bugün

besiktas inonu stadinda 20:00 da baslayacak olan mac, ligdeki durumunu duzeltmeye calisan besiktas imiz ile yuzuncu yilini kutlayan ankaragucu acisindan buyuk onem tasimaktadir.
mustafa denizli'nin salı günü oynanacak wolfsburg maçı sebebiyle cuma gününe alınmasını istediği maç. bunun için federasyona başvurmuş. Tabi çarşamba günü Türkiye Kupasında Ankaragücü-Karşıyaka maçı olduğundan dolayı federasyon doğal olarak bu isteği reddetmiştir.
E be Mustafa hoca iyi güzel düşünüyon da bi baksan Ankaragücü'nün fikstürü nasıl diye. Sen Wolfsburg'la oynayacan diye rakibin hiç mi dinlenmesin.

Edit: Federasyon Ankaragünün maçını neden salı gününe almadı diyenler var. Bir bakıma mantıklı bir düşünce. Ankaragücü hafta sonu Ankaraspor maçı olduğu için bay geçmişti. Ancak rakibi Karşıyaka BankAsya maçını pazar günü oynadığı için kupa maçını salıya almak imkansız olmuş. Mustafa Denizli de federasyona başvurusunu pazartesi yapmak yerine bir hafta ya da on gün önce yapsa federasyon rahat rahat fikstürünü belirlese daha güzel olurdu. Şimdi iş "biz istedik federasyon hayır dedi"ye dönmüş oldu.
beşiktaşın 7 eksikle ankaragücümün 40 tane fazla futbolcuyla eksiğinin olmasının imkansız olduğu maç...
ankaraspor'un ligden düşürülmesiyle fikstürde ankaraspor'u takip eden beşiktaşım, sezon sonuna kadar 1 hafta dinlenmiş takımlarla oynayacak.

nitekim 28 ekim'de kafkafla maç yapan a.gücü için bu geçerli değil, bu da bir avantaj haliyle.

wolfsburg maçından önce alıştırma yapmayı gidiyoruz, boğazları açalım hele bi.

hem sonra uçtu kaçtı ya takımlar beşiktaş küme düştü ya, öyle diyorlar hani, bunun böyle olmadığını daha var, daha çook maç var olduğunu gösterelim.

kısacası 3 puan için omuz omuza verelim.
teker teker yola devam edelim.
demirören sende maça gelme bir zahmet, sen gelince millet provoke oluyor.
ha birde unutmadan;

92-93 sezonunda
iki takım şampiyonluk yolunda
hatırlayın ne oldu o sezonda
8-0'ı unutma!
beşiktaşımın her türlü koyacağı karşılaşma.
berabere bitmesi muhtemel olan maçtır.

(bkz: 0)
mustafa denizli'nin "aklığımız hafta içi oynayacağımız wolfsburg maçındaydı" ve "yağan yoğun yağmur sahayı ağırlaştırmıştı, olsun telafi ederiz" bahanelerini cebe koyarak takımı sahaya süreceği maç. denizli'nin herkesi yerli yerinde oynatması ve sabahın köründe başlayıp hiç ara vermeden yağan yağmurdan ötürü ağırlaşan zeminde orta sahada ernst ve fink ile başlaması durumunda beşiktaş'ın kazanma ihtimali yüksek olacaktır. tabi mert nobre'de lütfedip geçen sezonun 23. haftasında başladığı gol orucunu bozsa çok iyi olacak.
akrabanın düğününü es geçerek izleyeceğim maç. pek umutlu olmak gerekmiyor. ilk yarıda takımın durumuna bakılarak, ikinci yarının başında optimum sinir ve stres oluşturacak etmenler 20 yıllık süper kariyerli mustafa denizli tarafından düşünülüp uygulamaya konacaktır. inanmayanlar eskişehir maçını izlesin. rahat maç yok beşiktaş taraftarına! koltuğa yaslanıp nescafe içerek maç izleme keyfi yok! ne var? varyasyon var!

yusuf şimşekli ilk 10'umuza başarılar dilerim. inşallah öyle değildir de 11 e 11 oynarız. 1 golden fazla atmayın, zahmet olmasın!
kapalıda ki arkdaşımın "siz sıcak evinizde kahve içerken biz soğuk havada götümüz donuyor" demesiyle izleyeceğim maç.
adam beni takip ediyor sanki.
16. dakikasında ismail köybaşı'nın attığı mükemmel golle öne geçtiğimiz maçtır...gollerin devamının geleceğinden şüphemizin olmadığıdır...
digiturk'teki sorunlar nedeniyle Türksat uydusundan beleşe izlenebilen maçtır.
ikinci yarıda beşiktaş eline geçen atak şanslarını çok kötü seçimlerle harcıyor. nobre saçma sapan paslar atıyor, ekrem'in pas/şut tercihleri yanlış, tabata ve ernst elinden geleni yapıyor ama ne yusuf ne nobre onlara ayak uyduramadı.
tabata'nın saçma sapan posizyonlar kaçırmaya başlaması ile iyice sıkan maçtır. ama son dakikalarda bobo atacak gibi bakalım.
1-0 beşiktaşımızın üstünlüğü ile bitmiştir.
beşiktaş'ımızın galibiyet serisini devam ettirdiği maçtır...
kazandığımız maçtır.

