bugün

shirley maclaine, bo derek, anthony hopkins gibi sinema yıldızlarını buluşturmuş richard lang filmi.
ben bu şarkıyı hayvan çiftliğine benzetiyorum (bkz: hayvan çiftliği). neden derseniz hani hayvan çiftliğinde çiftliğin yönetimini hayvanlar alıyodu ya a change of seasons 'da da sözü enstürumanlar alıyo. demek istediğim elektro gitarın john petrucci olmadan dile gelmesi gibi birşey . bas gitar "bak evlat hayat dikenli bir yoldur yürümesini bilmeli " diyo mesela ama daha didaktik bi şekilde. "hayvan çiftliği" nde domuzlar yönetimi ele geçirince cozutuyolar ama a change of seasons da öyle bir şey yok tabi baştan sona kardeşçe bir tutum sergiliyo bütün enstürumanlar* ve bize de dinlemek kalıyo bu harika eseri.
tam bir senfonidir 23 dakikalık bitmek bilmeyen zaten de bitmesin istenen progresif bir senfoni.
dertli olunda, dinlenmesi gereken bir şarkıdır.
(bkz: Octavarium)
yatmadan önce dinlenebilecek en güzel masaldır; 23 dk sonrası ise mışıl mışıl...
oha dedirten dream theater şarkısı. evet oha dedirtiyor çünkü yer yüzüne echoes dışında böyle bir müzikal şiir inmemiştir. gerek sözleri gerek melodileriyle aşmış dream theater şarkısıdır. ayrıca albümde güzeldir dinlenmelidir mutlaka.

"seasons change and so can i, hold on boy no time to cry" sözü belkide çok anlam katıyor bu şarkıya.

türkçesi şöyledir:
I. Tanyeri Kızıllığı [00.00]

II. Masumiyet [03:50]

Hatırlıyorum bir zamanlar
Zihnim narin ve bakire
izledi tanyeri kızıllığını
Hayal ediyordum ne bulabileceğini
Yaşam doluyken harikalarla
Hissettim sıcak rüzgarin esişini
Keşfetmeliydim sınırlarını
Ötesinde (kış) karın(ın) derinliğinin

Masumiyet beni okşarken
Hiç bu denli genç hissetmedim
içim yaşamla dolup taşarken
Arıyordum hala daha fazlasını

Fakat o günler şimdi geçti
Ağaçtaki bir yaprak gibi değişti
Yok oldu sonsuza dek
Serin sonbahar esintisinde
Artık kar düştü
Ve parlamıyor artık güneşim
Çabalıyorum tutunmak için
Kalan son gücümle

Haksızlık suçluluk
Ve incelik kovuğumda
Acıyı hafifletmek için çabalıyor
Mantığı bulmak icin çabalıyor

Beni saran duyarsızlığı bulmak için
Hiç bu denli korku dolmadım
Tüm hayatım içimden çekildi
Ve son yaklaşıyor...

III. Carpe Diem [06:54]

Hep hatırlayacağım
Kasım'ın ürpertici soğuğunu
Haberlerini sonbaharın
Seslerini koridorun
Duvardaki ilerleyen saati
"Günü yakala"
diyor, duyuyorum onu
Yaşam böyle sürüp gitmeyecek
Etrafına bak
işit sesleri
Halen buralardayken kıymetini bil yaşamının

"Yapabiliyorken topla dikenlerini gülün,
Eskiler uçup gidiyor,
Bugün gülümseyen bu çiçek,
Yarın ölüp gidiyor"

Geçmişten öğrenebiliriz
Ama o günler gitti
Gelecek için ümitlenebiliriz
Fakat hiç gelmeyebilir.

