7 ekim 2007 beşiktaş gençlerbirliği maçı

beşiktaş inönü stadyumu'nda saat 16:00'da başlayacak olan tsl 8.hafta maçı.

saat 16:00'da başlayacak olan maç.

(bkz: kartal gol gol gol)

(bkz: şimdiden bastır kartal)

[maalesef ki] ertuğrul sağlam'ın güven tazeleyeceği maç olacaktır. kötü oynayıp kazansak keşke. hemen söylüyorum.

dün netten fb macını izlediğim gibi bugunde izlemeyi düşündüğüm futbol karşılaşması.

kullanıcıları için;
http://sop://broker. .com:3912/32913
http://sop://broker. .com:3912/32937
kanallarından yayınlanması beklenen karşılaşma.

edit: şu anda http://sop://broker. .com:3912/32937 kanalından net bir şekilde izlenilen karşılaşma.

BEŞiKTAŞ

Hakan Arıkan
Ali Tandoğan
i.Toraman
Gökhan Zan
i.Üzülmez
Serdar Özkan
Cisse
Delgado
Tello
Burak
Nobre

GENÇLERBiRLiĞi

Gökhan
Erkan
Tolga
Traore
Petkoviç
Sedat
Kerem
Isaac
Carle
Mehmet Çakır
Okan

takımların 11 leri bunlardır.

an itibariyle nobre ve burağın amatörlükte sınır tanımadıkları maç.

burak ın kaçırdığı gollerin ardından nobre nin golüyle 1-0 beşiktaş ımızın öne geçtiği maç.

burak yılmaz'ın acilen çıkması gereken maç. yerine bi higuain girse...

bu arada nobre'nin gol attığı pozisyonda ali tandoğan hatalı taç kullandı. ayağı sahadaydı atışı kullanırken. böylelikle ilk hakem hatasından gol bulduğumuz maç olmuştur. kaldı dört. 4 kere daha hakem hatasından gol bulursak diğer takımlarla dengelenecek.

beşiktaşlı forvetlerin gol kaçırma yarışına girdiği maç.

nobrenin beni "sus lan bu gol sana girsin" diye susturduğu maç.

burağın 2-3 gol daha kaçırırsa dövülerek stadtan çıkarılacağı maçtır.

mert nobre' nin nefis bir topuk vuruşuyla jeneriklere geçecek güzellikte bir gol attığı maç. serdar özkan' a maşallah, hem savunma hem de ofansta çok gayretli.

üzgün fenerlilerin skordan hoşlanmadığı maç. bi güç var ama.

beşiktaş' ın güzel oynadığı maç.

garip olaylara neden olan maç.
bo$ kaleye gol atamayan nobrenin, kalkıp topukla gol atması.
bu ne yaman çeli$ki anne!

eren aydın' ın gerilimi arttırdığı ancak asıl ipin ucunu kaçıranın birçok pozisyona uzak kalan hakem barış şimşek olduğu mücadele. bu arada burak yılmaz ne yapmak istemiştir, anlaşılamamıştır.
sonuç olarak beşiktaş daha ayağa oynamaktadır, mert nobre' nin çalışkanlığı ve şık golü beşiktaş' a hava katmaktadır.

son dakika golü yiyeceğimiz maç.

edit: yeseydik şaşmazdım hani.
danım: beşiktaş'ın kazandığı maç.

şeytanın bi yerlerini kırmış olmamızı umduğumuz maç.

ulan bi maçta 4-3 felan bitsin dediğim maçtır.

3 ye ama 4 tane de at. bu ne rezillik lan. 1-0, 1-0...

bu takıma temizlik $art..

maçtan aklımda kalanlar:

- diatta'nın önemli sorunları var.
- hakemin daha da önemli sorunları var.
- ertuğrul'un çok daha önemli sorunları var. hala kendini anadolu takımında sanıyor. çift ön lbero takımı da yakacak kendisini de, farkında değil. her maçı 1-0 kazanabileceğini sanıyor. delgado ana avrat küfür etse bu muamele yapılmaz be abicim. ayıp adama!
- takımın önemli sorunları var. ibrahim üzülmez artık ya top oynamayı öğrensin ya da bıraksın temelli. artık hiç çekilmiyor. takım, maçın sonunda rakip kim olursa olsun geri çekiliyor. hepsinin -başta ertuğrul- kafasına vura vura öğretilmeli bu takımın beşiktaş olduğu.
- taraftarın önemli sorunları var. en başta kanser riski tabii. böyle giderse her maçın son 15 dakikasını gotümüz terleyerek izlemeye devam edeceğiz gibi.