gecekondu bilir bu marşı;

+tık tık tık
-kim o?
+öcüüüü!!
(hep beraber) ananın ..mı ankaragücüüü , ananın ..mı ankaragücüüü...

gecekondu'ya selamlar.
öncelikle söylemek istediğim (bkz: bir kanserojen olarak beşiktaş).Yahu bir kere bile rahatla maç izletmeyecek misiniz adama? ilk yarıya iyi başlayan bir beşiktaş vardı sahada,pas organizasyonu,adam paylaşımı,pres...Herşey iyi başlamıştı 16.dk da ismail köybaşının golüyle öne geçtik.Biraz umutlanayım dedim ama 25.dkdan sonra beşiktaşın aynı tas aynı hamam olduğunu anladım.Sahada 2 tane aslanlar gibi mücadele eden adam vardı biri ismail köybaşı diğerdi de (bkz: Fabien Ernst).Özellikle ernst her yerdeydi sahada basmadık yer bırakmadı.Gerek karşı hücumu kesti gerek hücum varyasyonlarına katıldı.ismail ise sol kanatta tam bir dinamo modundaydı ama adamı resmen biçtiler.Seyircinin ismail'e son anlarda yaptığı anlamsız tepkiyi anlayamıyorum.Ayrıca o tabata yine bir halt yapamadı başkan olsana başkan olsana Gaziantep'e başkan olsana (bkz: yıldırım demirören).ikinci yarı tam bir faciaydı tamamen kendi yarı sahasına kapanan kontra ataklarla çıkmaya çalışan onda da ileride çoğalamayan bir beşiktaş izledik.Ha gol yedik ha yicez modundageçti ikinciyarı. Adam olun biraz adam gibi oynayın şu oyunu.Neyse ki zar zor da olsa galibiyet serimize devam etmek sevindirici.
beşiktaş'ın iyi oynamadan kazandığı maç olmuştur. eğer düzelmezlerse hem evinde oynayacağı wolfsburg, hem de deplasmanda oynayacağı trabzonspor maçlarında işleri çok zor. çünkü 2 takım da kolay gol atmakta.

edit: maalesef wolfsburg maçında haklı çıktım.
Beşiktaş'ın iyiden iyiye hücumla alakasını kesip defans takımı olduğunu gösteren maç. Özetleri izleyenler beşiktaş'ın kaçırdığı golleri göreceklerdir ancak hepsi dakika 80 den sonra ankaragücü'nün risk alıp yüklenmesiyle oluşan beşiktaş kontraları. Beşiktaş'ın bu antifutbol anlayışla, anadolu takımlarıyla oynadığı maçlar ya 0-0 biter ya da beşiktaş 1-0 kazanır. He oldu ki rakip takım gol attı o zamanda kayserispor gibi 1-0 kazanır. Bu arada son dakikalarda digitürk seyircinin sesini kısmıştır. malum Arkadaşlar koro halinde ve desibeli çok yüksek bir şekilde küfredebiliyorlar.
92-93 sezonunda...
diyerek arşınladık dolmabahçe yollarını.
geçen 16 sene var arada, ama bir bayram günü radyo başında hayalleri yıkılan ve düzeni daha o yaşta çözen çocuklardır bugün o yollarda bu tezahüratı çığıran.
özlüyoruz yanında olmayınca, özlemi gidermek için bastık stada ayağı.
gariban halkım şampiyonlar ligi finali kokulu bilet fiyatlarını ödemek için seçim yapmış ve kendisine wolfsburg'u hedef edinmişti.
öcü maçına çıkışmamıştı paralar.
olsundu, olanlar burada, olmayanların 'ruhu zaten burada'
geçen hafta kendini paralayan fink'e bu sefer ayıp etmemiş ve ortaya onu da kondurmuştu denizli.
antremana 2 otobüsle gidiyoruz diyen karaman'ın tahmini beşiktaş 11'ini kaale almıştı belkide.
küskün kurt rüştü bu sefer tribüne doğru adımları atarken, 'ne bir kızı sevmek ne bir lokma ekmek seviyoruz seni baki mercimek' diye bağıran taraftar, beşiktaş'a gönlünü vermiş herkes için vefanın bir semt olmadığını hissettirir gibiydi.
soğuk içimize işlemiş, ısınmak için zıplaya zıplaya maça da başlamıştık.