Kelimeler zihnime saplandı
Öğrendiklerimle uyanıp,
Günü yakalamalıydım,
Eve döndüm
Uçuş için hazırlanıyordu
Tüm gücümle muhafaza ettiğim
En içten korkuyu hissettiğim
Yürüyüp gecenin içine gitti
Son bir bakış için döndü
Gözlerimin içine baktı, dedim ki
"Seni seviyorum... Hoşçakal"

"Bu duyabileceğin en berbat şey"
"Eğer bana yalan söylüyorsan..."
"Oh, ona sırılsıklam aşıksın"
"...sadece terketmeliyiz... tüm hayatlarımızı..."
"Günü yakala !"
"Bir şey oldu"
"Yapabiliyorken topla dikenlerini gülün"
"O öldürüldü."

IV. Kışların En Karanlığı [10:08]

V. Başka bir dünya [13:01]

Çok uzak veya öyle görünüyor
Hepsi kayboldu, hiçbir şey tamamlanmadan
Sayfalarda ve televizyon ekranında
Bir başka hayat, hiçbir şeyin gerçek olmadığı
Harika bir hayatın içinden geçip giderken
Takılıp ayağın, düşüp, tekrar kalkamayınca
Boş ve soğuk bir bakışla yalnız başınasın
Pes ediyor gibi hissediyorum

Bir cennet tarafından körleştirildim
Göklerde yüksekte bir hayal alemi
Sadece beni boğan bir rüya
Hüzünün derinliklerinde, merak içinde

Gelin delicesine sevelim onu
Kullanıp da atalım
Hiç bir şeyin önemi yok, kendisi olmasına izin vermeyin
Onun umutsuzluğuyla beslenelim
Sonra bağlayalım, tüm dünya görsün

Bıktım hepinizden iki yüzlüler !
Avucunuzda tutmanızdan beni
Sizin ilginize ihtiyacım yok
Geçirsin diye bir günün içinden
Mevsimler değişir ve ben de değişebilirim
Sabret evlat, ağlamaya zaman yok
Çöz şu ipleri, aşağıya geliyorum
izin vermeyeceğim beni itelemelerine

Gelin delicesine sevelim onu
Kullanıp da atalım
Hiç bir şeyin önemi yok, kendisi olmasına izin vermeyin
Onun umutsuzluğuyla beslenelim
Şimdi benimle uğraşsınlar bakalım.

VI. Kaçınılmaz Yaz [16:59]

VII. Günbatımı Kızıllığı [20:12]

Artık daha akıllı bir insanım
Anılarla dolu bir hayat
Kafamın içinde akıp durmakta
Bana öğrettiler nasıl olacağını
Daha iyi veya daha kötü, ölü ya da diri
Anladım ki geri dönüş yok
Hayat istesen de istemesen de akıp gider
Oğlumla oturdum
Günbatımı kızllığını izlemek için
(Yapabiliyorken topla dikenlerini gülün)
Çok yıllar geldi geçti
Yaşadım ben hayatımı, ama şimdi gitme vakti
(Yapabiliyorken topla dikenlerini gülün)
O benim herşeyim
Şimdi zamanım gelince
Hayatım bitince
Güneşe doğru bakiyoruz
Günü yakaladıysan ağlamazsın
Şimdi hoşçakal deme vakti
Biliyorum ki gitsem bile
Hep yaşayacağım, yaşayacağım.
öyle bir şarkıdır ki bu, dinlerken hem hüzün hem de mutluluk uyandırabilir. öyle bir şarkıdır ki, huzur bulurken isyan ettirebilir. öyle bir şarkıdır ki, sakinleştirirken gaza getirebilir. öyle bir şarkıdır ki, yapraklarınızı dökerken güneş açtırır. öyle bir şarkıdır ki yağmur olup tepenize inerken çiçek açtırır. mevsim mevsim duyguları içeren bir şarkıdır bu.

