bugün

çanakkale savaşında korkaklıklarıyla veya ihanetleriyle anılan askeri birlikler.

asker alımlarının adana'da yapıldığı ve bir bakıma hamidiye alaylarının bozması olan bu birlikler. kürt ve araplardan oluşturulmuşlardır.

57 nci alayı çanakkalede yalnız bırakarak fundalıklarda saklanmalarıyla, düşman 57 nci alayı geçtiğinde tek bir kurşun sıkmadan dağılmaları ile lanetle hatırlanırlar.
o günün şartlarında 140 ar kişilik bu alayların elinde hiçbir mermi ya da top mühimmatı bulunmadığından, her biri çalılıkların arasında can vermişlerdir.

rahmetle ve saygıyla anıyoruz.
sadece siper ve savunma için değil, aynı zamanda taarruz içinde gerekli donanıma sahip, sayıları tam olan alaylardır.

arı burnu raporlarına göz atarak meşrepleri hakkında daha fazla bilgi sahibi olunabilir;

Arıburnu Muharebeleri raporunun en önemli bölümlerinden birisini de özellikle öğleden sonraki muharebelerin değerlendirilmesi oluşturuyor. Şöyle ki; 77. Alay başarısız hücum girişimlerinde bulunmuş, ancak karşı tarafın direnmesi aynı zamanda etkili donanma bombardımanı sonucunda gerilemek durumunda kalmıştır. Öyle ki, Mustafa Kemal'in Libya Derne'deyken yanında çalışmış olan, 77. Alay 1. tabur komutanı Binbaşı Mehmet Emin Bey, çarpışmalarla ilgili bilgi vermeye geldiğinde "Efendim! Yüksek katınıza çıkmaya utanıyorum. Üzülerek belirtmeliyim ki , bütün alayımız çil yavrusu gibi dağınık, savaş alanından kaçmışlardır. Bir ucu Maltepe'ye kadar gitmiştir. Alay komutanını bulamadım. Sizin Kocadere'ye gelmekte olduğunuzu haber aldığımızdan , bilgi sunmak için buraya koşup geldim!" diyecektir.

Fahrettin Altay'ın anılarından öğrendiğimize göre tümene çoğu Kürt ve Arap kökenli askerlerden oluşan 72. ve 77. Alayların verilmesi Mustafa Kemal'in tepkisine neden olmuştu. "Mustafa Kemal Bey, Gelibolu'dan geçerken bize uğradı. Kendisini ilk defa görmüş bulunuyordum. Enerjik, muhatabına itimat telkin eden, tok sözlü, sarı saçlı, mavi gözlü , düzgün endamlı genç bir komutan. Görüştükten sonra kendisini uğurladık. Eceabat'a gider gitmez beni telefonla aradı. "Aman reis bey, bana verilen 72. ve 77. Alay askerleri kürt ve Araptır. Bir kısmı Yezidi, Nusayri gibi savaşa karşı insanlardır. Eğitimleri azdır. Bunları geri alsınlar. Halis Türk delikanlıları olan ve eğitimleri oldukça ilerlemiş bulunan benim eski iki depo alayımı geri göndersinler". Tehlikeli bir bölgeye böyle kıymetsiz askerlerin gönderilmesine şaşmış ve Başkomutan'a yazmıştık. Aldığımız cevap: "Artık değiştirilemezler. Çalışıp eksikliklerini tamamlasınlar"

alıntı: arı burnu muhabereler raporu / mustafa kemal
mevz u bahis alaylar icerisinde tarihe not dusulecek konusmalar ve olaylar cereyan etmiştir.
bunlardan biri;

77. Alay, 1. Tabur, 2. Bölük



Bursali Nurullah oglu Ali



17 Eylül savasinda er Ali , bes Rus askeri tarafindan esir edilmistir. Esir olmak, Türk çocugu onurunu en çok yaralayan bir utançti.



Olan olmustu, Ali'nin yalniz tüfegi alinmistir. Sesini çikarmaz, torbasinda kalan tek bir bombasini vermemenin yolunu düsünür. Düsmanlarin torbasini aramamasi için Allah'a yakarir ve sessiz bir vaziyet alir. Bes Rus avlarini götürürken, Ali gözettigi firsati bulur, Ruslarin dalginligini firsat bilerek bombasini atar. O kargasalikta can veren Ruslardan birinin tüfegini alarak, bombanin tozu dumani dagilmadin sag kalan iki Rus'u da öldürür ve kaçar.



