bugün

demin gördüğüm insandır kendileri. her şey saat 12:10 da öğlen yemeğine çıkarken dershanenin karşısında oturan çocuğu görmemle başladı. öğlen yemeğinden dönerken çocuk hala aynı yerinde durmaktaydı. ders bittikten sonra bir arkadaşımın işlerini halletmek üzere çarşıya indik ve çocuk hala oradaydı.çarşıdan geldikten sonra tekrar çocuğu aynı yerinde buldum. olay iyice ilginçleşmekteydi ve arkadaşıma çocuğun saat 12 den beri orada olduğunu söyledim.neyse ders çalış , soru sor derken saat 5 buçuk olmuştu.öğretmenler odasına girdiğim zaman öğretmenleri camdan dışarı bakarken buldum. artık kafayı yeme derecesine gelmiştim. aşağı indim ve çocukla konuştum. çocuk bana arkadaşını beklediğini söyledi. kız meselesi olduğu gün gibi ortadaydı. arkadaşlarla şöyle bir dolaştıktan sonra acaba hala bekliyor mu diye dershanenin önünden geçmeye karar verdim. hayır. yeter artık bitsin bu kabus. hala oradaydı. kafayı yedim. arkadaşlarım delirdi. çocuğa artık sövmemek için kendimi zor tuttum. bir arkadaşım kızı bulup aşağı indirmeyi bile teklif etti. yahu anlamadığım şey bu nasıl bir zihniyettir ya. işin komik tarafı çocuk kız arkadaşının kaçta dershaneden çıktığını biliyor. ya güzel arkadaşım ne diye bekliyorsun o zaman git bir yere otur. bu kadar beklenmez ya. hatta bu kadar bekletilmez bir insan. yazıktır günahtır. çocuğun derdi beni gerdi. kafayı yemek üzereyim.

not : 6:40 da çocuk hala ayakta beklemekteydi ve anlattıklarımda tek bir kelime yalan yok.**

Edit : Bugün duyduğum haberlere göre saat 19.30 da çocuk hala bekliyormuş. Büyük ihtimal kız çocuğu ekti. Yazık.
beklediği kız arkadaşı değil asıldığı platonik aşkıdır. yoksa hiç bir sevgili bu kadar bekletmez en azından bir mesaj atar gelemiyeceğim falan diye.
delilik belirtilerinin gözlemlendiği insandır.

"aşk belirtilerinin delilik belirtilerine benzemesi ne kadar tuhaf." gibi bir şeyler demiştir matrix'deki fransız.
biraz da olsa, şanslı insandır. çünkü, hiç olmazsa, hava kararınca falan, kalkar evine gider. telefon beklese ne yapacaktı? o hepsinden beter. "artık beklemeyeyim" demezsin, "çalmaz artık bu, banyoya gireyim" diyemezsin. bekle babam bekle. sonu yok. şükretsin haline. 6 buçuk saatle sıyırmış. ha, derseniz ki, eve gidince, bir de telefon bekleyecek, işte o zaman, herkesten beterdir hali.
coraplarinin kuru olmasini diledigimiz erkekdir. alti bucuk saat islak corapla durmak ishal eder adami. valla bak.
ya ameledir, ya mankendir.
6,30 saat bekliyorsa vardır bir bildiği denicek insandır ya çok seviyordur yada çok aptaldır.
platonikliğin en uç noktalarında hoplayan zıplayan kafayı yemiş elemandır.

(bkz: lise onlerinde kiz nobeti tutan kirolar)
gelecek birinin umuduyla, saatlerde park, sahil, cadde ve sokak sokak gezen, bir telefon bile kendisinden esirgenen garibimdir. kız arkadaşını göremeden tüm mağazaları, sahil şeridini, binbir çeşit insanı, ağaçları, heykelleri, cafe ve apartmanları görmüştür. sonuçta sağlık olsun bunu da göreceğimiz varmış der, evinin yolunu tutar.
(bkz: berkan)*
(bkz: kedidir kedi)
(bkz: delidir deli)
olayın sonunda her türlü sikişe maruz kalacak insandır. peki neden? eğer 6 saat istemeden beklettiyse kız, erkek arkadaşı sinirden belasını sikecektir. yok romantik olmak için beklediyse de eleman, o zaman da "ayy çok romantiksin" deyip akşam kızın kendisi verecektir. her yol paris yani.
(bkz: sevgilinin her adımını izlemek)
bu kadar telaşlanacak bir durum yoktur. kahramanımız sadece buluşma yerini unutup alakasız bir yerde beklemektedir. bu durumda asıl sorulacak soru acaba kız arkadaşıda kahramanımızı altı buçuk saat beklemiş midir?
(bkz: kız arkadaşın adriana lima olması)
(bkz: sabır taşı)
saat 20:00'deki buluşmaya saat 13:30'da gelmiş insandır.
dakiklik mi ne dakikligi dakiklik ne arar la kadinlarda?
hayalindeki kız arkadaşını bekleyen çocuktur. ama cümledeki manayı yanlış kavramış; yol kenarında, belki geçer diye beklemeye başlamıştır...
acısını her türlü arenada çıkartacak zavallı kişi diyip tanımı yaptıktan sonra bu devirde manitasını kimse 6 saat beklemez hadi öyle bir aşık bulduk telefon diye birşey var demi?(çok mu gaddar oldu?)
kök salıp betonla bütünleşmiş olan...

tabi insani durumlar hariç...
(bkz: insan demişin ama bu bildiğin otobüs durağı)
nerede,ne şartta beklediğine bağlı.

Buluşma yerine gelmesini 1 saat bile beklemezken,geçirdiği ağır bir ameliyat sonrası gözlerini açmaya çalışıyorsa bir ömür boyu sıkılmadan bekleyebilirim.
sezaryenle doğan beşik kertmesini bekliyor da olabilir.
(bkz: maldır o mal)