uzunmuşmuş, peh! dinlenmeli, dinletilmeli.
Dream theater epiğidir. Son zamanlardaki konserlerde medleyde şarkının en güzel bölümü olan crimson sunset çalınmaktadır. Mike Portnoy'un bize hediyesi. Kaliteli bir kulaklık alınır ardından uzanılır yatağa.. Sessizdir ortalık, ve başlar hikaye kızıl gündoğumuyla.. keşke bitmese dersiniz, ama kızıl günbatımı da yaklaşmıştır artık.. boşverip o anın keyfini çıkartmaya bakın.
üniversitelerin müzik ve psikoloji bölümlerinde ders olarak okutulabilicek bir parçadır.
oturup başlı başına incelenmesi gereken bir başka dream theater şarkısıdır. etkileyicidir. mike portnoy efsanesinin zirve yaptığı anlara rahatça şahit olabilirsiniz.
mükemmel bir dream theater parçası.uzunluğu korkutmasın o kadar çabuk bitiyoki prog-metal de bu demektir zaten ama 15.38 . saniyesindeki solo ağlatır ha aman diyim.
tam anlamıyla mükemmel bir parça. bu kadar uzun olmasa da olurmuş . dream theaterın kendini aştığı şarkısıdır ayrıca.
tam olarak 23 dakika 3 saniye süren iki bira içip karanlıkta dinlenmesi gereken parçadır.
buram buram carpe diem kokan dt şarkısı. lyriclerde bol bol seize the day bulabilirsiniz. kaç yaşında olursanız olun, yada nerde yaşıyor olursanız olun bu parça size birşeyler anlatacaktır...
binbir türlü duyguya hitap eden mükemmel şarkı.en duygu yüklü bölümlerinden biri olan son bölümü ise nickime kaynaklık etmektedir.
uzunca bir aradan sonra dinleyince ilk dinleyişin üzerinden 4 yıl geçmesine rağmen yine tuyleri diken diken eden sanat eseri.
23 dakikanın her dakikası, her saniyesinde insanı etkileyen ; enstrumantel kısımları olsun, normal kısımları olsun; tek kelimeyle harika ötesi, 23.09 luk müzik ziyafeti.
hayatimda dinledigim en guzel $arkilar listesi yapacak olsam rahatca top 10 yapabilecek bir $arkidir bu. her kisminda kendinizi farkli hissedersiniz, $arkinin ruh hali surekli degi$kenlik gosterir. mutluyken mutsuz, mutsuzken mutlu yapar insani. dengesiz bir insansaniz dinlemeyin derim, ozellikle ikizler burcu insanlari uzak dursun.
ara sıra dalıp gitmeye sebep olan,sonra bir şekilde uyandırıp tempo tutturtan,ardından "nasıl yapmışlar ya" diye sorup kafa kaşıtan ama hangi bölümü ya da hangi notasını dinlerseniz dinleyin hayatınızın bir ucundan yakalayan,kendi içinizde yolculuğa çıkarmaya yeminliymiş gibi çalınan/söylenen dt şaheseri.Hayatınızdan çıkamayan bir nesne.**
ilk kez süresini görerek merakla ve yüzümü burusturarak dinledigim sonrasindaysa insanlar bunu yapmak için ugrasiyor ama kabiliyetleri yok kardesim diyerek gittikçe isindigim bugün ise artik benim için tapacak birsey haline gelen dream theater sarkisi.portnoy' un ölen annesine ithafen yazdıgı bu sarki artik rock klasikleri içindeki yerini almis, bir bas yapit haline gelmistir.
(bkz: season of change)
albüm acayip teknik bir albümdür, sakin kafayla dinlemek gerekir, yoksa kaldirmaz beyin bunu.
Mike Portnoy'un annesi için bestelediği tam olarak 23:09 luk dream theater şarkı.Canlısı daha güzeldir insan değil bunlar dedirtir.Ayrıca içinde bulunduğu albüme adını verir.
sözlerini de yazalım, tam olsun.

