bugün

selçuk dereli'nin yönettiği klasik maçlardan biridir. eğer maç galatasarayımızın galibiyetiyle sonuçlanmazsa ortalık karışabilir.
1-1 bitmiştir.
1-1 sona eren maçtır. hakem hataları çok konuşuluyor ayrıca.
selcuk dereli'nin kazandığı maçtır. iddia mı oynadı nedir...

yenilmesini de istemiyor galatasaray'ın belli ki. eğer baros'un düşürülüşüne penaltı vermiyorsan kart göstermelisin. ama o da yok.

hakemi aldatmaca oyunuyla futbolu karışıtran bir hakem nedeniyle futboldan başka herşey izlenmiştir.
(bkz: soylemek istediklerini soyleyememek)
galatasaray' ın 2 puanının cebren ve hile ile gasp edilmiş olduğu maçtır.
selçuk derelinin 1 puan almayı zor da olsa son dakikalarda başardığı maçtır.
ligin ilk yarısında oynanan 21 eylul 2008 kocaelispor galatasaray macinda nonda kaleci serdar'a açık açık faul yaparken sesi çıkmayan, 28 eylul 2008 galatasaray konyaspor macinda cassio lincoln ofsayttan gol atarken görmezden gelen, 26 ekim 2008 eskisehirspor galatasaray macinda milan baros'un açık açık eliyle düzeltip attığı golden sonra gıkı çıkmayan galatasaray taraftarının sinirlenmesine sebep olmuş maç.
Skibbe'nin, Selçuk dereli ile el ele vererek, futbol oynamayan ve sadece defans yapan kayserispor karşısında galatasaray'ıma puan kaybettirdiği maç olmuştur. Öncelikle şunu söyleyelim; rıdvan dilmen, cassio lincoln'ün düşürüldüğü pozisyon için "penaltı" demiştir. ilk yarı (özellikle cassio lincoln oyundan atılana kadar) galatasaray oyunun tek hakimiydi. Cassio lincoln'ün takıma dönmesi ile birlikte oyun kanatlara aktarılabiliyor, forveti besleyecek ara paslarda sorun kalmıyordu ancak selcuk dereli isimli troll şahsiyet her ikisininde saçma, gereksiz ve yanlış olduğu sarı kartlar ile cassio lincoln'ü oyundan atmıştır. Devamında ikinci yarıya gidilmiş ve galatasaray'ımız beklenilenden fazla defansa çekilince şans eseri golü yemiştir. 10 kişi kaldıktan sonra topu ayağında tutmak yerine elinde ne kadar defansif ortasaha futbolcusu varsa sahaya süren korkak skibbe'ye ayrıca selamlar yolluyoruz.

Bu maç yine göstermiştir ki;

Galatasaray, Skibbe'ye extra large gelmektedir. 4-4-2 gibi gibi bir sistemde çift ön libero ile oynamaya çalışmak ve ön liberolardan birisinden sol bek yaratmaya çalışmak gerçekten açıklanamaz bir durum.
Ayhan Akman bu takımda en fazla yedek kalabilir.
Emre aşık, mehmet güven ve sabri sarıoglu gibi isimlerin bu takımda artık yerleri yoktur.
Cassio Lincoln'ün olmadığı maçlar için alternatif lazımdır.
Futbolcularda oluşan(arda turan, servet çetin haricinde) disiplinsiz tavırların ortadan kaldırılması gerekmektedir.

Heh bir de;

(bkz: bizim için selçuğa da koy cimbom koy cimbom koyy)
galatasaray' in sampiyonluk umitlerini etkilemeyen mac. hemen karamsarliga gerek yok, bu takim kadro ve inanc acisindan
rakiplerinin zaten onunde, sakatlar da iyilesip takima yeniden monte edildiginde daha basarili maclar da yasanacaktir...

adeta milan baros' un lehine faul vermemeye yemin etmis, adamin kafasi yarilip kanlar icinde yere yigildiginda dahi birak faulu oyunu bile durdurmamis hatta futbolcuyu oyundan cikarken bile rahat birakmayip provoke etmis, lincoln' u yok yere atmis, olup olmadik yerde emzik gibi cebindeki kartlara sarilmis, taraftari galeyana getirip aleyhine tezahurat edilmesine sebep olmus fifi kokartli selcuk' un yonettigi mac sonucta. cimbom, dereli ile hic mac kaybetmedi, aksine lehine karar verdi vs diye bik bik iddiada bulunan futbol alimlerinin maci tarafsiz bir gozle izlemeden ahkam kestigi cok acik. bu mac itibariyle hakkimizin yendigini dusunen bir sporsever olarak seyir ve mucadele zevki yuksek, bol gollu gecmesi beklenen bu maci kor dogusune cevirip futboldan sogutanlara, zihinlere kendi kafalarindaki tilki surusunu salanlara selam olsun...

