bugün

biyoloji'de Canlıların belirli ortam koşullarında yaşama ve üreme şansını artıran fiziksel yapılar, davranışlar gibi kalıtsal özellikler kazanmasına denir.
Bir canlının belli bir çevrede yaşama ve üreme şansını artıran kalıtsal özelliklerin tümüne ( uyum sağlamasına ) adaptasyon denir.

Aynı türe ait olsa bile bazı canlılarda yaşam alanlarına göre farklılıklar olabilir.
• Soğuk bölgelerde yaşayan tilkilerin kulak ve burunları soğuktan etkilenmemek için sıcak bölgede yaşayanlara göre daha küçük olması.

Bir canlının yaşadığı ortama uyum sağlayarak yaşam ve üreme şansını artırmak için genetik yapısında meydana gelen değişikliklere adaptasyon
denir.
bir tür ya da popülasyonun evrim sürecinde karşılaştığı fiziksel, kimyasal, gelişimsel, ekolojik, demografik, sosyal ve enformasyonel çevredeki değişikliklerin doğurduğu spesifik problemlerin çözümüne yönelik doğal seçilimin şekillendirdiği mekanizma ya da sistemlerdir.
(bkz: aidiyet)
(bkz: otekilestirme)
sırf bu süreçten korkarak iş değiştirmeyen insanlar sayesinde kapitalizmin ekmeğine yağ sürülmektedir.

adaptasyon denilen şey maksimum 1 ay sürer. sırf bu sebepten nefret ettiğiniz iş'te çalışmayın gençler.
Canlinin ortama uyum saglama yeteneği.
yıllarca bukalemunun avlanmak veya korunmak için bastığı yerin rengine bürünmesi olarak kakaladılar bize bu olayı. ama son zamanlarda anlaşıldıki kamufle olmak bu işi için çok az kullanır bukalemun renk değiştirme işini. daha çok karşı cinse kur yapmak için renk değiştirirlermiş renklerini.

(bkz: işte bunlar hep seks).
biz de dahil tüm hayvanların kendi kaderlerinin öznesi olmadığı, daha ziyade, otomatikman rastgele genetik rekombinasyonlar ve tesadüfi mutasyonlar yaratan varlıklar oldukları ve çevrenin bunlar arasından bazılarını seçtiği anlamına gelir. Doğal seçilim budur. hayvanın fiilî davranışlarının hiçbir etkisi ya da kayda değer neticesi yoktur. bu tarz bir evrim görüşünün mantık sınırına richard dawkins' in "gen bencildir, genler her şeydir" yaklaşımıyla ulaşıldı.
her yer değişikliğinde, yeni bulunulan yer için yaşanılan durumdur. şehir, iş, meslek ayırmaksızın her değişiklikte zor bir durumdur, şuan yaşadığım gibi. diğer bir değişle (bkz: alışmak)
canlıların, yaşama ve üreme şansını arttıran kalıtsal özellikleriyle bulundukları ortama uyum sağlamasıdır.
farklı türde bir eserin (roman, öykü, anı gibi), sahne veya sinemaya uyarlanması ya da farklı türde bir eserden (roman, destan, öykü gibi) farklı bir edebi eser (örneğin oyun) meydana getirilmesidir.
bulunduğu ortama, koşullara kendi isteğiyle hayatta kalabilme becerisini ve şansını yükseltmek için uyum sağlama. adapte olma, ahenk.
(bkz: adaptor)
film olanı için (bkz: adaptation)
zor bir çeviri dalı.

senaryo katil kim, oyuncuların arasında nemfoman bir rahibe ve ortam "mevlüt" sonrası aile yemeği olduğu zaman oyunu kalkıp baştan yazmak zorunda kalabiliyorsunuz.

biraz araştırmacılıkla aslında gayet zevkli bir uğraş.

tr: uyarlama
katılmak, zıkretmek, zıktır etmek. dusunmek.
uyum anlamına gelir. canlinin yasama ve üreme sansini arttiran, çevreye uyumunu saglayan ve evrimcilere göre canlı yaşamın oluşmasında büyük pay sahibi olan değişikliklerdir.
uyarlama, uyarlanma.
Adaptasyon veya uyarlama, bir eserin çevrildiği dilin konuşulduğu toplumun yaşayışına, inançlarına duyuş ve düşünüşüne uygun duruma getirildiği serbest çeviridir.
Bir canlının kendi çevresine uyması, uymayı gerçekleştiren olaylar, canlının çevresi içinde yaşamasına olanak veren özellik
yabancı dilde yazılmış bir eseri,yerli adlar ile yerli yaşama uydurarak çevirme,uyarlama.
güncel Önemli Başlıklar