bugün

türkiye'de "adalet* özel mülkün* temelidir" olarak geçerlilik bulan söz.

ayrıca serbest çağrışım; mülksüzler. çok şiddetli tavsiye kitap.*
adalet mülkün temelidir;

bu ifade de yer alan mülk, üzerinde epey efsane üretilmiş bir kelimecik. memaliki osmaniyeden mülhem mi, bilmiyorum. ama sanmam, cumhuriyet ne kadar osmanlı varsa -şahsi fikri- kovalamış bir mefkure.

mülk; toprak gibi gelir getiren taşınmaz.
mülk; bir devletin ülkesi. hani bazen der ya ileri gelenler; devletin ülkesiyle milletiyle falan filan, fişmekan.

dün akşam oturmuş sofrada konuşuyoruz. mesele elbette son kararlar. arada hukuk paralıyorum, hazır iki insan bulmuşum ya. tefrik edildi falan diye bir söz geçti başladım anlatmaya. işte dedim bir davada firari sanık varsa karar hükmüyle o şahsın dosyası davadan ayrılır. bir de dedim, allah gecinden versin bir sanık dava safahatı sürerken şu veya bu sebepten vefat ederse, o sanığın dosyası karar hükmüyle birlikte dosya münderecatı dışında kalır filan.

bizim çocuk esprilidir. peki dedi o ölen kişinin olası cezası mirasçılarına devr olmaz mı? olur mu dedim cezanın şahsiliği ilkesine aykırı olur bu. suçu kim işlemişse cezayı çekecek aynı kişidir.

ama bunu dediğim an, içime bir kurt düştü. bak dedim oğul, kimi suçlarda böyle olsa da, "bağzı" durumlar galiba istisna. mesela dedim ben yaşarken devlete borç takmışım ve hak vaki olmuş, bu alemden firari olmuşum. ha bak işte bu durumda borç, nasıl ki varsa mal varlığım sana miras hak olur; borcum da sana miras kalır galiba dedim.

öyle ya adalet mülkün temeli, değil mi?
oldukça anlamlı olan fakat günümüz türkiyesinde geçerli olmayan özdeyiş.
aklıma şunu getirdi:
isviçreli bakana sormuşlar: sizde deniz yok; ama niye deniz bakanlığı var?
bakan da demiş ki: türkiye' de de adalet yok ama adalet bakanlığı var.
mülk olan kelimenin anlamı devlettir. söz, ulu önder mustafa kemal atatürk' ün iktisadi düşüncesinden ipucu verir...
hz. ömer'e aittir.

senelerce millete mustafa kamal'a ait diye yutturulmaya çalışılan sözlerden sadece birisi.
söylememe gerek yok elbet ama yine de söyleyeyim. mülk derken, mülkiyet değil devlet kastedilir.

yani deniyor ki, adalet devletin temelidir.

cumhuriyeti gördük biz sadece. ağır aksak işlediği, canımızı yaktığı zamanlar oldu "adalet"in.

ama son zamanlarda artık çivisi çıktı! artık çivisi çıktı hoca!

bakın allah aşkına, bir kere olsun dünya görüşünüzü, ideolojinizi bir kenara bırakın! adalet mekanizması artık "yalama" oldu. bunu yapan da tek başına akp değildir. ne kadar muktedir aktör varsa muhalefetinden basınına hepsinin ciddi payı vardır.

bir hakimi iktidar överken, muhalefet yerden yere vururken, bir savcıyı a gazetesi hedef gösterirken b gazetesi kahraman ilan ediyorsa, ve en önemlisi hakim ve savcılar alenen iyi ya da kötü bu kadar afişe olup ağza düşüyorsa eto bitmiş abi.

ben bu satırları yazarken sayın başbakan açıklama yapıyor. adalet saraylarındaki güvenlik tesis edilecekmiş. ben, bu satırları bir avukat olarak yazıyorum ve ağırıma gidiyor. olay avukatlık mesleğine mensuplarına ihale edilmiş durumda.