[I. The Crimson Sunrise]

[Instrumental]

[II. Innocence]

I remember a time
My frail, virgin mind
Watched the crimson sunrise
Imagined what it might find
Life was filled with wonder
I felt the warm wind blow
I must explore the boundaries
Transcend the depth of winter's snow

Innocence caressing me
I never felt so young before
There was so much life in me
Still I longed to search for more

But those days are gone now
Changed like a leaf on a tree
Blown away forever
Into the cool autumn breeze
The snow has now fallen
And my sun's not so bright
I struggle to hold on
With the last of my might

In my den of inequity
Viciousness and subtlety
Struggle to ease the pain
Struggle to find the same

Ignorance surrounding me
I've never been so filled with fear
All my life's been drained from me
The end is drawing near...

[III. Carpe Diem]

"Carpe diem
Seize the day"

I'll always remember
The chill of November
The news of the fall
The sounds in the hall
The clock on the wall
Ticking away
"Seize the Day"
I heard him say
Life will not always be this way
Look around
Hear the sounds
Cherish your life
While you're still around

("Gather ye rosebuds while ye may)
(Old Time is still a-flying;)
(And this same flower that smiles today)
(Tomorrow will be dying")

We can learn
From the past
But those days
Are gone
We can hope
For the future
But there might not be one

The words stuck in my mind
Alive from what I've learned
I have to seize the day
To home I returned

Preparing for her flight
I held with all my might
Fearing my deepest fright
She walked into the night
She turned for one last look
She looked me in the eye
I said, "I Love You...
Good-bye"

("It's the most awful thing you'll ever hear")
("If you're lying to me...")
("Oh, you dearly love her")
("...just have to leave...)
(All our lives")
("Seize the day!")
("Something happened")
("Gather ye rosebuds while ye may")
("She was killed")

[IV. The Darkest Of Winters]

[Instrumental]

[V. Another World]

So far or so it seems
All is lost
With nothing fulfilled
Off the pages and the
T.V. screen
Another world
Where nothing's true

Tripping through
The life fantastic
Lose a step
And never get up
Left alone
With a cold blank stare
I feel like giving up

I was blinded by a paradise
Utopia high in the sky
A dream that only drowned me
Deep in sorrow, wondering why

Oh come let us adore him
Abuse and then ignore him
No matter what
Don't let him be
Let's feed upon his misery
Then string him up for all the world to see

I'm sick of all
Your hypocrites
Holding me at bay
And I don't need
Your sympathy
To get me through the day

Seasons change and so can I
Hold on Boy
No time to cry
Untie these strings
I'm climbing down
I won't let them push me away

Oh come let us adore him
Abuse and then ignore him
No matter what
Don't let him be
Let's feed upon
His misery
Now it's time for them
To deal with me

[VI. The Inevitable Summer]

[Instrumental]

[VII. The Crimson Sunset]

I'm much wiser now
A lifetime of memories
Run though my head
They taught me how
For better or worse
Alive or dead
I realize
There's no turning back
Life goes on
The offbeaten track

I sit down with my son
Set to see the Crimson Sunset
(Gather ye rosebuds while ye may)
Many years have come and gone
I've lived my life, but now must move on
(Gather ye rosebuds while ye may)
He's my only one
Now that my time has come
Now that my life is done
We look into the sun
"Seize the day
And don't you cry
Now it's time
To say good-bye
Even though
I'll be gone
I will live on
Live on"
23 dakikalık Rock Senfonisi...inişlerle çıkışlarla kalbimizde yer etmiş, dream theater'ın efsaneleşmesine büyük katkıda bulunmuş, yarmış şarkı.

ayrıca; içinde led zeppelin'den achilles' last stand ve de deep purple'dan perfect strangers coverlarını barındırmakta olan albümdür. hele bi de "big medley" var ki akıllara zarar. 5 şarkının birleşimi 10 küsür dakikalık, içinde "in the flesh?"(pink floyd) ve de "bohemian rhapsody"(queen) barındırdığını hatırladığım yarmış bir şarkı o da...