bugün

1453 te Bizans fethedildiğinde Bizans imparatoru bana bir kılıç verin deyip onuru ile ölmüş surların dibinde bulunan cesedini fatih Sultan Mehmet hürmeten ailesine teslim etmişti.

Gel gör ki 13 Kasım 1918 günü istanbul işgal edildiğinde vahdettin bir nota bile verememiş, milletine teselli olacak bir söz bile söylememiş millet elinde avucunda ne varsa verip düşmanı kovduğunda o Padişah korkup ingiliz zırhlısı ile kaçmıştı.

Hani soruyor ya haysiyetsiz herifin biri dedeniz ne yaptı diye.

Bizim dedelerimizin 34 ülkede 78 şehitliği var.
Kavalalı mehmed ali paşa, osmanlıya savaş açtı ailede ilk anarşiklikler falan.
bingazi'de kara kuvvetleri kurmay yarbay olarak cephede çatışırken 4 yerinden kurşunlandığı için şeref nişanıyla ödüllendirildi... şaka şaka, bakkalcı dükkanı varmış, orda pinekliyormuş.
muhtemelen malatyanın dağlarında sırtında tüfek e... sikiyordu yiğit dedem :(

e... siktiği için yiğit değil tabi normalde yiğit bir adamdı ama bazı kötü alışkanlıkları vardı.

görsel
Naptılar bilmiyorum da Sarayda oğlan sikmedikleri kesin.
(bkz: Mal beyanı)

Osmanlı devam etseydi, işte bizi böyle mallar yönetecekti.
Çanakkale şehidi.
Atatürk ben size savaşmayı değil ölmeyi emrediyorum dediğinde atam sana canım feda diyip kafasına sıkmıştır. Böyle de delikanlı bir dedenin torunuyum işte sözlük.
erkek gibi savaşmakla meşgullerdi.
4 kuşak önce ki dedelerim evlâd-ı Fâtihân olduğu için neler yaptığını bilen bilir, biz pek bilmeyiz.

Hilâl'in peşinden Romanya'ya kadar gidip, yine hilâl'in peşinden Anadolu'ya kadar geri geldik.

Ama asla istanbul'un anahtarını işgal kuvvetlerine teslim ederek ülkenin kurtuluşu için savaşan gazilere mücahitlere idam fermanı çıkarmadık.

Biz başkentini istanbul'u düşmana teslim eden dostlarımızı kendi canımız kanımız insanları padişah Vahdettin bile olsa örnek almayız,
Biz ülkesinin başkentini istanbul'u elinde kılıç ile savunurken ölen düşman bile olsa Konstantinos gibi böyle yiğit insanları örnek alırız.

Edibüdü: Umarım başlığı açan sözlük arkadaşı için bilgilendirme yapılmıştır.

Evlâd-ı Fâtihân: Evlâd-ı fâtihân tabiri genel olarak Rumeli’nin fethi sırasında Anadolu’dan göç ettirilip bu bölgeye iskân edilen Türkler’i ifade eder.

Sonrasında Balkanların fethi ile devam eden bu iskan nüfus taşıma Osmanlı döneminde bu adlandırma, özel bir teşkilât altına alınmış olan Türkmen veya yörük grupları için XVII. yüzyıl sonlarında kullanılmaya başlanmıştır.

Bulundukları yerlerin adıyla anılan bu yörük gruplarının belli başlıları Ofçabolu yörükleri, Selanik yörükleri, Vize yörükleri, Naldöken yörükleri, Tanrıdağı (Karagöz) yörükleri, Kocacık yörükleridir. Bunlarla ilgili sayım niteliği taşıyan ve taşkilâtlarının yapısını gösteren defterler de tutulmuştur.
birinci cihan harbinde ingilizlere esir dustu. uzun sure esir hayatı yasadı. esareti bittiginde cok iyi derecede ingilizce ogrenmisti. daha sonra kurtulus savasına katıldı gazi oldu. benim dedemin mezar tasında gazi yazıyor senin dedeninki gibi korkak degil.
4 kuşak dededen kastın dedemin babasının babasının babasıysa, 93 harbi diye bilinen rus savaşında batum'da düşmanla savaşıyordu.