bugün

hayatının anlatıldığı "mezapotomya sürgünü" isimli kitap ferzende kaya tarafından yazılmıştır.
katıldığı bir televizyon proğramında türklerin anadolu'ya bin yıl önce geldiğini, kürtlerin on bin yıldır mezopotamya'da yaşadığını vurgulayacak kadar şuursuzdur.
resmi ideolojiyi yansıtmadığı ve resmi tarihi söylemediği için şuursuzlukla itham edilmiş sürgündür.
kendi tabiriyle, her darbede tutuklanıp, işkenceden geçmiştir.
seyh saidin torunu. terör örgütü üyeleri için genel af isteyenlerden.

hainlik böyle birşey işte, insanın kanında olmaya görsün.
hak-par kurucu genel başkanı. an itibariyle vefat etmiş.
samimiyetine inandığım ender siyasetçilerdendi. hayatının 17 yılını hapislerde&sürgünlerde geçirmesine rağmen yaşadığı topraklara, hayata pozitif bakardı. sıcak muhabbetinin olmazsa olmazlarından, kendi deyimiyle mesele'leri artık anlatamayacak. dostane tavsiyelerini unutmayacağım diyor allahtan gani gani rahmet diliyorum kendisine.
vakti zamanında Ümit Özdağ'ın babası rahmetli Muzaffer özdağ'a ümit özdağ karşısında hakaret ederken Ümit özdağ tarafından

http://www.youtube.com/watch?v=Tv9lFBXHlHk

bu ayarı almış kişiliksiz Kürtçü şahsiyet.

Ölünün arkasından sövmek istemiyorum.

ha bir de Anası Şeyh saitin yeğenidir. Babası da şeyh saitin oğlu. böyle de akraba evliliği sonucu ortaya çıkmış biridir.
geberdi gitti. şu an kürt cennetinde olan hümanist.pkk'nın yaptığını demokrasi adı altında yapmaya çalışan eski dp'li.
erzurum hınıs doğumludur.
kürt siyasetçi.
hayata veda ettiğinde 76 yaşındaydı.

Diyarbakır Sosyal Bilimler Meslek Yüksek Okulu mezunudur. Babası Şeyh Şahabettin, Şeyh Said'in yeğeni aynı zamanda onun kızı Ayşan Hanım ile evliydi. 1925'deki isyanın ardından Şeyh Sait ve pek çok yakını idam edildi. Ailenin hayatta olan mensupları da sürgüne gönderildiler. Sürgüne gönderilenler, 1929'un Mart ayında Takrir-i Sükun Kanunu'nun kaldırılmasıyla memleketlerine geri dönebildi. Ancak topraklarına el konulmuştu. Tekrar gidip yerleşmelerine izin verilmiş, fakat araziler resmen verilmemişti. Bu arada Soyadı Kanunu çıkarılmış, Şeyh Said ailesinin bir kısmına sürgünde Fırat soyadı verilmişti. Ancak Aile 1935'de ikinci kez sürgüne tabi tutuldu.

Çok partili dönemin başlaması ile TBMM, 8 Haziran 1947'de 5098 sayılı kanunu kabul ederek, 1934'teki Mecburî iskân Kanunu'nun bazı maddelerini değiştirmiş, bazı maddelerini de yürürlükten kaldırmıştı. Böylece Fırat ailesi bir kaç günlük yolculuğun ardından Hınıs'ın Kolhisar köyüne döndüler. ilk kez 1957'de 7 yıl yaşını büyüterek DP Erzurum milletvekili oldu. 27 Mayıs Darbesi'nde tutuklanan yaklaşık 500 kişinin içinde en genciydi. 1,5 yıla yakın Yassıada'da kaldı. Yargılama sonucu önce idam cezasına çarptırıldı, daha sonra cezası hapis cezasına çevrildi ve 1,5 sene de Kayseri cezaevinde kaldı.

Kürtçe ve Türkçe nin yanı sıra Arapça, Farsça, ingilizce ve Fransızca da konuşan Fırat, TBMM'nin en çok yabancı dil bilen üyelerindendi. HAKPAR onursal başkanlığı yapmıştır.

Uzun yıllardır Multiple Myelom adı verilen kan hastalığıyla mücadele eden Fırat, 29 Eylül 2009 tarihinde böbrek yetmezliği sonucunda solunum ve yutma problemi ortaya çıkması üzerine yoğun bakım servisine kaldırılmış, saat 13.55'de solunum ve dolaşım yetmezliği sonucu hayatını kaybetmiştir.

