bugün

Psikolojinin ve psikoanalizin dallarında aşağılık kompleksi, birinin bazı yönlerde kendini diğerlerinden aşağı hissetmesidir. Sıklıkla farkına varılmaz ve telafi etme düşüncesi, kişileri eziyet içine sürükler, şaşırtıcı bir kazanım veya aşırı bir antisosyal davranışla sonuçlanır. ilk çalışmalara, teorisini göstermek için Napolyon komplekslerini kullanan Alfred Adler öncülük etmiştir.
aşağılık kompleksine sahip kimseler bu durumu gizlemek adına gereginden fazla özgüvenli görünürler ,en tipik özellikleri eleştirilmeye olan tahammülsüzlükleri ve otokontrollerini çok çabuk kaybedebiliyor oluşlarıdır
kendini eleştirmek bu grup canlılar için aşılamaz bi sorun olsa gerek..çok zor diil mükemmel diilim diyebilmek,,,
insan kişiliğinin gelişmesinde aşşağılık duygusunun ve bu duyguyu gidermek için gösterilen çabaların anlam ve önemi büyüktür. (alfred adler)
arayıp da bulamayanlar için ingilizcesi;
(bkz: inferiority complex)
Açıkça görülüyorki bu duygu bir çekememezlik (haset) sonucunu getirmiştir. Aşağılık kompleksi insanı ezmekte, ve onun genel davranışını ve hayata karşı takındığı tavrı o derece etkilemektedir ki insan, gayesine ulaşmaktan çok uzakta olduğunu sanmaktadır. Kendisini olduğundan daha değersiz görmüş olması ve hiçbir zaman hayatından hoşnut olaması bu duygunun şaşmaz belirtileridir. Böyle bir insan, zamanını hep başkalarının başarısını ölçmeye çalışmak, başkalarının kendisi hakkında ne düşündüğü ile meşgul olmak ya da başkalarının neler ortaya koymuş olduğunu düşünmekle geçirir. Her zaman bir ihmal edilmiş olma duygusuna kapılır ve başkalarından farklı tutulduğunu hisseder. ihmal edilmiş olma duygusunun daha çok şeye sahip olma isteğinin, daha doğrusu her şeye sahip olma isteğinin belirtileridir. Bu tipten olan hasetçi insanlar bu isteklerini açığa vurmazlar; çünkü sosyal duygunun gerçekten varoluşu onları bu gibi düşünceleri düşünmekten bile alıkoyar.

ekememezlik duysusunu hayatı boyunca içinde bulunduran bir kimsenin topluma bir yararı olmayacaktır. Bu kimse yanlızca başkalrından bir şeyler almaya, onları şu veya bu şekilde bir şeylerden yoksun bırakmaya ve rahatsız etmeye çalışacaktır. Kendi hareketlerinden ötürü başka bir insanın acı çekmesinden de duygulanmayacaktır. Hatta haset öyle bir dereceye varabilecektir ki, bir insan başkalarının acısından zevk duyar hale bile gelebilecektir.

(Dr. Alfred Adler. ''Freud'un eline su dökemeyeceği psikolog'' adlı kitabını öneririm.)
Genellikle çocukluk döneminde aşırı bağımlılık halinden dolayı oluşan bir ruhsal bozukluktur. insan davranışlarına olan etkisi, çoğunlukla "üstünlük" ve "büyüklük" taslama şeklinde kendini gösterir. Telafi(ödünlenme) savunma mekanizmasına sık başvurulur.
not: tanım la bu, ben yapmıyorum üstelik.
Kişiler hissettikleri aşağılık duyguları ile ya başka özelliklerini öne çıkararak diğer insanlar üzerinde üstünlüklerini göstermeye çalışırlar ya da sıkıntı, utanç, endişe ve değersizlik hisleri ile daha dar bir çevre içine sığınıp, onlar üzerinde baskı kurmaya çalışabilirler. Bu durumu takiben kişilerde çok farklı bağımlılıklar (alkol,uyuşturucu madde, kumar vb), çeşitli nevrotik bozukluklar, cinsel davranım bozuklukları ve antisosyal davranışlar sonucu suça eğilim gözlenebilmektedir. Alfred Adler'ci görüşe göre, bu gibi bozuklukların tedavisinde altta yatan aşağılık duygularını oluşturan olumsuz düşünce şemalarının düzeltilmesi gerekir.
Aşağılık kompleksinin oluşmasında en önemli etken çocukluk döneminin kötü geçmesidir.Anne baba ve öğretmenler çocuğa hep eleştirip,aşşağılamışsa,başkalarının çocuklarıyla mukayase,etmişse bu çocuk komplekse aday bir çocuktur.
Veya aile içerisinde yoksulluk,yokluk çok fazla,veya sürekli kavga,problem yaşanıyorsa;çocuğun temel ihtiyaçları dahi zamanında karşılanmıyor ve talepleri hep baskılanıyorsa;anne babası ayrılmış veya üvey evlat konumundaysa,başkasının yanında evlatlık ,besleme vs,şeklinde bir statüdeyse bu çocuk ve gençlerde aşşağlık kompleksi gelişme riski vardır.Eğer bunlara bakan,çalıştıran insanlar bu arada yetimhanelerde kalan çocukların idarecileri...sevgi,şevkat ,ve destekle çocuklara yaklaşırsalar risk azalır.Diğer yandan gelir dağılımının çok dengesiz olduğu ülkelerde refah ve yokluk ilinde yaşayan insanların biri birini görüp aynı ortamları paylaşması durumların,da yoksulluk çeken insanlar bu insanlara karşı,özenti,öfke,kızgınlık ,eziklik,aşşağılık kompleksi veya onlara zarar verme duygularını taşıyabilirler.
uzman tv'de dinlediğim bilgiler ışığında diyebilirim ki toplumumuzun %95'lik kısmında görülen psikolojik bozukluk. * Yalnız bireyin kendi çabalarıyla üstesinden gelebileceği biz rahatsızlıkmış, deneyeceğiz bakalım...
http://www.uzmantv.com/konu/asagilik-kompleksi
"son iyi oylanan entryler" kısmını milyonlarca kez kortol etmek.
aynalardan kaçarken özlenmeyi beklemektir.
bir insanda asagılık kompleksi varsa bu belki çekilebilir. lakin bunun yanında bir de yükseklik kompleksi varsa işte bu ikisi aynı anda çekilmiyor. eger bir arkadasınızda bu ikisi birden varsa ondan uzak durun.
çoğu kişi kabullenmese de insanların yarısından çoğunda bulunan kompleks.