burak yılmaz' ın yerine ikinci yarıya beşiktaş federico higuain ile başlamış olsa skorun beşiktaş leyhine farklı olabileceği karşılaşma. iyi kademe alan bir beşiktaş, hiç yorulmayan bir serdar özkan ve serdar' a ' dışarda görüşeceğiz seninle ' şeklinde bir şeyler söyleyen eren aydın. maç zaman zaman ciddi şekilde elektriklendi ve bunun sorumlusu da hem pozisyonlara uzak kalan barış şimşek hem de yardımcıları idi.
bir de burak yılmaz. bu genç yetenek antalyaspor formasıyla olumlu işler yapmaktaydı ancak beşiktaş formasına bir türlü ısınamadı.
nobre' nin golüne gelince, uzun süre spor programlarının jeneriklerinde yer alması muhtemel. zor pozisyonda çok klas vurdu.

1 attı pragtı maçı olmuştur.

beşiktaş 1 atıp, 11 tane kaçırmıştır. tabi buna kaçırma denirse... keza, kaleye atılan şutlar kadar, kaleye dürtülemeyen toplar vardı...

burak yılmaz; tipik düşüşleri, son vuruş beceriksizlikleri ve ofsaytta kalmaları dışında -geriye ne kaldıysa artık anuna goyim- iyi bir maç çıkarmıştır, hele altıpas içerisinde ayaklarının arasından geçen top bu topçunun topu dürtmekten aciz olduğunu göstermiştir.

nobre attığı golün zorluğunun yanında çok basit golleri zamanlama hatalarıyla kaçırmıştır.

diatta'yı kim bulup geldiyse... neyse mübarek gün ağzımızı bozmayalım... galatasaray maçında yediğimiz ilk golden önceki salaklıklığının aynısını birkaç defa yaptı...

tamam delgado aman aman oynamadı ancak, hücumda ciddi katkıları vardı.. beşiktaş'ın hücum gücüne olumlu katkılar yapan bir adamı, maçı "1-0" bitirmek gibi küçük bir düşünceyle çift ön liberoya döndürmek nasıl bir teknik direktör doğrusudur anlamak mümkün değil.

higuain denen topçu gayretli fakat, onun burak yılmaz'dan çok fazla ekstrası olduğunu sanmıyorum... ha, batuhan olsaydı en az 3 tane atardı o ayrı...

gökhan zan'ı sezon başında teklif edilen 5 milyon euro'ya satmayanlara tekrar sevgilerimi yolluyorum... yine dandik bir şekilde sakatlandı koçum benim!

üzülmez'in artık takımla mümkünse ilişiği kesilmeli... kaptanmış, falanmış, filanmış, vefaymış hikaye... mehmet sedef de hazır paf takımında form tutmuşken, a takım kadrosuna alınsın... sol kanat tello ve ibrahim akın'dan -akın sakat olmadığında- oluşsun, tüpçü gitsin...

serdar özkan için; "birader sende de ne ciğer varmış be" diyesi geliyor insanın...

cisse geldiğinden beri iyi maçlar çıkardı ancak, şüphesiz ki, en iyi maçıydı bu.

ali tandoğan'a karşı kişisel gıcığım olsa da, bugün gayretliydi...

tello bu ligin en yerinde transferi olduğunu göstermiştir bir kez daha...

hakan'ın hala tecrübeye ihtiyacı olduğu aşikardır... topu oyuna sokamaması ise çözmesi gereken ilk problemlerindendir...

bazılarının ise, beşiktaş'ı ballı ilan ettiği maç... beşiktaş kaleye 20'ye yakın şut attı bunların dışında altıpas içerisinde burak yılmaz ve nobre'nin kalenin içine dürtemediği toplar var, burak yılmaz'ın kaleciyle karşı karşıya kalacağı pozisyonlarda düşmeleri var... hücum olarak bırakın bu sezonu son 3 sezonun en pozitif hücum futbolunu oynayan, ciddi pozisyonalr kaçıran, kaçırılan pozisyonların gri değil, net pozisyonlar olduğunu da düşündüğünüzde maçın daha ilk yarıda 5 olması işten değildi... neyin balı anlayabilmiş değilim...

ha gençlerbirliği kaçırmadı mı? 2 net pozisyonları var ki, akıllara zarar...

sonuç olarak, barış şimşek'in vasat şekilde yönettiği, beşiktaş'ın maçı sonuna kadar hak ettiği karşılaşma olmuştur.

sonuç olarak; bu haftanın en tempolu, en zevkli, en seyre değer maçıydı... bu maçı 3 dakikalık özet görüntülerle izlemeye çalışmak ise hakikaten büyük kayıp...

burak yılmaz'ın "verilen şansı iyi değerlendirdiğini" söylediği karşılaşma olmuştur. bilmem kaç pozisyonda topa vurmak, ha bire ofsayta düşmek iyi kullanmak oluyor herhalde.