bugün

(bkz: iyice alıştılar)
süper haber
(bkz: 4 mayıs 2007 blind guardian izmir konseri)
(bkz: 5 mayıs 2007 blind guardian ankara konseri)
biletleri satışa çıkmış konser.
mekan:refresh the venue
tarih:06 mayıs 2007
saat:21.00
biletler;
ayakta: 48 ytl
sahne önü: 90 ytl

ayrıca kapı açılış 19.00'da ve yaş sınırı yok.
(bkz: biletix)
biletleri alınmış 49 günün hızla geçmesi beklenilen konser.nightfallda istiyorum mirror mirrror da bir de and then there was silence *

edit: 35 olmuş. geri sayım sürmektedir.

edit2: 2 günnn .ağlamak istiyorum...
kesinlikle gidilecek konser.bu sefer kaçırmak yoktur.

edit:evden izin çıkmaması sebebiyle gidilemeyecektir.**
geçen seneki gibi bir facia * yaşanmaması dileğiyle beklediğimiz konserdir.
kılıcı kuşanıp atına atlamış dinleyiciler görme umutları ise sürmektedir. * *
blathrua ile gidilecek olan haftasonu aktivitesi...
gayet güzel geçmiş konserdir. her konserde oldugu gibi iceri girmek biraz sorunlu/gecikmeli oldu sadece. dreamtone un da sadece son 3 şarkısını dinleyebildim, bir cover aradım iclerinde, olmadı. cok sıkı bir fanı olmasam da grubun, gayet başarılı buldum. gruptan daha iyi olansa seyirciydi bence. her şarkıda eşlik etme hali vardı, etkilendim valla.
geçen sene kaçırdığım konserden sonra bünyeye ilaç gibi gelen konserdir. o kadar proje , ödev ve sunum arasında pazar günümün tam bir nefes alma boşluğu haline getiren ve uzun süre yeteceğini tahmin etiiğim bir konser olmuşur.
öncelikle gittiğim ilk bg konseri* ile kıyaslanamayacak kadar küçük yaşta insanların* arasında kendimi yaşlı gibi hissetmeme neden olmuştur. içeri almadaki problemleri unutturan bir konser olarak akıllarda kalacaktır. playlist arakladığım kadarıyla şöyledir:
war of wrath
into the storm
born in a mourning hall
nightfall
time stands still (at the iron hill)
bright eyes
this will never end
fly
valhalla
the script for my requiem
a past and future secret
punishment divine
and then there was silence
imaginations from the other side
bard's song
mirror mirror *

kurşun gibi bir giriş ve üst üste muhteşem performanslardan sonra insanın ilk aklına gelen konserin hiç bitmeyeceği hissi oluyor.
bu arada bir parantez açıp seyirciye değinmek gerekiyor. arka tarafta fener için operayı böğüren bir kaç tip yanında sırada beklerken tam arkamıza denk gelen iki almanın konuşması feci şekilde kavgaya dönüşmek üzereyken winston hediyesi çakmakları heriflerin kafaya nişanlamak kadar güzeli yoktu.*
bir ordu edasıyla ayaklarını yere vurup deliler gibi "guardian.. guardian" diye bağırmak ve artık bir klasik haline gelen sahneye geri getirme işlemi kadar etkileyici olan ise bütün salonun "bard's song" söylerkenki haliydi. Sesi dışında bütün fiziksel özellikleri değişen hansi, çılgın gitarist marcus, bir başka doğal yetenek andre yeni gördüğüm köpek bir davulcu ile klavye çalan amca* güzel bir sahne performansı ve muhteşem bir konser sergilediler.
gelmeyenlerin güzel bir konserden oldukları, gelenlerin ise refresh denen küçük bir kutu kadar olan konser alanına sığmadıkları bir konser daha geride kaldı. konser çıkışı ewentry ile karşılaşmamız hoş bir sürpriz, kulağımda kalan çınlama ise bana bir kaç ay daha yetecek oksijeni ve yaşama sevincini oluşturdu.
(bkz: entryde fanzin tarzı) (bkz: entrye anı serpiştirmek) (bkz: entry diyene girişmek)
hansi'nin sesinin en kötü olduğu konserdir. her ne kadar solo devreye girdiğinde arkada ıhlamur içse de sesini kurtaramadığı konserdir hansi'nin.
güncel Önemli Başlıklar