-yaptığınız her harekette başkaları ne der diye düşünüyorsanız
-toplum içine çıkmaktan ara sıra da olsa korkuyorsanız
-arada sırada da olsa "neden ben de normal değilim" diyorsanız kendinize

aslında nomralsiniz; ama aşağılık kompleksini saymazsak. genelde çocuklukta içine kapanık büyümekten dolayı oluşan bir ruh hastalığı. bu kompleksi barındıran insanların büyük bir kısmı zor mutlu olur, kolay karmsarlaşır. sürekli ilgi beklerler, ama genelde bekledikleri kadar ilgi göremedikleri için kolayca üzülürler.
her canlının bir ruhsal dengesi vardır ve bu dengeyi kurmaya çalışır.nasıl ki aşırı aşağılık kompleksi üstünlük duygusundan kaynaklanıyorsa, üstün olduğunu düşünen insan da aşağılık kompleksine yakalanabilir.bütün psikologlar bu kuramın doğruluğunu bilirler.
(bkz: Alfred Adler)
'Adler kuramına göre': Nehrin tam kenarında duran bir adam düşünün, nehre bir çocuk düşüyor ve boğulma tehlikesi yaşıyor, suya bata çıka nehirde sürüklenen bu çocuğu kurtarmak için arkasından suya atlarsa aşağılık kompleksini tatmin etmek ve kendindeki bu durumdan kurtulmak arzusu ile suya atlamış olacaktır, eğer atlamazsa da soğuk kanlılığını muhafaza etmiş olacaktır!
adler taradından ortaya atılan kişinin bazı yönlerde kendini başkalarına ya da çevreye göre ezik hissetme durumudur. psikiyatrik olmaktan çok psikolojiktir. bünyesinde aşağılık kompleksi barındıran kişiler her fırsatta kendini ispat etme, kanıtlama, beğendirme çabası içindedir. üstünlük kurmaya çalışarak yetersizliklerini örtmeye çalışırlar.

bu durumdaki insanlar genelde aile ortamı ya da mazideki anılarından dolayı bu kompleksleri taşırlar. kişi aşağılık kompleksi etkisiyle ya yetersiz yönlerini geliştirmeye çalışır güçlü özellikler kazanır ya da içine kapanır, depresyona ve nevrotik problemlere neden olabilecek durumlara sürüklenir.
en basit bir mevzuyu bile konuşurken bunu ciddi bir havaya sokarak atılgan bir tarzda, devamlı söz keserek bir galibiyet hissinin mücadelesini verenlerin derinden yaşadığı duygu durumudur. Her psikolojik sorun gibi herkeste biraz vardır. yüzeye çıkmasına müsade etmeyecek bir birikim kazanabilmiş olup olamadığımızın güçlü bir ölçüm kriteri olabilir.
kadinlari her firsatta sovup hakaret eden erkeklerde bundan kilolarca mevcuttur efendim. (her erkek boyle degildir elbet, sadece semptomlari soyluyorum). her seyi gurur meselesi yapip, buyuturler, insan gibi davranamazlar maalesef. belirtileri arasinda: kendisini daha iyi hissetmek icin karsisindakine hakaret etmek, elestirip durmak, bir seyi begenmemek, genel bir memnuniyetsiz hali yaratmaktir. boyle davranmasinin sebebi ise karsindakinin potansiyel gucunden (mesela onun kalbini kiracak gucu gibi) korktugundan, ve kendini daha dusuk bir yasam formu olarak gormesidir. bunlari yasamis biri olarak soyluyorum, maalesef bazi tanidiklarimin kompleksleri bu kadar fena durumdadir.
toplumumuzun büyük kısmını etkisi altına alan hastalıktır.
fransızı, ingilizi, amerikalıyı, ... kendinden her anlamda üstün gören bireyler çığ gibi artmaktadır.
ingilizin biri "dötünü zikiim" dese,*
bizimki yaranacak ya; oooohhh yeaahhh der.
günümüz gençlerinin kapıldığı komplekstir.
ilköğretim resim derslerinde öğrencilerin sık sık yaşadığı kompleks. sınıfta bir kişi güzel resim çiziyordur, diğerleri hep birden aşağılık kompleksi içindedir.
seri eksi oy veren ibnenin içinde bulunduğu durumdur. bilgisayar başında oturup, bir eli sikinde, diğer eli burnunu karıştırır bir vaziyette sözlüğe yazacak 3-5 cümlesi olmayıp da ona buna seri eksi oy veren ibnedir.

olum bu kadar komplekse girmene gerek yok, git gez dolaş, yoksa harçlığın vereyim lolipop al kendine.
kendine ait hic bir seyi elestirmeyen, yerinde sayan, sigir insan modelinde yoktur bu. yersen.