bugün

eğer sizi aldatmış ya da yapmasını istemediğiniz birşeyi gizli yapmışsa; ne yazık ki isteseniz de o kadar kolay olmayandır. hele ki görüşme dediğiniz biriyle sizin arkanızdan iş çevirdiyse; asla. en kötüsü de böyledir. nasıl seversiniz, ama işte affedilir mi? bunları yapabilmişken? hey yavrum hey, neler yaşadık lan.
zaten affetmeye odaklanmis bunye icin cok kolaydir. cani istiyorsa affeder insan, hazir degilse ayriliga, ne yaparsa yapsin affeder.elbet intikamin da zamani gelecektir.
aşkın saf ve temiz olmasından kaynaklanan durum.
atalarımızın çelişen sözleriyle açıklanabilecek bir durumdur.
(bkz: affetmek büyüklüktür)
(bkz: affetmek yiğitliğin şanındandır)
(bkz: huylu huyundan vazgeçmez)
aslında o laf olmasa bile affedecek haldesinizdir de bahane ararsınız.
insanın kendisine olan saygısını yitirdiğinin göstergesidir. affedilen şımarır. *
aşık olanın acizliğidir.
ona göre zaferdir, size göre yıkım öncerleri koymaz adama seviyorum der arkasına saklanırsın ama aşk bir yere kadar ayaklarını yerden keser.. Sonra onsuz da onu yaşabilmenin mümkün olduğunu öğrenirsin. Artık değil affetmek yuzunu görmek bile istemez halledesindir. Canının acısı seni bambaşka bi boyuta taşımıştır.
tek laf beklentisi içinde olunduğu için o sadece a bile dese affedilir.
saf aşık eylemidir; bu saf aşık her seferinde affeder ve her seferinde geri döner. ne zamana kadar mı? saflıktan çıkana kadar ve aklı başına gelene kadar. sonra da bu saf aşık; asla ve asla affetmez bir daha. artık o eski saf aşığın yerini akıllanmış bir çocuk almıştır. böyle kendi içinde aşk bana uzak olsun bundan sonra diye haykırır durur; ama aşk bu çocuğun peşini bir türlü bırakmaz. bu açıdan bakarsak; affetmeli midir? affetmesindir; yeterince affetmiştir. daha da affetmem demesi önerilir hatta.
sebebi yaşanan olay, yapılan hata sonrasındaki suskunluğu, huzursuzluğu sevmemektir. küs kalmak, kapris yapmak istememektir. of neyse uzatmayayım ya, olur böyle diye kendini ikna etmektir.
ama bir, iki, üç... sonrasında nasıl olsa affeder deyip tepenize çıkacak ve kırılmalarınızı umursamayacak hale gelirler. o, zaafınız olmuştur ve bunu iyi bilir. * *
yapılan hataya göre değişir.. bazı hataları tek bir laf bile kurtaramaz.. kurtarıyorsa eğer acizdir affeden.. kaybetmiştir ve hep kaybetmeye mahkum olacaktır.. kendini hiç sevmiyor demektir.

_ ... yaptım ama seni seviyorum.

_ bütün yaptıklarına rağmen ben de seni seviyorum AMA....

doğru olan budur. 'ama seni seviyorum'lar tükenmiştir.. geriye 'seni seviyorum ama *' kalmıştır.
insanın en büyük zafının sevdiği kişi olduğundan kaynaklanan durumdur.Affetmemeye ne kadar hazırlasa da kendini tabiri caizze aşkın gözü kördür.
*
"sevdiğim kadın bana yemin ediyorsa ona inanırım, yalan söylediğini bildiğim halde" Shakespeare
kişiyi tepemize çıkartmaktan başka bir şey değildir.
biz böyle yaparsak o kendini bir şey sanar ama kimse aşıkken bunun farkında olmaz.
gurursuzluk göstergesidir ama çoğu zaman aşkta gurur yoktur.
aşkın en aciz hali.
kişiyi zaten affedecekseniz saatlerce yalvarmasını, günlerce telefonlar açıp gözünüzde küçülmesini önlemenin en iyi yoludur. affetmeyecekseniz hiçbir sözünün de önemi olmaz zaten; sizin için beyhude olan çabalar görürsünüz kişiden.
demek ki cok ciddi olay değildir ki o tek laf beklenir ve affedilir.
Kalıcı olmayan zeka kapasitesi gerilemesi.
insanoğlunun en büyük zaaflarından biridir. çok canlar yakmıştır ve yakmaya devam etmektedir.
aşık olunan insana güvenilir, güvenilmez bile olsa öyle bir inanılmak istenir ki ona, özür cümleleri saçmalıktan ibaret olsa da affedilir. ki özür cümlesine gerek yoktur zaten.
Aşkın,insanın kimyasını nasıl bozduğunun kanıtıdır bir nevi.
(bkz: yok öyle bir şey)
daha beteri de olan durum. tek gülüşü bile yetebilir bazen.
ayrılığa hazır olmayan bünyenin, intikamı soğuk yenen bir yemek haline getirmek için yaptığı eylemdir.