bugün

abdülkadir cezayiri, 6 eylül 1808'de cezayir'in maaskar şehrinde doğdu. 26 mayıs 1883'de şam'da vefat etti. imam hasan'ın soyundandır. cezayir'in halk kahramanıdır. (tahminimce "cezayiri" cezayirli anlamına gelmektedir.)

1830'da osmanlı'nın olan cezayir'i, fransızlar işgal etti. cezayirliler, ülkelerini geri almak adına yapacakları, kurtuluş savaşı için bir lider aradılar. lider olarak ülkenin ileri gelenlerinden; muhyiddin'i belirlediler. ancak muhyiddin yaşı ilerlediği için, oğlu abdülkadir'i lider yaptı.

25 yaşında, 1832'de cezayir'in lideri olan abdülkadir cezayiri, yakşıklılığı, karizması, güleryüzlülüğü ve halkın dilinden anlayan yapısı ile bir liderde olması gereken tüm özelliklere sahipti. halk tarafından çok seviliyordu. tüm bunlar abdülkadir'in, cezayir halkını bütünleştirmesini kolaylaştıran etkenlerdi.

abdülkadir cezayiri, 1832-1840 arasında fransızlara karşı çok başarılı savaşlar yaptı. fransız ordusunu, perişan etti. 1840'tan itibaren ise ibre fransızlara döndü. 1840-1846 arasındaki savaşlarda, başarılı olan taraf fransa'ydı. böyle olunca abdülkadir cezayiri, doğu illerinden birinde yaşamak şartıyla, fransızlara teslim oldu. cezayir de fransızlara kaldı.

abdülkadir cezayiri'nin, fransızlara karşı başarısız olmasının iki sebebi vardır.
biri 1832-1840 arasında abdülkadir cezayir'i, fransızlara karşı gayet başarılı savaşırken, 1840-1846 arasında fransızların, bölgeye gönderdiği askeri gücünü arttırmasıdır.
bundan daha etkili olan diğer neden ise; fransız casuslarıdır.

savaşta başarılı olamayan fransızlar cephenin ardına sızarak çıkardıkları ayaklanmalarla, önce zayıflatıp... ardından gelen silah gücüyle savaşı lehine çevirmiştir.

tahmin edebileceğiniz gibi fransızlar, abdülkadir cezayiri'nin "doğu illerinde yaşamak" isteğini yerine getirmedi. abdülkadir cezayiri, paris ve çevresindeki şehirlerde tutsak edildi. daha sonra kral louis phillipe'in, yerine fransa'nın başına geçen kral louis napoleon, abdülkadir cezayiri'nin 1852'de istanbul'a sürgün gitmesine izin verdi. sultan abdülmecid de kendisine, bursa'da kalması için konak yaptırdı.

abdülkadir cezayiri'nin, bursa'da kaldığı konak bugün çekirge caddesi'ndedir. bursa atatürk stadyumu'ndan, çekirge'ye giderken, yolun ikiye ayrıldığı yerde, abdülkadir cezayiri parkı vardır. 31 ocak 1855 büyük bursa depremi'nden sonra abdülkadir cezayiri, şam'a gitti.

abdülkadir cezayiri'nin dedesi, cezayir'in fethi için barbaros hayrettin'le birlikte savaşmıştır. ayrıca imam hasan, soyundan geldiğini yazımın başında belirtmiştim. bu yüzden fransızlar, 1846'dan itibaren sürekli olarak abdülkadir cezayiri'yi, osmanlı'ya karşı kullanmak için çok uğraştı. ama bu konuda, hiç bir zaman başarılı olamadılar. o kadar ki... fransızlar, cezayir'i aldıktan sonra, anadolu ve mısır arasında kendisine hükümdarlık bile teklif etmişti. ama abdülkadir cezayiri'nin, cevabı hiç değişmedi: hayır! ben kardeşlerimi satmam!

zaten fransızların, abdülkadir cezayiri'yi tusak olarak, fransa'ya götürmelerinin sebebi de buydu. akıllarınca kendisini ikna edeceklerdi. abdülkadir cezayiri, 1883'te ölene dek bu nafile çabalar bitmedi.

abdülkadir cezayiri, batının orta doğu'ya olan bakışının, 1800'lerde de günümüzde de nasıl olduğunu anlamamız açısından, son derece önemli bir isimdir. batının oyunu hiç değişmedi. dün fransız ve ingilizlerin bu coğrafyada yaptıklarını... bugün abd ve israil yapıyor. bugün orta doğuda islam alemi'nin, birlik olamamasının sebebi: batı emperyalizmidir.

en basitiyle, ülkemizde halkımızın tabanında araplara karşı olan "onlar bizi sattılar!" hoşnutsuzluğu da aynı batının eseridir. maksat açık: türklerin orta doğu'da tek güç olmasını engellemek için; türkleri liderlik edecekleri, araplardan nefret ettirmek.

arapların hepsi, türkleri satmamıştır! türkleri satanlar, 1900'lerin başında batının zengin ederek kandırdığı, osmanlı'ya ayaklandırdığı bölgedeki cahil kişilerdir. abdülkadir cezayiri, arapların organize şekilde türkleri satmadıklarının kanıtıdır. aynı abdülkadir cezayiri, 1871'de cezayir'de ayaklanan oğlunu evlatlıktan reddetmiştir.

abdülkadir cezayiri, hayatını dünya adaleti ve barışı için, mücadele ederek geçirmiştir. abdülkadir cezayiri, 1883'te paris'ten dödüğü bir geziden sonra, şam'da hayata veda etmiştir. hep insanlara faydalı olmak için yaşamıştır. yazdığı "zikru'l akil" ve "tenbihu'l gafil" isimli kitapların, türkçe karşılıkları son derece manidardır: "akıllara çağrı" ve "aldırışsızlara uyarı"
cheb khaled'in abdel kader şarkısına konu olan cezayirli alim, şair ve gerçek bir kumandan. şarkıda kendisine çeşitli övgülerde, atıflarda bulunulur. cezayir'i fransız boyunduruğundan kurtarmaya çalışan yegane şahsiyetlerdendir. kendisini hep maraş'lı sütçü imama benzetirim. zalime boyun eğmeyen, halkının önderi bir insan.