biri vardı sahada biri.
taraftar için 'ismail köybaşı, fenere koy başı', basın için '6 milyon euroluk 20'lik genç', benim içinse gelecek yılların 'en büyük yıldızlarından biri'.
sol tarafı koridor yapan, sahadaki her oyuncudan tekme tokat dayak yemesine rağmen çabası bitmeyen ve bir de golünü yazan ismail, sevdik be oğlum seni.

tek tek bakıldığında geçen haftanın lig tv'ye talimleri ferrari, sivok ve ernst yine biz bu takımın adamlarıyız dediler.
kötüler de vardı ama zaten kimler olduğunu bilen biliyor. hoca da bildi ki o ikiliyi zaten yanına aldı. birtanesi ise soyunma odasını tercih etti, belki de sezonun ilk yarısı sonundaki planlarını bize gösterdi.

ara sıra geçen sezonun istekli ve hırslı, atak üstüne atak yapan beşiktaş'ından kesitler izledik ama eksi var mıydı?
olmaz mı? çok da birşey yapmadık orta sahada. karambole yatanlar ise pek sıktı.
onun dışında sağdan soldan saldırdık ne oldu?
geçmiyor ki çizgiyi top.
bir de o geçse ne iyi olacak halbuki.
ama geçecek, geçeceeek.
özgüven gelsin hele bir misafirimiz olsun, kalıcı olsun.

staddan izlediğimde takımı genelde beğenerim, oradaki coşku ve heyecanla en ufak pas bile güzel gelir insana. sorunlar var mı? var. çok mu iyi oynuyoruz? yok be arkadaşım. olsun. şu kaostan kafayı çıkarana dek ilk hedef 3 puan bizler için.
gol tekti ama umutları yeşertti.

başından beri diyoruz,
uçmadı kaçmadı kimse, siz rahat olun.
maç fazlasıyla 'los galacticos'la puan farkı 1'e inerken.
geçen haftanın gaz takımıyla 2 galibiyete bakıyor.
güzel şeyler olacak, kimse merak etmesin.

inönü'de bir daha ki maç ise fener ile,
bekliyoruz bizde o zaman en büyük heyecan ile.

yola devam,
kurtlara* selam.

tek tek ataraaaktaaaan...
ismail köybaşı'nın yıldızlaştığı maç. kendisine bir adet 'helal olsun' gönderiyoruz.
beşiktaş'ı gözüne kestirip inönü'den puan almaya gelen bir anadolu takımının eline verildiği maç. galibiyete yetip te artacak kadar oynadı beşiktaş. yalnız son vuruşlar farkı önledi. son dakikalarda a.gücü'nün beyhude çabaları (ki tek pozisyonları var 90 dakika boyunca) sağlam beşiktaş defansını aşamadı. son söz köybaşı'na: kendine iyi bak, mantaliteni geliştir, kimse seni tutamaz.
ismail köybaşı'nın beşiktaşta ki en iyi performansını gösterdiği maç diyebilirim maç için. havanın soğuk ve sahanın ağır olması nedeniyle tam performansı sahaya yansıtamadı iki takım da. gol atmada ki başarısızlığım sürsede kazandık mutluyuz. önümüz de önemli bir wolfsburg maçı var onu da kazanıp yolumuza devam etmek istiyoruz.
2002'den beri ankaragücü'ne puan vermeyen beşiktaş'ın yine kazandığı maç. ben isterim ki olumsuzluklar da konuşulsun. mesela yusuf ve tello gibi neden oynayamadıkları anlaşılmayan futbolcuların yerine kimlerin oynayacağı tartışılsın. bir de şu tarışılabilir mesela: bu takım neden tek forvet oynuyor a.k.? başka da birşey demiyorum. haa, wolfsburg maçı mı var. o yüzdeeen! pardon.
beşiktaş'ımızın galibiyet serisine devam ettiği maçtır.

ismail köybaşı ve fabian ernst sahanın iyileriydi. forvetlerimiz ise yine beceriksiz.tabata girdikten sonra fena değildi, biraz olsun hareket getirdi o bölgeye. tello'nun geçen sezonki performansıyla arasında uçurum fark var, ne oldu bu adama anlamak mümkün değil, ayrılmak istiyor sanki, hayırlısı tabi...

wolfsburg maçı öncesi moral olmuştur, iyi de olmuştur.