bugün

satılmış bir t.c. vatandaşıdır.
ölmüyorsak içelim.
edebi kişiliğini yada üslubunu sevdiğim bir yazardır fakat ermeni konusundaki görüşleri yüzünden asla örnek almayacağım bir yazardır.
"allah'a inanmıyorum, ölünce beni yakın küllerimi göğe savurun" demiş. sen zaten inanmadığın cehennemde yanıp kül olacaksın, gerek yok böyle şeylere.
sabah akşam vesayet deyip durduktan sonra vesayetlerden birini seçmekte hiçbir beis görmeyen zamane aydını.
1996'da ciddi bir trafik kazası geçiren ve iki yıl hastanede yatan Adalet Ağaoğlu geçen yıllarda verdiği bir röportajında Artık kazadan önceki Adaletin Adalet olması söz konusu değil. Hiçbir anlamda. diyordu. Doğru söylüyordu evet o bilinen solcu, aydın kişi değildi artık kendisi de açık açık söylüyordu. Hem Adalet Ağaoğlu'na hem de Türkiye soluna geçmiş olsun demek gerekiyor.

http://kultur.sol.org.tr/...-arasindaki-mesafe-ne-915
--spoiler--

Beş yaşındaydım. Bostanda, otlar arasında korkunç güzellikte bir çiçek gördüm. Hiç görmediğim belki de hiç görmediğim için bana göre güzel olan bir çiçek. Dokunmak istedim. Değmek. Cennet bahçelerinin o hiç görülmemiş çiçeğine elimi sürmek. Uzattım elimi. bir acıyla haykırdım sonra. Çiçek değilmiş. Zehirli bir hayvanmış. Parmağımı yardılar. Kanımı akıttılar. Beklenmedik hiç umulmadık bir acı. Zehirli bir hayvanın sokmasından binlerce milyonlarca kat dayanılmazlıkta. Hayvanın sokmasına ağladığımı, bu can acısından haykırdığımı sanıyorlar. Yanılmış olmanın acısını anlamıyorlar. Hiç umulmadık bir anda yanılmış olmanın acısını. Bundaki dayanılmazlığı...

--spoiler--

Hiç umulmadık bir anda yanılmış olmanın acısını 'ölmeye yatmak' ta böyle anlatmış yüce insan. Şu son dört cümle bütün kitaba bedeldi.
elif şafağın siyah süt romanın'da adı geçen yazar.
"intihar etmeyeceksek içelim bari."
aynı zamanda gaz lambası koleksiyoncusu.

yeşim gökçe'nin yazdığı bir röportaj vardır, alttaki paragraf oradan alıntıdır.

“Sahiplik duygusu hiç gelişmemiş olan ben, çoktan gözden düşmüş bu şişesiz, kirli küçük şeye sahip çıktım. O günden başlayarak da, çocukluk gecelerimde beni hiç yalnız bırakmamış, sonuçta gölgeleriyle de dostluk kurduğum bu cılız ışığa borcumu ödemek istedim sanki. Nerede, hangi biçimini görsem, eski bir dostuma rastlamışım gibi, evime buyur ediyordum. Ama her birinin ya başı gitmiş, ya kolu kopmuştu. Yarım karış boyundaki şişeleri, yuvarlakları, ince uzunlarıyla yok olmuştu. O şişeler… Sırçadan, kolaycacık kırılır şeyler…”
Dün yazacaktım, vaktim olmadı. Adalet Ağaoğlu, ha ince Memed ha PKK; ne fark var aralarında demiş!

ince Memed ile PKK'yı eşitlemek, birazdan FAZLA acımasızca geldi bana...
http://galeri.uludagsozlu...a%C4%9Fao%C4%9Flu-344071/
Benim insanları iNTiHARA TEŞViK EDEN BiR YANIM var diyor Adalet Ağaoğlu (http://galeri.uludagsozlu...a%C4%9Fao%C4%9Flu-344072/); ve evet işte TAM DA bu yüzden sevmiyorum onu.
http://www.medyamanyak.co...ye-gayret-eden-yazar.html
görsel
ali ağaoğlu'yla* bir ilgisi yoktur.
kendisi zamanında can yücel ve haydar ergülenle birlikte ödpden adaylığını koymuştur.(1998 idi yamulmuyorsam.) cihangirin nüfusu kadar ancak oy alabilmişlerdir.

ödp sol partiydi galiba, evet.
Cumhuriyet dönemi türk edebiyatının başarılı yazarlarından bir tanesidir. Dar zamanlar üçlenmesinde romancılık konusunda ne kadar başarılı.olduğunu kanıtlamıştır.
kendisini ilk duyduğumda ali ağaoğlu nun akrabası zannettiğim yazar, kendisi ateisttir.
tipine baktıgında erkek sandıgım. oyunu hdpye verecek insanımsı vatan hainidir.
http://www.radikal.com.tr..._partiyi_acikladi-1365531
Hdp' ye aydınlardan gelen desteğin bir başkasidir. Bu mantikli karari karşisinda kutluyoruz.
annem işte.
ölmeye yatmak gibi sürükleyici olmayan bir roman ile ile beni buhrana sürüklemiş yazar.

saygı duyuyoruz kendisine o ayrı tabi.
çatıdaki çatlak adında harika bir kitabı vardır, okunasıdır.
Tiyatrolarinda toplumsal sorunlarii ve guncel gelismeleri işlemiştir.

Korku, ölüm, kadin erkek iliskisi gibi konulari inceler.

Roman: ölmeye yatmak, bur düğün gecesi, romantik bir viyana yazı, hayır, fikrimin ince gülü...

Öykü: yüksek gerilim, hadi gidelim, sessizligin ilk sesi...

Tiyatro: cokt uzak çok fazla yakın, üç oyun...

Hatıra: damla damla günler

Deneme: gecerken

Çeviri: mezarsiz ölüler, kafkas tebeşir dairesi
kitapları için kesilen ormanlara acıdığım bir kadın.
Kalemi, duruşu güçlü, aydın kadın yazar.
Yıllar evvel, " bir düğün gecesi" kitabıyla tanımıştım kendisini ve en sevdiğim yazarlardan biri olmuştu.
Fikrimin ince gülü... Efsaneydi, mutlaka okuyun derim.
Var olsun, hep yazsın!