a little bit of heaven

öyle çok ahım şahım bir film değildir. hatta beğenmedim diyebilirim..

oradaki kate hudson'un yaşam tarzı, türkiye kültürüne göre tam bir kaşar, orospudur. ben de buna göre izledim. her gün bir başka erkekle, ondan sonra aşık olmalar filan hikaye. doktor kızın gülüşüne aşık oluyor da bilmem ne.. off.. yemeyin bizi ya.. aşk bu kadar ayağa mı düştü? çok çok basit bir senaryosu var. izlemenizi tavsiye etmem.

işe karamsar bakmak da lazım..

oradaki oğlan aslında kızı sevmiyordu..
ölmeden evvel üzmemek için bu kızla takıldı..

ki bence böyleydi.

filmi izledikten sonra pollyanna'cılığın dibine vurmak istersek cenazesini planlama şansı çok az insana nasip olur, iyi tarafından bakmaz lazım diyebiliriz.

--spoiler--

marley corbett, genç, güzel ve bir o kadar da uçuk kaçık bir reklâmcıdır. en büyük korkusuysa büyük bir aşk yaşamak. kendini birine açmak ve bir ilişkinin sorumluluğunu almaktır. hayata karşı alaycı bir tavır takınan, olayları pek de ciddiye almayan marley’in yapacağı doktor ziyareti hem kendisi hem de doktoru için yepyeni bir macera olacaktır.

--spoiler--

ilginç bir havaya sahip film. Çok fena ağlatıyor bir de. Lafın kısası "güzel film".

Gecenin bir yarısı yurt odasında sıkıntıdan izlemeye başladığım ve hıçkırarak odadan çıktığım filmdir. Ağlattı be!

kate hudson filmi olduğunu görünce eğlenceli, romantik-komedi filmi izleyeceğimi sanarak gittiğim, mendil yetiştiremediğim filmdir. insan ölümünü beklerken nasıl aşık olur, nasıl ölüm hazırlığı yapar şaşırtıcı. ağlamadan izleyebilene aşk olsun. aşk mı? yaşam mı? sorusuna aşk diyen filmdeki kadına üzülmek neye yarar hem?

mükemmel bir film. hiçbir filmde ağlamayan beni bile ağlatmıştır. izleyin izlettiriniz.

Kate Hudson ve Gael García Bernal'i başrolünde gördüğümüz 2011 yapımı amerikan filmi. 11 ve 14 Eylül'de tekrar açık havada olacak romantik komedi.
(bkz: cinecity)