bugün

kemocanlara kapak olmus projedir.
(bkz: abdülhamit çizince osmanlı yapmış sayıldı) * gibi düşünceleri akla getirendir.

eksileyin şakirtgiller. no problem.
estetik ve mimari olarak bugün bile böylesi bir yapıya sahip değiliz.
estetik ve mimari olarak bugün yapılan köprü hakikaten bu kadar şık değil ama dikkat edersiniz ki günün şartlarına göre bir çok taşıyıca direk denizin içine gömülmüş ve köprüyü taşıyor durumda eğer o köprü o gün yapılsaydı 10 sene sonra yıkılmak zorunnda kalırdı çünkü hiçbir büyük gemi öyle bir köprünün olduğu boğazdan geçemezdi.
üzerinden atatürk düşmanlığı yapılmasına hiç anlam veremediğim projedir.

(bkz: yeter artık)
sırf abdülhamit han'ın projesi diye bazıların gücüne gitmiş, ancak beğenenlerin de olaya "kemalistliğe kapak" tarzı saçma bir yorumla yaklaştığı proje.

her şeyi bir kenara bırakıp, atatürk'ün abdülhamit han ile ilgili şu sözlerini hatırlayalım;

--spoiler--
Mustafa Kemal Paşa yazı dizisine ilişkin görüşlerini belirtmek için Nizamettin Nazif beyi Dolmabahçe Sarayına çağırır.

Atatürk şunları söyler; "Yazınızı okuyorum... Hürriyet ilan edildiği zaman küçük bir çocuk olman lazım. Fakat tebrik ederim, o günleri çok iyi canlandırıyorsun. Yalnız Abdülhamit'i hiç sevmediğin belli."

Mustafa Kemal paşa biraz durur, gözlerini muhatabına diker ve şu sözler çıkar ağzından;

"Sevme Abdülhamit'i. Gene sevme! Fakat sakın hatırasına hakaret edeyim deme. Senin neslin biraz daha temkinli karar vermeye alışmalı. Bak çocuk! Sana kanaatimi kısaca söyleyeyim; Tecrübe göstermiştir ki, toprakları üstünde yaşayan insanların çoğunun ahvali (durumu) meşkuk (şüpheli) ve sınırları yalnız düşmanlarla çevrili bir büyük devlette Abdülhamit'in idare tarzı azami müsamahadır (büyük hoşgörüdür) Hele bu idare 19. Yüzyılın son yıllarında tatbik edilmiş olursa"
--spoiler--

uzun lafın kısası;

abdülhamit'i sevmiyor musunuz? yine sevmeyin ama sakın hatırasına hakret etmeyin.

ha yok, abdülhamit'i seviyor musunuz? o zaman bunu, saçma sapan şeylerle bağdaştırıp, ulu hakan üzerinden prim yapmaya çalışmayın.
boğaza köprü yapmayı en cahil adam bile hayal edebilir. önemli olan bunu gerçekleştirmektir. bir resmi "proje" sanmak ise ahmaklıktır. hani detaylar ? hani uygulama projesi ve hani para ? osmanlı, leonardo da vinci'nin abdülhamit'ten yüzlerce yıl önce teklif ettiği boğaz köprüsü projesini en parlak dönemini yaşarken bile geri çevirmişti. bu arada, yapılsaydı bile, bir köprü "yaptırmakla" osmanlı ileri sayılamazdı. osmanlı, bırakınız tüfeği, topu, en basitinden toplu iğneyi, fesi ve şekeri bile ithal etmek zorundaydı. çünkü, sanayiisi yoktu ve osmanlı kapitalist birikime olanak tanımayan sosyal yapısı nedeniyle gelişmeye kapalıydı ve geri kalmıştı. bir hezarfen çıkmıştı, onu da fizan'a sürdüler. bir astronomi gözlem evi kurulmuştu, uğursuzluk getirir diye topa tutarak yıktılar. osmanlı cahildi demek yetmez, osmanlı zır cahildi.

edit : (bkz: gözlemevini topa tutarak yıkmak)
Ulan ciddiye almiyim almiyim diyorum, biri ozelden mesaj atar, diğerleri birleşip eksiler, eminim birbirleriyle mesajlasip eksileyin mesaj atın falan diyorlar.

Ulan sığır, bi kağıda bi şey çizip onu 33 senede yapamamayi büyük bir olay diye niteliyorsun da atatürk ün koca bir ortaçağ ülkesinden yokluklar içinde çağdaş bir ülke yaratmasına niye laf edersiniz.

Bak adam proje olarak yani kağıt üstünde bırakmamış, catir çatır yapmış.

Şimdi o cumhuriyetin içinde köprü de var otoyol da.

Kagittaki musvedde değil yani.

Edit: çağdaş diyorum ya.. Size rağmen çağdaş yani..ama ortaçağ a dönelim diye gayretleriniz takdire şayan.
Abdulhamid han böylesi projeleriyle ünlü bir padişah idi. amacı istanbul'u modern avrupa şehirleri gibi altıyapısıyla, üst yapısıyla geleceğe taşımak idi. lakin yanlış zamanda yanlış yerde tahta çıktığı için bu aydınca tavrında başarılı olamadı ve altyapı adına en azından bize tünel projesini miras bırakmış oldu. bununla beraber bu proje abdulhamid tahta kalsa da büyük ihtimal yapılamayacak bir projeydi çünkü Donanmasını parasızlıktan dolayı haliçte çürümeye bırakmak zorunda olan bir ülke bu kadar büyük çaplı bir projeyi başaramazdı. bununla beraber o dönemin teknik imkanları dahilinde proje her ne kadar iyi niyetli bir şekilde istanbul'u geleceğe taşımak amaçlı yapılmış olsa da yetersiz olduğu açık ve seçiktir. Bahsi geçtiği üzere o köprü yapılsa 10 yıl sonra yıkılmak zorunda kalacaktı, bugünkü boğaz köprülerinin bile kimi zaman yüksekliğinin geçen platformlar dolayısıyla yetmediği, platformların metrelerce suyun dibine batırılmak zorunda kaldığı düşünülürse projenin işlevsel olmadığı da ortaya çıkacaktır. Bununla beraber yine de yobazların düşüncesinin aksine abdulhamid'in bu teknik manada ilerici davranışı takdirle karşılanmalı ve adımları bugün 10 yılda 5 km metro yapmakla övünen dallamalara örnek olmalıdır.

Lakin şunu da belirtelim, Göksultan abdulhamid han'ın uygulamaya soktuğu tünel, kayışı eskiyip koptuğundan ötürü aylarca çalışmaz halde kalmıştır. Neden mi? çünkü kayış ingiliz malı idi...

Ayrıca belirtmek gerekir ki Bu konu üzerinden siyasi tartışmaların gazına gelmek de eşekliktir. Abdulhamid han bugünün yobazlarını görse Saidi Kürdiyi tımarhaneye attırdığı gibi alayını tımarhaneye attırırdı bu nasıl gericilik aptallık diye.