoğalmaları mantıklı bir izahat kazanabilir. hazreti ademi bu açıdan yalnızca bir ferd olarak değerlendirmek yanlıştır. hazreti adem yeryüzündeki yürüyen insan ırkını temsil eden bir nevi sembolüdür. onun hayatından verilen kesitler belki de onunla beraber dünyaya gönderilen binlerce insanın da hikayesidir. yani aslında hazreti adem insan ırkının erkek olanının temsilcisi ve havva da insan ırkının kadın olanının temsilcisi konumundadır.
diğer bir açıdan bilimsel bir çözümleme yapılacak olursa, dünya adlı içinde bulunduğumuz gezegenin yaşı milyar yıllarla ifade edilirken insan ırkının yaşı ancak milyon yıllarla sınırlıdır. o halde dünya belki de insan ırkı için yaratılmamıştır. insan ırkı yokken de dünyada milyonlarca yıl başka canlılar hayatını uzun yıllar sürdürmüştür.
bu nokta da bir kaç tezatlık ortaya çıkmaktadır.
birinci değerlendirmede; madem tüm insanlığın adem ve havvadan üreyerek çoğalmaları akraba evliliğinden dolayı mümkün değil ve insalardan önce dünyada yaşayan bir çok türde canlı da vardı o halde varoluşçu açıdan tek hücreli bir canlıdan insan gibi kompleks bir canlının evrimleşerek çoğalması genetik açıdan nasıl mümkün olabilir sorusunu ortaya çıkarmakta.
ikinci değerlendirmede; dini açıdan insanlar içerisinde bir çok canlının yaşadığı, hayat dolu gezegende hiç umulmakdık bir zamanda pat diye nasıl olur da bu kadar kompleks bir yapıdaki düşünebilen, akıl sahibi, fiziki açıdan hareket kabiliyeti, alet kullanma yeteneği gibi bir çok özellik bakımından mükemmel bir dizaynla birden bire nasıl ortaya çıkmıştır sorusuyla karşılaşmaktayız
işin bir de evrim boyutu var ki o konuya girmek bile istemiyorum.
hatta konuyla tam olarak nasıl bir alakasının bulunduğunu çözemediğim nostaljik bir şarkı da mevcuttur. nedense içimdeki bu umarsız şarkıdan bir parça yazma hissine gem vuramamaktayım.

aşk eski bir yalan adem le havva dan kalan
aşk eski bir yalaaan, ademlee havvadaaan kalan
aşk eski bir yalaaan, ademlee havvadaaağaan kalan
aşk eski bir yalaaan, ademlee havadaaaan kalan
(bkz: böyle gider bu)
8ekiz diye birilerinin güzel şarkısı. animasyon klibi de hoştur.

bir elmayla başladı hayat
ve doğru cevaplar
hep yanlış binlerce soru
şeytana uyan bu tanrının kulu
topraktan doğmuştur ilk insanoğlu
yasak bir aşktı bu
dünyada başladı
şu fani dünyada toprakla kapandı
yıllar sonra gördüğü bu ten, bu koku
cennetin bahçesinden kopan bi korku
topraktaki kutsal suyla aşk doğdu
yaşam ağacı başlattı bu aşk oyununu
hiç doğmayan bir aşk dünyada başladı
hiç ölmeyen bir aşk kalplere ulaştı...
tarihin ilk denekleri. deney başarısız olunca, dünyaya sürülmüşlerdir.
artık herkesin öğrendiği bir aşktır.

(bkz: adem and havva in a relationship)
Nikahları kimin tarafından kıyıldığı merak konusu olan çifttir.
idari ihmale kurban gitmişlerdir.
ilk karı-koca.
ilk aşk-ı memnu.(yasak aşk)
ilk yaprak dökümü. (hani ayrı düşüyolar ya)
ilk kurtlar vadisi.(adem suç işliyor ya hani allah tan kaçıyor falan. tabi o zamanlar polis yok galiba sanırım)
ilk insanlar.
ayrıca hava atmak gibi olmasın benim büyük büyük babaannem ile büyük büyük dedeö olur kendileri. (göğüs kabart fucking)

- aa onlar benimde ninemle dedem.
- benimde
- benimde
- aa benimde...

buradan çıkarılacak sonuç: hepimiz kardeşiz ve hepimiz dizi izliyoruz.

edit: imla.
madem çamurdan geldik siyahi veya kahverengi olmaları olasıdır..
yasak meyveyi yemiş ilk insanlar, kendi soylarının lanetlenmesine vesile olmuşlardır.

