3 sayfacık bile nick altı olmayan sözlük yazarları

sacma sapan baslıklar acarak, ona buna laf sokarak amaclarına ulaşmalarının mümkün oldugunu bilmeleri gereken yazarlardır.

kalitem nick altına yazılanlarla ölçülecekse olmaz olsun o kalite...

ayrıca:

(bkz: ben)

ne 3 sayfası, 3 entry bile nick altı olmayan sözlük yazarları var burda. *

birkaç grup altında incelenebilecek yazarlardır:

1. yalnız kurtlar: sözlükte yazmaya yalnız başlamış, zaman içinde de ortam oluşturmamış yahut oluşturamamış yazarlardır. genelde kendi hallerinde takılır, sağa sola fazla bulaşmazlar.

2. sansasyonel olmayan yazarlar: sözlüğün dikkatini çekecek* entryler yazmayan, genelde tematik takılan yazarlardır. en az nick altı entrysi bu tip yazarların nick altına girilir. yazdıkları ne kadar takdir edilirse o derece kalıcı olurlar. görmezden gelinirlerse sıkılıp kısa sürede sözlüğü bırakırlar.

3. düz adamlar: hayır karması düz adam olan yazarlardan bahsetmiyorum. bu yazarlar bildiğimiz düz adamlardır. dümdüz yazarlar. sözlükte ortamları olsa bile nick altları genelde boş olur. özel mesaj varken sululuğa ne gerek var diye düşünürler. aslında iyi insanlardır.

4. silikler: bu grubun içine hem gerçek manada silinmiş yazarları hem de karakter olarak silik yazarları katabiliriz. nasıl kurnazlık yapıp ikisini bir grupla aradan çıkardım di mi? helal olsun bana.

başka bir programda başka dandirik tespitlerimle yine karşınızda olana dek hepinize sevgiler, saygılar...

sözlükteki popülerliği mahlas altına girilen entryle ölçen yazarlara g.tleriyle gülen uuserlar. bu arada:

(bkz: ntv muhabirinin kaliteli entry girmesi)*

öndeki iki sayfayı koparıp atmışlardır.
evet. 1965 den beri burdayım. neden yalan söyleyim ki...

işte o benim lan gurur duyuyorum. en azından iyi şeyler yazmışlar 3 sayfa olmasa da.*

(bkz: çok ta fifi)

(bkz: dünyanın yuvarlak olması zerre kadar ipimde değil)

genç bir ekibiz hedefimiz bu nesilde ayakta kalmak ama yeni sezona daha iyi hazırlanacağım.

kanımca altıncı neslin dahil olmadığı yazarlardır. bir durun güzel kardeşlerim, hele bir soluklanın. daha yeni gelmişsiniz, biraz zaman geçsin 3 sayfa da olur 33 sayfa da. on tane nick altı entrysi olmayan dördüncü, beşinci nesiller var. onlar ne yapsın?

efendime şöyle diyeyim kendilerine :
(bkz: mehmet scholl) ek olarak da (bkz: blackburn rovers wc arsenal)

bir sayfadaki entry sayısı belirtilmediği için tamamen göreceli bir durumla karşı karşıya kalmış yazarlardır.

"sayfa başına 100 entry gösteriliyor ama 3 sayfam bile yok, ühühühüü." ne kadar komik, değil mi john? john?!

sizi gidi hınzırlar sizi.

ezik yazarlardır.

Kişiler kendi eserlerinde yanlış bulmak istemezler. Böyle bir durumda başkası tarafından eleştirilmek isteyen, başarıya ilk adımı atmış demektir. Bundan da önemlisi kişinin kendisini eleştirebilmesidir. Eleştiri istemeyenin en büyük engeli kendisidir. Düşüncenin Yeniden Yapılandırılması.

Bir adama kırk gün deli derseniz deli olur. Edison da sınıfında gerizekalı diye bilinirdi. Ama annesinin onu samimiyetle savunması Edison' u yüzyılın en büyük mucidi yaptı. Hayallerinizde engeller olmasın. Bazen "Korktuğum başıma geldi" deriz. Aslında başımıza gelen belanın tüm iç şartlarını biz hazırlamış ve belayı mıknatıs gibi çekmişizdir kimbilir...

Çoğu insan bazı işlerde kendisinin kabiliyetsiz olduğunu düşünür. Aslında o, bizim zihnimizde bulunan olumsuz resmimizdir. Bu olumsuz resmi ortadan kaldırıp yeni olumlu resmimizi koymamız gerekir. Doğrusu da budur. Herşeyi mümkün gören, her mümkünü gerçekleştirebileceğini inanan insan o mümkünü fetheder.

ve fakat bazen hiç gereksiz yere öyle karalanır ki isimler bu sözlükte şahit oldum zaman zaman, insanların bilmeden etmeden yargıladıklarına, insanları karaladıklarına, gereksiz iftira ve ithamlarda bulunduklarına... eleştiri güzel şey ama yapıcı olduğunda, insanları kırmadan...

amaç hep kalmayı yeğlemek olsa da bazen gitmek de gerekir. bazen bir şeyler kalıcı kalır insanın hayatında bir yazı, bir söz... söz unutulur dense de kimi zaman sözler yazının önüne geçer...

eğer karalama kampanyası içinde sayfalar dolusu nickaltım olacaksa hiç olmasın daha iyi derim ben.

önemsiz ayrıntıdır, yeni nesildir ya da atılmış ve son af yasası ile sözlüge dönmüştür.

sessiz ve derindendir.

yeterli derecede sevisgen olmayan yazarlardir. halbuki fantezilerini sozluge yazarlarsa, belki bir gun sirinleri bile gorebilirler.

(bkz: #5586039)

sözlükte polemik yaratmayan yazardır. genelde hep bir polemiğe girmiş yazarların nick altı doludur.

(bkz: biri bana mı seslendi)
kaliteyi nick altında arayan kişileri saçmaladığı girdi. her zaman az ve öz olmak en iyisidir.

içinden kurtulmama az kalmış durumdur.
* * *

ne oldu yavrum, sakıncası mı var? diye çemkirirler fütursuzca.

hadsizdirler.

arkadaş grubu olarak komple yazar olmayan yazarlardır. kimi kimsesi yoktur bunların sözlükte. eş dost akraba ilişkileri ile oy almaz ve vermezler.

aynı zamanda eşcinsel olan sözlük yazarlardır.

sözlük yazarları arasında asosyal görünen öyle sanılan, fakat hayatını sözlükte geçirmeyen yazarlardır.