bugün

Yazık ulan kimin çocuğuysa.
Bu yasta cocuk sokakta ne is yapar.
Devletide zabıtayıda tanıdık çok şükür.
(bkz: devleti tanımak)

bu yaştaki çocuğa devleti böyle mi "tanıtmak" gerekiyor? sen zabıtasın tabi, gücün 9 yaşındaki çocuğa yeter, ama sonra bu "ben devletim" diye gezen artistlerle yüz göz olan çocuklar devlete kin güdüyor, malını çalıyor, ona zarar vermeye çalışıyor. biraz büyüyün artık.
kendi adına (mesleğinin, temsil ettiği grubun dahil) leke sürdürmeyi bu kadar seven başka bir millet yok.
birincisi işportacı desek daha doğru olur. tezgahçı saçma sapan bir kelime.

ikincisi biz devletin baba gibi olduğunu görmüş nesiliz. devlet böyle itin köpeğin eline kaldıysa vay haline öyle devletin.
öğrencilik döneminde bir aralar ufak bir sermayeyle minik bir işletme açmıştık yalnız konumdan dolayı satış yapamıyorduk. haftasonları kalabalık olan ana caddede işporta tezgahları kurulur, bizde onlara katılır elimizdeki malları eritmeye çalışırdık. o kadar işportacı arasından zabıta sadece bizim tezgaha gelir kapatın derdi. tabi sallamazdık sonra 2 araç 10 kişi gelirlerdi, malları kaçırırdık ve döndüğümzde karton tezgahımız dağıtılmış olurdu. diğer işportacılar satışlarına devam ederken aynı anda... ahlaksızlığın, yüzsüzlüğün ve onursuzluğun üst noktalarından biriydi bu yaşadıklarım arasında. zabıtanın gücünün kime yettiğini herkes biliyor sanırım. yasalar herkes için eşit uygulanmalı, adalet dediğimiz şey tam olarak bu...
Oldum olası zabıtaları sevmem.Zabıtanın pici boğazlanan olsaydı durum farklı olurdu tabi.
Hükümetin zihniyeti bozuk. 6s 7b 8jk cengiz inşaat gibilerinin milyonluk vergi borcunu silip gariban işportacıda bir kuruşluk borcunu bırakmamak için türlü zulüm ediyor. Bu arada zabıtaların suçu yok bence. Sömürü sisteminin en alt tabakası onlar. Onlara bu emri verenlerden sormak gerek hesabı.
fetöcüye dersini vermiş zabıtadır.
eline sağlık, mükafatlandırılması gereken zabıtadır. vergi vermeden satış yapanlara idam verseler az. işkenceyle öldürmek lazım.
racon kesmiştir.
Nerde bir zabıta yumruk yese ben mutlu olurum...
bugüne kadar tüm devletlerin değişik coğrafyalarda insanlara yaşattığı bütün baskı, zulüm, şiddet, gasp, haraç, ayrımcılık, kan, ter, gözyaşı hepsi karın tokluğuna ve korkuya sığınılarak sineye çekildi. bu piramidi inşa eden işçilerde de böyleydi, postmodern dediğimiz bugün de böyle ve böyle olmaya da devam edecek.

kendini devlet sanan sikko bi zabıta bir çocuğun boğazına yapışacak. o el aslında boğazlarımızdan hiç çekilmedi. tarihin her döneminde devlet tahakkümü insani özgürlüklerin yüzüne her ikazında bir tokat olarak belirdi.

insanın yaradılışından gelen bu tahakküm kırılmadıkça, siyah bayrakları ve gaz maskelerini takıp sadece bir yerde değil bütün merkezlerde devlet sistemini yok etmedikçe de en fazla bir iki sallanıp o tahakkümlerini tekrar sağlayacaklar. zira bunu yaparken de dün yüzüne tokat yiyenlere bu sefer tokat atma imkanını vererek yapacaklar.

zulüm emredilen, bütün bu mekanizmanın mevcut bilincini algılamayıp, kendine verilen emri karın tokluğuna uygulamaya devam ettiği müddetçe birey üzerinde bu tahakküm sürecek fakat belki ben görmeyeceğim ama o siyah bayraklar bir gün çekilecek ve o kutlu önder yürüyecek.
Zabıta denen tipler dünyanın en gereksiz oluşumu. Yazık gerçekten. Evet.
ya aslında anası babası yokmu ona bakmak gerek çocuk yaşta neden orada o işi yapıyor. derin derin araştırılması gerekir.
güncel Önemli Başlıklar