1 Ekim 2009 da memleketi Erzurum un Hınıs ilçesi Kolhisar Mahallesi'nde bulunan aile kabristanına defnedilmiştir.
filologtur kendisi. diller üzerine yazmıştır. savaş karşıtı olmuştur hep. benim idol kabul ettiğim efsane şahsiyetlerdendir. kürtçe üzerine söyledikleri tarihe düşülen notlar arasına girmiştir. nüktedan bir karaktere sahipti. mekanı cennet olsun.
Ferzende Kaya nın kaleme aldığı anılarda Abdülmelik Fırat, 2 yaşında sürgüne gittiği yılları şöyle anlatıyor:

1935 te ailemiz ikinci sürgüne tabi tutuldu. Ben iki yaşındaydım. Tabiî ben o yılları, sürekli dinledim annemden, babamdan. Daha sonra sürgüne giderkenki halimi bir fotoğrafta gördüm. Sürgüne gönderildiğimiz gün bir hâtıra fotoğrafı çekilmiş; ben iki yaşındayım, entarim var ve ayağım çıplak. Böyle çıplak ayaklarla, perişan durumda bizi tekrar sürüyorlar. Bu sefer Erzurum dan, Trakya ya sürüyorlar. ilkin Edirne nin Vize ilçesinin Sergen ve Midye köylerine verilmişiz. Sonra amcamlar itiraz etmiş; "Biz hepimiz akrabayız, kardeşiz, amca çocuklarıyız, bizi bir araya verin' diye. Kabul etmemişler ve bizi ikiye ayırmışlar. Uzun bir süre sonra da Sergen'de toplamışlar.
(1934 - 29 Eylül 2009, Ankara), Kürt[1] asıllı Türk siyasetçi, Şeyh.

Şeyh Said’in torunu olan Abdülmelik Fırat 11. Dönem Erzurum Milletvekilliği (DP) ve 19. Dönem Erzurum Milletvekilliği (DYP) yapmıştır. 2002 yılında Hak ve Özgürlükler Partisini kurmuş ve Onursal Başkanlığını yapmıştır. 29 Eylül 2009 tarihinde vefat etmiştir. Erzurum Hınıs ilçesindeki Kolhisar köyündeki aile kabristanında defnedilmiştir.

Diyarbakır Sosyal Bilimler Meslek Yüksek Okulu mezunudur. Babası Şeyh Şahabettin, Şeyh Said'in yeğeni aynı zamanda onun kızı Ayşan Hanım ile evliydi. 1925'deki isyanın ardından Şeyh Sait ve pek çok yakını idam edildi. Ailenin hayatta olan mensupları da sürgüne gönderildiler. Sürgüne gönderilenler, 1929'un Mart ayında Takrir-i Sükun Kanunu'nun kaldırılmasıyla memleketlerine geri dönebildi. Ancak topraklarına el konulmuştu. Tekrar gidip yerleşmelerine izin verilmiş, fakat araziler resmen verilmemişti. Bu arada Soyadı Kanunu çıkarılmış, Şeyh Said ailesinin bir kısmına sürgünde Fırat soyadı verilmişti. Ancak Aile 1935'de ikinci kez sürgüne tabi tutuldu.

Çok partili dönemin başlaması ile TBMM, 8 Haziran 1947'de 5098 sayılı kanunu kabul ederek, 1934'teki Mecburî iskân Kanunu'nun bazı maddelerini değiştirmiş, bazı maddelerini de yürürlükten kaldırmıştı. Böylece Fırat ailesi birkaç günlük yolculuğun ardından Hınıs'ın Kolhisar köyüne döndüler. ilk kez 1957'de 7 yıl yaşını büyüterek DP Erzurum milletvekili oldu. 27 Mayıs Darbesi'nde tutuklanan yaklaşık 500 kişinin içinde en genciydi. 1,5 yıla yakın Yassıada'da kaldı. Yargılama sonucu önce idam cezasına çarptırıldı, daha sonra cezası hapis cezasına çevrildi ve 1,5 sene de Kayseri cezaevinde kaldı.

https://tr.wikipedia.org/...bd%C3%BClmelik_F%C4%B1rat
güncel Önemli Başlıklar