bugün

(bkz: havlu)

ucu mutlaka dantelli , boncuklu veya yazılı .

'' canım öğretmenim ''
çiçek alırdık.
(bkz: Kara kaplı defter)

orta okulda çok disiplinli bir hocamız vardı ve bazı isimleri bi yerlere not alırdı. Sonra o notları bulamazdı. Ben de ona öyle bir defter almıştım işte. ilk benim adımı yazmıştı.
(bkz: tütün kolonyası)
çorap alınırdı.
ben onu attığı tokatları unutamamışken ve anneme söylememişken, annemin elime tutturduğu el emeği göz nuru havlu kenarı hediye etmiştim.
havlu kenarı ne anne ya, yine utanmıştım.
nevermind albumü.
kravat iğnesi.

böyle altın renginde ve desenli. ne hoş olurdu.
çiçek hediye etmeye utandığım öğretmenimi takip edip, evine girdikten sonra çiçeği kapının önüne bırakıp zile basıp kaçmıştım. sanki bomba bıraktık anasını satıyım kafaya bak.
valla gülden başka birşey alanı görmedim nedense. daha sonra bunların yapayları çıktı o zaman da yapay gül alırdık yani değişmedi hiç.
selpak, yani bildiğin sümük silmek için kullanılan selpak alırdık. bilmem hocaya ne demeye çalışırdık. hocanın masasında en az 20 tane selpak olurdu. bir kış kullanıyordur orospu.
tahtadan gül, kumdan çiçek verilir ve bunları yapmak gerçekten zordur.
Abim kayısı götürmüştü. Tamam malatyalıyızda öğretmenler gününde adam gibi bir şey alaydın be abi.
plastik çiçek, dolma kalem ve fular.
ben evdeki lüle taşı heykelleri sarıp götürüyordum.
Külotlu Çorap.
bütün sınıf birleşip bilezik almıştık. ulan akla bak.cidden değişik bir sınıfmışız.
sınıfça para toplanıp altın küpe,yüzük alınırdı.sınıf annesi ayarlardı. mecbur verirdik para vermem diyemiyorsun tabi. sanki biz para basıyoruz.sinirlendim bak. bir de utanmadan tokat atardı.
illede kalem. Hem ucuz hem kalici.
küçük borcam kase. valla annelerimiz gönderirdi.
görsel

napak bütçemiz bunlara yetiyordu.
güncel Önemli Başlıklar