bugün

Calışma hayatında standart olarak kabul edilen 8 saati sorgulamaya kalkan kefere yazar sorusu.

Niye 8 saat? Neden? Bu, zamanında büyük mücadeleler sonunda elde edilmiş bir hakti. 16-17 saatlerden buraya indi. Ama artık niye sorgulanmaz? Bu süre kabul edildiği zamanki durum yok artık. insanlar çok daha sosyal olma ihtiyacı içindeler ve fakat hala ve hala bize bahşedilen tek bir ömrü, bir adet 'patron' insanının zenginliğine zenginlik katmak için ve bunun karşılığında zorla ve sanki bir lütufmuşcasina verilen üç kuruş ücretle heba etmek zorundayız.

Orospu sistemin, emegin bol olmasından faydalanarak söylediği, "istemiyorsan cek git" tehtidine her zaman yenik düşüyoruz ve ortalama 65 sene ömrün 3 te 1 ini bir şerefsize adıyoruz. Üçte 1 ide zaten uykuda geçiyor.

Yaşamımıza, kendimize, sevdiklerimize ayırdığımız zaman o kadar az ki bunu da ömrümüzü verdigimiz, "iş" denilen kavramın, karşılığında bize vermediği olanaklarla yapmak zorundayız.

Ve maalesef bu kadarını bile bulamayan milyonlar olduğu için bu durumun düzeltilmesini dahi talep edemiyoruz Orospu sermayeden ve güya bağımsız 'ruh' lar, sermaye, patron kölesi olarak yitip gidiyor.

Akşam 8 de eve geliyoruz. 12 de yatıyoruz. Sabah 8 de yavşağin birinin işlerini yapmak için yine onun işine gidiyoruz. Saniyoruz ki kendi işimiz.

Günde 4 saate sığdırılan bir hayat.
(bkz: ayda 500 lira maaş için günde 12 saat çalışan işçi)

bu ülkede halen daha 12 saat çalışıp da asgari ücrete dahi yanaşamayan ücretlerle çalışan insanlar var. bi de bunu düşünmek lazım.

6 saat olsa çok da güzel olmaz mıydı sahi? sanırım bu şimdilik sadece bir ütopya.

gerçekleşmesi zor bir ütopya...
KARL MARKS IN oluşturmayı planladığı düzendir..
şöyle ki:

8 saat uyku

8 saat çalışma

8 saat entellektüel birikim için aydınlanma / kişinin kendini geliştirmesi.
(bkz: tembellik hakkı)

hararetle tavsiye edeceğim bir fransız klasiği...
(bkz: bir saat çalışmak) * * * *