baska sozum yok...
gerilim açısından derbi gibi geçen maç.

en baştan başlamakta fayda var;

eyyy skibbe kardeşim; türkiye'nin en iyi ön liberolarından biri olan mehmet topal'ı, sol beke koymak niye.

eyyy skibbe kardeşim; baros-nonda-lincoln üçlüsünü aynı anda ilk 11'e koymak niye.

sağ açık namına bir şey yok, emre güngör yedekte oturuken emre aşık oynuyor. buna anlam vermek güç.

volkan yaman yedekte oturuyor, mehmet topal sol bekte cebellişiyor... en baştan bi bokluk vardı. takım 10 kişi kalmış, oyunu soğutup oyuncu değişikliği yapacağına 3. oyuncuyu oyuna almamak için elinden geleni yapıyorsun. sadece bu maçta değil genel olarak böyle. selçuk dereli adı verilmiş hakemin de büyük katkısıyla, "maçın ırzına nasıl geçilir" konulu çok iyi bir örnek sergilendi. tebrikler.

son olarak tüm samimiyetimle şunu söylemek istiyorum ki, şaka değil tamamen ciddidir;

selçuk dereli, türkiye'nin 1 numaralı hakemi ise, ben de pierluigi collina'yım.

ciddiyim. zaten kafam da kel.
gs-bjk maçında delgado'nun atılışına pek sevinen galatasaraylılara tarihin tokadıdır.
(bkz: o gün öyle bugün böyle olmak)
hayata beynine yerlesmis dar kaliplarin kin ve nefret penceresinden bakmayi aliskanlik haline getirmis coluk cocugun mac yorumu yazmasindan gina geldigini gosteren mactir.

vizyon ve ongoruleri o kadar kisa mesafeye ayarlidir ki sanki tuttugu takimin son macini izliyor gibidirler ve her son maci da sampiyonlar ligi finali gibi izlerler. sanki mesela galatasaray bir daha mac yapmayacaktir.

bi sakin ol kardesim be, mac heyecaniyla daha sonradan yalayacagin tukuruk kivaminda entryler girme bi. ama dedigim gibi bu tip coluk cocugun belirli bir omurgasi olmadigindan tutarli konusma, objektif bakma, sampiyon takimin taraftarina yakisir asalet icinde olma kaygisi felan da yoktur. bu hafta galatasaray aleyhine hata mi yapildi, oyle bir feryad u figan duyarsiniz ki galatasaray batti, fener aleyhine haksiz bi penalti mi verildi federasyon toptan istifa edip turkiye'deki futbol hiyerarsisi yeniden kurulmalidir, bjk final mi kaybetti hemen ligden kupadan felan cekilmelidir. bu hakemlerle boyle iste anlamadin mi hala? bu hafta aleyhine yapan, haftaya lehine hata yapabiliyor.

isin ilginci ise bu tip bebeler kendi lehlerine hatayi hic gormezler, bildirki hurmalarin zamani gelince gotlerini tirmalayacaklarini bilmezler, gulme komsuna gelir basina veya hayir dile komsuna hayir gelsin basina deyislerini ornekleriyle milyon kere yasadiklari halde hala birbirleriyle sidik yaristirma telasesi icine girerler.

ulan yaslandik iyi mi? bizim mahallede galatasarayli firat vardi, ben fenerli oldugum halde cetilmenligi, olgunlugu, taraftar asaletini, vakur durusu ondan ogrendiydim. fener yenince yine takilir kizdirmaya calisirdim ama belli bi cizgiyey gecmezdim, gecmezdik.

yeni yetmelerin nkfvas, hepiniz orospu cocugusunuz vb gibi igrenc ve bayagi pankartlarini gordukce futboldan sogudum ve de soguyorum.

isbu entry cimbom fener bjk ayrimi yapilmaksizin yazilmistir. ama sen beyinsiz yetme! sana ne desem bos!

