bugün

Acılara alışmak insanın doğasında var. Alışınca sürekli onu düşünüp onun hakkında konuşmaz insan. Bu da onun unuttuğu anlamına gelmiyor elbette. Kısacası yadırganmaması gereken durum.
yaşanılan acı ilk başta tarifsiz duygular anlamına geliyordu. Biraz zaman geçtikten sonra ara sıra hatırlanan en sonunda da her yıl yıldönümleri yapılarak hatırlanan daha da beter bir acı haline dönüşüyor. Acılar çabuk unutuluyor çünkü ülkemde bir başka acı daha, sonra bir diğeri daha... o kadar fazla acı yaşanıyor ki. Haklısınız ülkemde acılar çabuk unutuluyor!
şu anda alın teriniz bizim için önemlidir hede hödöleri söyleyen facebook twitter canlıları, o işçileri otobüste minibüste bilimum toplu taşıma araçlarına gördüklerinde ıyyy mıyyy demiyor muydu ben çok merak ediyorum?

yaşadığımız acı, her şey göstermelik. tepki vermek çok güzel bir şey, hissetmek, yaşamak.

ancak facebooktan, twitterdan dünya kurtaran tipler gerçekten çok komik.

bir elindeki kumandayla led full screen hd televizyonunda zap yaparken, elindeki iphone'uyla twitt atan bir kişinin bu acıyı yaşadığına nasıl inanabilirsiniz?

ne kadar yardım sağlayabileceğini tezahür edebilirsiniz?

bir facia yaşanmış. yüzlerce can yok olmuş. bu acıyı ne kadar hissediyoruz desekte düşünsenize o vefat eden kişilerin ailelerini?

bizim başımıza ufak bir olumsuzluk geldiğinde moralimiz nasıl bozuluyor, ki yakınınız saçma sapan bir nedenle vefat ediyor. yok böyle büyük bir acı.

yüzlerce kadın eşssiz,
yüzlerce çocuk babasız,
yüzlerce ana baba evlatsız kaldı.

daha ötesi yok.

neden yazdım bunları bilmiyordum ama sanal yaşayan eylemcilere/ sokaklara çıkıp yıkıp yakan tiplere karşı sinirimi boşaltmam gerekiyordu sanırım.

önce düşünüp sonra hareket etmek artık bizim kültürümüz olmalı.

goygoyculuktan umarım bir gün, bir gün vazgeçebiliriz.
şıpsevdi olmak.
güçlü olmak.
umursamaz olmak.
hayatı her haliyle kabullenmek.

artık hangisiyse işte.
yazarın bizzat kendisinde bile var olan insani durumdur. evet unutacağız çünkü yaşıyoruz.