meyvenin içinde şeytan'a ait duygular vardır, aslında elma şeytanın cennet bahçesindeki işaretidir, kendi imzasıdır. ve içinde kibir, açgözlülük, öfke, kıskançlık, tembellik, şehvet, oburluk.

yılana kanıp havva bu elmayı yiyince bazı şeylerin farkına vardır ve adem'i de ikna eder bu elmayı yemekte, sonrasında birbirlerini kıskanmaya başlarlar, kibirleri aralarını bozar, nasılsa cennet bahçesi her şeyi kendilerine sağladığı için hak etmeye çalışmazlar, ve sürekli daha fazlasını isterler. sonunda şeytan gibi bir sonla karşılaşırlar.

havva, kendisi uyarılmasına rağmen yasağı çiğneyip elmayı yediği ve şeytan'ın hislerne ve duygularına sahip olduğu için cennetten atılır, sadece atılmakla kalmaz cezalandırılır, cezası kendi soyunu devam ettirirken büyük acılar çekecek olmasıdır, o acıları çeksin ki kendi evladına karşı da bu hisleri beslemesin diyedir.

adem, havva'ya uyup yasak elmadan yediği için cennet bahçesinden atılır, cezası kendi yaşamını devam ettirebilmek ve soyunu iyi yaşatabilmek için ağır çalışmaktır, havva'yı korumakla yükümlüdür.

toprak tarafından da lanetlendiği için toprak istediği besini o'na hemen vermez önce ekmesi ve hak etmesi gerekir.

yılan; şeytan'a yandaş olup adem ve havva'yı yoldan çıkardığı için cennet bahçesinden atılmıştır, cezası ömrü boyunca toprakta karnı üzerinde sürünmektir, elleri yoktur ve çatal dili yüzünden konuşamaz ki hiçbir canlıyı yoldan çıkaramasın. insanoğlu ile düşman bellenmiştir, insanlar yılan gördüğü yerde kafasını ezeceklerdir.
"bu benzersiz lezzete asla hayır diyemiyorum"

(bkz: elma)
ne bir ağaç vardı ne de uzanan bir el yasak denen elmaya. ne zehir vardı elmada ne de elma vardı aslında!
elmaydı değil mi arkadaşlar adem babamızın almış olduğu yasaklı meyve *
istanbul bilgi üniversitesi'nin bünyesinde kurulan reklam ajansı.
http://www.adamandeve.cc/
yasak meyveyi yemiş ilk insanlar, kendi soylarının lanetlenmesine vesile olmuşlardır.

meyvenin içinde şeytan'a ait duygular vardır, aslında elma şeytanın cennet bahçesindeki işaretidir, kendi imzasıdır. ve içinde kibir, açgözlülük, öfke, kıskançlık, tembellik, şehvet, oburluk.

yılana kanıp havva bu elmayı yiyince bazı şeylerin farkına vardır ve adem'i de ikna eder bu elmayı yemekte, sonrasında birbirlerini kıskanmaya başlarlar, kibirleri aralarını bozar, nasılsa cennet bahçesi her şeyi kendilerine sağladığı için hak etmeye çalışmazlar, ve sürekli daha fazlasını isterler. sonunda şeytan gibi bir sonla karşılaşırlar.

havva, kendisi uyarılmasına rağmen yasağı çiğneyip elmayı yediği ve şeytan'ın hislerne ve duygularına sahip olduğu için cennetten atılır, sadece atılmakla kalmaz cezalandırılır, cezası kendi soyunu devam ettirirken büyük acılar çekecek olmasıdır, o acıları çeksin ki kendi evladına karşı da bu hisleri beslemesin diyedir.

adem, havva'ya uyup yasak elmadan yediği için cennet bahçesinden atılır, cezası kendi yaşamını devam ettirebilmek ve soyunu iyi yaşatabilmek için ağır çalışmaktır, havva'yı korumakla yükümlüdür.

toprak tarafından da lanetlendiği için toprak istediği besini o'na hemen vermez önce ekmesi ve hak etmesi gerekir.

yılan; şeytan'a yandaş olup adem ve havva'yı yoldan çıkardığı için cennet bahçesinden atılmıştır, cezası ömrü boyunca toprakta karnı üzerinde sürünmektir, elleri yoktur ve çatal dili yüzünden konuşamaz ki hiçbir canlıyı yoldan çıkaramasın. insanoğlu ile düşman bellenmiştir, insanlar yılan gördüğü yerde kafasını ezeceklerdir.