bugün

platonik aşkın yada karşılıksız sevginin yılla sınırlandırılıp tanımlanmış şekli.

insanlar bazen hayata tutunmak için bir şeye ihtiyaç duyarlar bazen birine bazende bir amaca yaşın önemli değildir kalbin attıkça yaşıyorsundur bir an gelir gerçketen yaşamak istediğinde ama yanında kimse olmadığında yalnız olduğunda seni yaşama tutacak en yakın şeye tutunursun bazen ilginin bazen sevginin bazende ekmeğin yoksunluğudur. eğer sevebilecek kimsen yoksa seni ilk sevene tutunursun onunla uyur onunla uyanırsın onunla beraber yaşarsın o yaşadıkça yaşarsın bazen elinde olan tek şey odur yaşama amacın sevgindir hiç bir şeyin yoktur söyleyemezsin elinden alacaklarından korkarsın eğer elinden onuda alırlarsa öleceğini sanırsın belkide ölürsün.
78,894 olacaktır.

daha 9 yıl sevip söyleyememezlik yaşamadım ama; 2-3 yıl bile yeterince sancılı olmuştu. bunu görmek istemem.
aldatılmaktan iyidir hemde çok iyi nasıl olduğunu hemen anlatayım. seversin aşık olursun değer verirsin sonra öğrenirsin'ki sevdiğin kız seks koliğin tekiymiş senden bir tane değil tam 5 tane varmış senden başka 5 tane kişi ile ilişkiye giriyormuş ve bu gerçekleri öğrendikten sonra 25 sene evlenemezsin sonra bir bakmışsın 50 yaşında bir moruksun hayatı metresleri ile geçirmiş ezik bir adam ezik bir iş adamı ezik bir oğul ezik bir arkadaş herkes'den daha zenginsindir sağlıklısın'dır ama yinede terke'dilmiş bir ezik'sinizdir.
Reddedilme olasılığını göze alamamaktır. Söylemeden önce her zaman güzel günlerin yaşanacağına dair bir umut vardır. Söyledikten sonra ise iki olasılık. Red gelirse, bu seven adamı çok çok üzer hayatını mahveder. Bunu göze alamadığı için söylememeyi tercih eder ve platonik takılır.
yok artık.
açık konuşmak gerekirse mallıktan başka birşey değildir.
(bkz: seviyorsan git konuş bence)
şimdi sorulması gereken soru şu insan neden 9 yıl severde söyleyemez ? insanın içine öküz oturur ya 9 yıl ne demek .
"maşallah" denilesi durumdur.
öğrenildiği an ölünecek durumdur.
dilsiz olması muhtemel kişi eylemi.
bir 15 yıl sevip söyleyememek değildir.
alıştıra, alıştıra söylemesi gerekiyor yoksa yüreğine iner ölür. bir 9 yıl söyleme süresi almasında yarar var .
gerçek sevgidir.
40 yaşımdayım ve bakir erkeğim diyen insan modelidir.
hatta kız bu 9 sene içinde 1 kez nişanlanacak ayrılacak, 1 kez de evlenip boşanacaktır. ama seni hep yanında isteyecektir. sen kızın nişanlısını da tanırsın kocasını da. sevgini en derinlere gömüp en güzel evlilik hediyesini de alıp verirsin.kız boşanır , yine sen yanındasındır çünkü kız seni zaten kendinden fazla uzak tutmaz. kızın ilgisi olsa da, sevgi dillendirildiğinde kız,ama ben seni kanka olarak görüyorum diyecek ve hayata daha çok küsmene neden olacaktır. sonra sevginden emin olduğu için gelecektir, daha yakın olacaktır, sen sevginden kaynaklanan şeyle hem kanka olacak, "hem de acaba bu kız bunu bile bile bana geri geldiğine göre sevgili miyiz lan" diye kuruntularla geceleri gecelere ekleyeceksin. sonra bir gün, kızı bir başka erkekle elele gören bir arkadaşın sana telefon açıp "seninki bilmem nerde" diyecek sen de "biliyorum yarın görüşücez biz bilmem nereye gidicez" diyeceksin arkadaşın da sana diyecek ki "ama bir erkekle elele sinemaya giriyordu". sen gece olunca msnden kıza "ımm kem küm ya biz seninle neyiz, seni bugün bir herifle görmüşler diyeceksin" kız da sana "sana ne ki biz seninle sadece kankayız" diyecek.sen ondan sonra bir daha kızla görüşmek istemediğini söyleyeceksin. aradan zaman geçecek kız kanser olacak. sen yine sevgine yenik düşseceksin kızın yanında olacaksın, o kız da daha önce yanında olanlar şimdi böyle bir hastalıkta kızı yapayalnız bıraktığından sana iyice sarılacak ve sağlıklı kararlar veremeyerek sen ne iyi bir adamsınla başlayıp, seni bir daha asla üzmeyeceğimle devam edecek ve bu işin adını koyalım a kadar işi vardırarak senin ayaklarının kıçına vura vura cümle aleme olayı duyurmanı sağlayacaktır. sonra kız iyileşecek, ilk iyileşmesinde kızkardeşinin yanına gidip gelecek ve sana karşı 180 derece dönecektir.
bütün bunlar bire bir yaşandığından ve ne kadar üzülünüldüğünü bildiğimden değil 9 yıl, 90 yıl da sevsen söylememen gerektiğini bildiğim hadisedir.

edit: imla
sevmeye devam etmek lazım belki de herşeye rağmen sen elmayı seviyorsun diye elma da seni sevmek zorunda mı demiş nazım hikmet. söyleyememek değil, söylememek gereklidir.
taş olsa çatlar.
Finalde sevdiği kızın nikahında damadı tebrik ederken bulur kendini.
söylememekle alakası yoktur. sevileni kaybetme korkusundan dolayı söylenemez. sevilenden en ufak bi söz bile sevenin aklına "acaba.." sorusunu getirir. *
ferhat göçer'den geliyor; (bkz: unutmuş çoktan)
söylesen ne olacak ki? 9 yıldır karşındaki de bunu anlayıp, yaşayıp, hissedip dile getirmediyse zaten söyleme daha iyi.
tez konusudur. omuzlarından tutulup sarsılması, kendine gelmesi gereklidir bu kişinin. artık söylesindir. yeterdir. deli midir nedir?
allah aşkına kim olduğunu söyle ben gidip söyleyeyim tabi kız/erkek hala yaşıyorsa.
sevilen kişi hala yalnızsa geç kalınmamış olabilir.

not: bende inanmadım dediğime.
güncel Önemli Başlıklar