Aksam üzeri Ali arkadaslari ile yemek yerken sunlari söyler:



Degil 5 Moskof, 20 de olsaydi yine o bombayi korkusuzca savururdum. Insanin elinde bir tek bomba oldukça, Moskof'un elinde ucuz can vermek vebaldir.
--------

demek ki; tavşan korktuğu için kaçmaz, kaçtığı için korkar.
eceabat ve kilya koyu arasındaki çizgiyi ne pahasına olursa olsun müdafaa etmekle görevlendirilmiş destek birlikleridir. çıkarma gününde bizzat yarbay mustafa kemal tarafından taarruz pozisyonundaki 57. alayın sağ ve sol kanatlarını korumakla görevlendirilmiş ancak bu görevlerini gerek teçhizat yokluğundan gerekse subayların sevk ve idaresindeki başarısızlıktan dolayı layıkiyle yerine getirememişlerdir. arıburnu düştükten sonra ingilizler tarafından conkbayırına kadar geri püskürtülen ve yarbay mustafa kemal' le karşılaştıktan sonra yeniden hücuma kalkan 57. alay -ki teçhizat olarak 72. ve 77. alaylardan fazlası yoktu üstelik yarı yarıya kayba uğramış ve psikolojik açıdan çökmüştü- 72. ve 77. alayların kanat desteğinden yoksun hücuma kalkmış, ingilizleri geri püskürtemese de ilerleyişini bir nebze olsun durdurabilmiş ve conkbayırına yeni birliklerin kaydırılmasına zaman sağlamıştır. 72. ve 77. alayların beklenen desteği vermemesi veya verememesi her zaman spekülatif tartışmalara sebebiyet vermiş, bugün bile tartışılan bir konudur. ancak unutulmaması gereken konu bir askerin her türlü olanaksızlık ve imkansızlık karşısında dahi kendisine verilen görevi kayıtsız şartsız yerine getirmeye mecbur oluşudur.
kahraman 57. alay ve şefik aker paşa'nın alayı'nın sağ ve sol kanatlarını koruma vazifesi ile görevlendirilmiş alaylardır.
bunlardan biri araplardan, diğeri ise kürtlerden(hamidiye alaylarından) oluşmaktadır.

kürtler genelde yağma işine girişmiş, ingiliz toğçu ateşi ve anzak taarruzu karşısında tek kurşun dahi atmadan dağılmış, araplar ise ceset ve yaralı toplamak için verilen kısa süreli ateşkeslerde dahi nargile fokurdatmışlardır.

yukarıda bir arkadaş yazmış "cephaneleri olmadığı için çalılıkların arkasında can verdiler" diye.
süngüleri de mi yoktu azizim? bal gibi vardı. ama süngü savaşına çıkacak mangal gibi yürekleri yoktu malesef...
kayıplarımız ile kürt kökenli şehitlerimizin sayısı karşılaştırılsa bile ihmal ve korkaklıkları anlaşılan alaylardır. dil tarih fakültesi yayınlarından 2003 yılında çıkan "çanakkale'de yokluk ve isyan" isimli bilimsel çalışmaya göre şehitlerimizin yalnızca 65 tanesi Kürt kökenlidir.
"72. ve 77. alay kürt ve araptır. savaşmıyorlar. bunları geri alıp türk yiğitlerinden alayımı geri verin"

yarbay mustafa kemal. çanakkale, 1915
ihanetleri sebebiyle çanakkale savaşı'nı kaybetme raddelerine geldiğimiz kürt ve arap alaylarıdır.

artık türklükten vazgeçip, "tek millet"(?!) filan oluyoruz ya, nasıl bir millet olacağımız geçmişe bakarak anlaşılsın diye hatırlatmak istedim.
birinci dünya savaşı'nın ve kurtuluş savaşı kahramanlarından fahrettin altay'ın anılarında bahsedildiği üzere..

kürt ve arap kökenli askerlerden oluşan 72. ve 77. alaylar mustafa kemal'in tepkisine neden olmuştu. "mustafa kemal bey, gelibolu'dan geçerken bize uğradı. kendisini ilk defa görmüş bulunuyordum. enerjik, muhatabına itimat telkin eden, tok sözlü, sarı saçlı, mavi gözlü , düzgün endamlı genç bir komutan. görüştükten sonra kendisini uğurladık. eceabat'a gider gitmez beni telefonla aradı. "aman reis bey, bana verilen 72. ve 77. alay askerleri kürt ve araptır. bir kısmı yezidi, nusayri gibi savaşa karşı insanlardır. bunları geri alsınlar. halis türk delikanlıları olan ve eğitimleri oldukça ilerlemiş bulunan benim eski iki depo alayımı geri göndersinler". tehlikeli bir bölgeye böyle kıymetsiz askerlerin gönderilmesine şaşmış ve başkomutan'a yazmıştık. aldığımız cevap: "artık değiştirilemezler. çalışıp eksikliklerini tamamlasınlar"

77. alay 1. tabur komutanı binbaşı mehmet emin bey, "efendim! yüksek katınıza çıkmaya utanıyorum. üzülerek belirtmeliyim ki , bütün alayımız çil yavrusu gibi dağınık, savaş alanından kaçmışlardır. bir ucu maltepe'ye kadar gitmiştir. alay komutanını bulamadım. sizin kocadere'ye gelmekte olduğunuzu haber aldığımızdan , bilgi sunmak için buraya koşup geldim!" diyecektir.

arı burnu muhabereler raporu / mustafa kemal atatürk
ihanetleriyle bilinir. yattıkları yer daima ateş olsun.
arap ve kürtlerden toplanmış alaylardır.