edit: nasil da kendini biliyo beyinsiz yeni yetme *
uzun zamandır ara verdiğim maç yorumlarına tekrardan geri dönmemi sağlayan maç. kaç zamandır maç dönüşü yazıp anlatmaya üşeniyordum ama bugün susma günü değil.öncelikle söylemek istediğim;

(bkz: bu maçı katlettin allah belanı versin)

maça dönecek olursak lincoln'un atılmasından sonra sahada futbol falan yoktu. sahada olanlar; eyyamcı bir hakem, uzun zamadır deplasmanda neden gol atamadığı belli olan bir kayserispor ve de sivasspor maçı yorgunluğuna ek olarak kırmızı kart yüzünden psikolojik sebeplerle ileri çıkamayan bir galatasaray. bu yüzden teknik-taktik konulara hiç girmeyeceğim. maç içinde küfür etmeden küfürden beter etki yaratacak sözler söyleyip maçın sonunda kısa bir süre 'selçuk ananı g.tünden s.kim' diyen büyük galatasaray taraftarına ise katılmak mümkün değildi.
selçuk dereli nin bazı kararlarının doğru, bazılarının yanlış olduğu maçtır.

lincoln'ün ilk sarı kartı, kesinlikle doğrudur. eğer olayı objektif bir şekilde yorumlarsanız. öyle yapmazsanız, lincoln'e geldiler vurdular diye yorumlarsanızı fakat olayı yavaş bir şekilde seyrettiğinizde, lincoln'ün bariz bir şekilde ayağını tartırttığını, ardından da taktığı ayağını çekerek, rakibin ayağını da uçurttuğunu görürsünüz. yani, görüntüler ortada.

ikinci sarı kart da kesinlikle doğrudur. maratonu izleyen arkadaşlarımız görmüştür, kurallar tek tek okunmuştur. hatta merak edenler, erman toroğlu nun söylediği gibi tff nin yayınladığı futbol oyunu kuralları kitabının 122. sayfasına bakabilirler.

lincoln * *'ün atılmasından sonra, ortam gerginken baros'un kafasının yarıldığı pozisyonda, baros kafasından kanı alıp, hakemin formasına silmiştir. hakem selçuk dereli buna kırmızı kart göstermemiştir. haklı, gösterse ortalık karışacak zaten.

kayserispor'un 90+4. dakikada bir adet penaltısı güme gitmiştir. turgay adlı kayserili futbolcu topu çekmiştir, ardından kayarak olay yerine gelen emre eliyle bilerek veya bilmeyerek topu turgay ın önünden almıştır. yani, elle, turgay'ın pozisyonunu bozmuştur. net penaltı. yani bunu tartışmaya gerek yok. veremediler.

bu entrymden sonra biliyorum ki, sözlükte sayıca üstün olan galatasaraylı yazarlar el birliği ile eksi basacaklardır. canınız sağolsun, n'diyeyim?

bir de şunu söyleyeyim, derbilerde 10 kişi kalmak var, böyle sıradan maçlarda son derece haklı olarak 10 kişi kalmak var. bunları birbirinden ayırt edebilmek lazım.
büyük takımların oynadığı her lig maçının sonrasında olduğu gibi hakemin konuşulduğu maçtır. herhangi bir maçtan sonra bu "hakem" kelimesini duymayayım, o gün 13. kattan aşağı atacağım kendimi. galatasaray bu değerli 2 puanı büyük ölçüde teknik anlamdaki sıçışlarıyla kaybetmiştir, tabi ki yadsınamaz bir gerçek de selçuk dereli'nin lincoln'u tamamen beleşten atarak buna yağ sürmesidir. ama bu tamamen "selçuk dereli" endeksli yorumlar yapmak için geçerli bir sebep değildir, önce kendi takımına bakacaksın. teknik analize gerek yok zaten, sözlüğün sağından solundan teknik direktör fışkırıyor baksanıza.

koyu bir galatasaray'lı olarak hakemler falan umrumda değil, hatta skibbe bile değil, en büyük düşmanım bu kulübün sağlık sorumlularıdır. pek anlamam bu işlerden gerçi ama bir sakatlanan bir daha gelmiyor arkadaş... neden aynı durum fenerbahçe'de ya da beşiktaş'ta olmuyor? maça değil savaşa çıkıyoruz mübarek, her maç sonu 15 tane şehidimiz var. bu linderoth'un diz kapağına bizden habersiz 7.65 mi sıktılar, nedir bu vatandaşın durumu? aylardan sonra bugün görüyoruz adamı ilk defa... böyle çarpık bir kadroyla da skibbe napsın, acilen bu kulübün sağlık ekibinin değişmesi şart. başka da ihsan eylemem...
kimse yazmadığı için yazıyorum, 90+3 ya da 4 sularında emre aşık'ın ceza sahası içinde bariz bir şekilde elle oynadığı maç.
hakem'in galatasaray'I resmen ipten aldığı maç. kayserispor gs'yi sahadan silmiştir.