danıştay saldırısı sonrası avukatlara yönelik kurallar katılaştı danıştaya girerken. çözüm oldu mu? hayır. şimdi de ve enteresan şekilde iş, avukatların üstünün aranmasına indirgeniyor. aransın hoca, ayrıcalık beklediğimiz yok ama mesele bu değil ki!

hakim ve savcıların teminatı vardır. yani bir gün bir siyasi iktidar çıkıp "senin kararını beğenmiyorum" diyerek özlük haklarını halel getiremez hakimlerin ya da savcıların.

ayarı kaçtı işin. hakimler, savcılar öldürüyor. hakimler, savcılar çıkıp adliye önünde basın açıklaması yapıyor. o hakim alınıyor, oraya, oradan da başka yere sürülüyor.

ben yemişim akpsini de chpsini de mhpsini de. sen mülkün temeliyle oynarsan, iktidarıyla muhalefetiyle, 3 saç ayağı olan hakim-savcı-avukat 3'lüsünü "maymun" edersen devlet raydan çıkar.

hakim toplumun vicdanıdır. hakim, iktidardan korkarsa, hakim terör örgütünden çekinirse hangi vicdandan söz edilebilir?

vicdanı olmayan, içgörüsünü kaybedip doğruyla yanlışı ayırt edemeyen bir insan ne kadar tehlikeliyse adalet mekanizması tesir kere tesir altında kalan bir devletin sıhhatinden bahsetmek de o kadar hayalcilik olur.

tekrar ediyorum, bu tabloda herkesin payı var. akpsi, chpsi, mhpsi, paralel yapısı ve daha niceleri.

beyler, üzgünüm! devlet çivisi artık tamamen çıktı. bence her şeye hazırlıklı olmalıyız artık.
çok doğrudur.
hazreti ömer değil, hazreti ali efendimize ait sözdür.

el adlü esasül mülk, diye geçer kitaplarda.
hazreti ömer'e de, hazreti ali'ye de ait olmayan söz. milattan önce ki roma imparatorluğunun sloganlarından biri.
(bkz: justitia est fundamentum regnorum)
Hz. Ömer radiyallahü anh'a ait bir söz.
Sadece islama yakışacak bir sözdür. Başka hiç bir kaynak bu sözü diyecek kabiliyete sahip değildir.
hz.ömer in sözudur.
Adalet ile eşitlik aynı şey değildir: adalet hak edene hakkını hakkaniyet ölçüsünde teslim edebilmektir.
Adl kökünden gelir, bir diğer müştekakı adil ve adalettir.

Duyarlılık ve sorumluluk toplumsal Olmalıdır. Bana sevap sana haram zihniyeti ile bir yerlere varabilmek namümkün.
Gerçekten anlamlı bir söz.mülk edinmek istiyorsan yaşadığın bu ülkenin adaletini iyi bileceksin.orada herkese uygun açık bir yol ve açık kapı var.
(ses:#3479)
artık adalet yandaşlığın temelidir olan ifade.
veya dinci, yobazların temelidir. mesela beni cinler ayarttı diyerek şortlu kadınlara tekme atabilir hatta linç edebilirsiniz.
görsel
Ömer r.a. IN sözü.
Ülkedeki son güncellemeler sonrası;

(bkz: adalet dll bulunamadı)
hz. ömer'e ait bir söz olup atatürk'e atfedilmektedir.
burada mülkün anlamı devlettir.
yani bireylerin devlete bağlılığı devlet adaleti sağladığı müddetçe mümkündür. gibi bir anlamı vardır.
çok bilgece bir sözdür ve jean jack rousseau'dan falan önce söylenmiş olması takdir edilesidir.
(bkz: twitter mülkün temelidir)

şiddete uğrayan bir insan devlet kurumlarına müracaat etmiyor twitter dan etiketliyor.

çok yaşa yüce twitter.
FETö borsasında gördük adaleti mülkü filan.
görsel
demiş atatürk.