bugün

Elif Şafak'ın kitabında bir yerde bahsettiği Adalet Ağaoğlu, Elif Şafak'a kızarak hakkında şöyle konuşmuş:Geldi oturdu. Ne içersin? dedim. Bir kere benim evimde çay diye bir şey demlenmez. Hep çalışan bir kadın oldum ben. Akşamüstü içkisi her zaman olabilir ama hiçbir zaman akşam çayı diye bir şeyim olmadı. Filtre kahvem her zaman prizdedir. Kusura bakmayın çay demleyemem ama filtre kahve var ve poşet çay verebilirim dedim. Ihlamur koydum getirdim. Evde kurabiye varsa, tatlı tuzlu varsa küçücük bir tabağa koyarım. Simetriden nefret ederim. Evde hiçbir zaman takım bir şey bulamazsın benim. Elbise giyerken hiç takım giymem. Kadın öyle yazmış ki, ben çay getirmişim ona, büyük tepside, çay saati ona çay hazırlamışım. Pırıl pırıl bardaklarda gelmiş. Gözlerim yerinden oynadı. Hayatımda yok böyle bir şey. Annem teyzem gelse elbette özenle yaparım ama bizim yazarlar arası günlük geliş gidiş için öyle bir adetim yok. Ama ne yapmış, Bir kadın ki bu kadar ev kadını olabilir; Aynen böyle yazmış. Hayretler içinde kaldım ben. Bir de kurabiye götürmüşüm, bir tarafta dört tane tatlı, bir tarafta da dört tane tuzlu varmış. Ben bunu asker gibi tabağa dizmişim. Öyle bir imaj yaratıyor".
Enteresan cümleler bunlar.