selçuk dereli servet'in mehmet eren'e kasti tekmesini görmezden gelmiş ve kabak gibi penaltı es geçilmiştir. bir de son dakikada emre aşık'ın elle müdahalesi vardır ve bu da çok nettir. tam iki penaltı çalınmadı kayseri lehine.

lincoln'ü ait olduğu yere yan saha dışına göndererek doğruyu yapan selçuk dereli, kayseri'nin penaltılarını çalamamıştır.
Selçuk dereli'nin nihayetinde niyetinin belli olduğu pozisyonlar sanıldığı gibi lincoln'ün kart gördüğü pozisyonlar değildir.
Ceza sahasına girerken-girmezken az ötede-ileride kafa göz allah ne verdiyse kayserili defans oyuncusunun -ki sanırım adı eren idi- baros'a girişmesi sonucu bir faulu çok görmesi bence niyetini belli etmiştir. Herkesin objektif (!) olmaya çalıştığı şu iletinimlerde göze çarpan en büyük durum tarafsız olma duygusunun tek taraflı olarak tezahür etmesidir. Tarafsızlık abidesi yazarların bir tek galatasaray alehine olan durumlardan bahsetmesi, özellikle de erman toroğlu gibi kolpa bir adamdan yönergelerle hareket etmesi pek de akıl karı değildir. Dereli'nin tek doğru kararı hakemliği bırakmak hatta mümkünse üstündeki insan gömleğini bir kenara koymak olacaktır.
kayserispor' un galatasaray' ı yenmemek için herşeyi yaptığı maç.
Hakem Selçuk Dereli'nin hem Galatasaray lehine sürüyle karar verip hem de bi çuval küfür yediği karşılaşma. Baros'un kırmızını Emre Aşık'ın yaptığı penaltı ve 2. sarıdan kırmızı kartını es geçen üstüne kayserinin 2 penaltsını vermeyen hakem nasıl beğenilmez enteresan.

Not: Eksileri bekliyorum çekinmeyin.
hakemin galatasaray aleyhine düdük çalınca seyircinin çıldırdığı karşılaşma.

alışkın olmadıklarından kimse yadırgamadı bu tepkiyi; şok olunması doğal.

lakin kayserispor un hakem tarafından katledildiği maçtır.
hakemin içine ettiği maç
lincoln'ün pozisyonuyla ilgili ahkam kesen arkadaşları kuralları araştırmaya davet ediyorum. hatta yardımcı olayım kendilerine.

buyrun kuralı burdan okuyun: http://img145.imageshack....45/5818/kuralsmallyr2.png

evet şimdi pozisyonu gözünüzün önüne getirin. neyse, ona da yardımcı olayım: http://www.ligtv.com.tr/v...ohaber/?r=1&hid=52343

evet şimdi sonuca gidebiliriz. hakem selçuk dereli maçta babalar gibi kural hatası yapmış, galatasaray'ı 10 kişi bırakarak 3 puanımıza doğrudan engel olmuştur.
bir fenerli olarak diyebilirim ki selçuk dereli galatasaray'ın hakkını yemiştir.

ama bir fenerli olarak dipnot düşeyim ki:

hep bizim maçları mı sikecekti lan bu adam!

bir futbolsever olarak dipnot düşeyim ki:

bıraksın hakemliği.
bir hava topu mücadelesinde stoperle kafa kafaya çarpışan ve ikisinin de kafasından kan aktığı bir pozisyondan sonra, baros 'bu kan ne lan' dercesine kafasındaki kanı hakemin formasına sürüyor ve sarı kart görüyor.

hakemi yere yatırıp s*kse belki kırmızı görürdü o zaman..

not: hagi de erol ersoy u tekmeleyip tükürdüğünde de sarı kart görmüştü; standart bu, ne bekliyordum ki? özeleştiri yapıp kendi entry mi eksilemek istiyorum.