bugün

Dün gece rıdvan dilmenin "3 sezon önce fenerbahçe, ligin son haftasında denizli'de şampiyonluğu bırakırken son dakikalarda, yedek oyunculardan anelka kurtarıcı olarak oyuna giriyordu. şimdi ise burak yılmaz 'kurtarıcı' olarak giriyor oyuna. Anelka şimdi nerede ? chelsea'de, 4 maçta 3 gol atmış" ve bu dediklerinin yetersiz olduğunu kendisi de anlayıp bikaç şey daha ekleyerek "fenerbahçe her sene düşüşte bunun nedeni ise düşüşe geçmiş oyuncuları kadrosunda toplaması" diyerekten süper yorumladığını düşündüğüm müsabaka.

fenerin her deplasman maçına iddaa'da 1/0 oynayabileceğimizin de ispatı.
fenerbahçe'nin bana göre çok iyi bi kaleci kazandığı, onun dışında ise yine ''ezilerek'' yenildiği maç.. artık uzun bi süre bu takımı izleyeceğimi ve hakkında yorum yazacağımı sanmıyorum.. hoş onların da çok şeyindeydi.. neyse sözlükten takip ederim artık gidişatını..

maça aslında beni yine şaşırtarak iyi başladı fenerbahçe.. güiza'nın direkten dönen topu, gökhan gönül'ün sağdan bindirmeleri falan.. güzel de devam etti dökülen selçuk şahin'in golüyle.. ama sanki biri bu takıma gol attıktan sonra mahalle takımı edasıyla oynamasını tembihliyo.. eğer bastırsalar, devam etseler ikiyi hatta üçü bulabileceklerken geriye yaslanıp rakibin ekmeğine yağ sürüyolar.. yarı sahada bekleyip kontra yapmayı küçük takımlar yapar zannederdim ben ama koskoca fenerbahçe'nin oyun stratejisi kontra yapmak için kapanmak olmuş! bu strateji uygulamaya ve uygulatmaya çalışan zihniyeti tebrik ediyorum..

sahada o kadar aciz ve zayıf bi görüntü sergiliyo ki fenerbahçe; alex durursa fenerbahçe bitiyo.. alex oynarsa maç kazanıyo takım.. yahu diğer arkadaşlar, sizin hiç mi onurunuz, gururunuz yok ya? bi kişiye bağlı takım mı olur? hiç mi içinizden ''lan şu alex de olmasa sıçtık ha! azcık da ben mi oynasam?'' diye geçmiyo? o adama da yazık ya.. sizin kıçınızı toplamak zorunda mı?

hele kenardaki futbol dehası arkadaşı saymıyorum bile.. ben artık ezberledim napıcağını maç içinde.. emre çıkıyo, küfürbaz gizemli rapçi giriyo*, colin çıkıyo, üçüncü lig topçusu burak yılmaz giriyo.. bu dede de hala elinde xavi, iniesta, torres var zannediyo.. ya hacım bi varyasyon değiştir, üçlü oyna, çift forvet oyna ne bileyim yap bişiler! ben de en az senin kadar kenardan seyredebiliyorum yani maçı..

yağmur çamur, kar kış demeden maça giden, 30.000 tane kombine alan, hala bu takımı delicesine destekleyen fenerbahçe taraftarına reva görülen şeyler için teşekkürü borç biliyoruz.. ''bu kadro yürüyerek şampiyon olur!'' gibi megaloman ve ukala açıklamalar yapan zihniyete de teşekkürü borç biliyoruz.. oyuna girdikten sonra kılını dahi kıpırdatmayan, sünepe sünepe gezen, sırtındakini sarı lacivert çubuklu değil de abercrombie zanneden küfürbaz futbolcu abimilerime de teşekkürü borç biliyoruz..

ama gene de fenerbahçe büyüklüğü kupa büyüklüğü ya da şampiyonluk büyüklüğü değildir.. o bambaşka bir şeydir.. ve ben çupi'nin de söylediği gibi ''kazandığında sevmiyorum seni kaybettiğinde sevdiğim kadar'' fenerbahçem.. inşaatçılar, küfürbazlar, para babaları, ukalalar, çok bilmişler, reklam yıldızları gider, baki olan aşık olduğum çubuklumdur.. en çok da onu seviyorum işte..

edit: o volkan babacan'ı da oynatmaya devam edin.. 2 seneye milli takımın kalesine geçer o çocuk.. süper oyun kuruyo ve kendine güveniyo.. carlos'u bile fırçaladı adam kaçırdı diye.. devam et babacan.. bana göre sen daha çok yakışıyosun o kaleye..
Volkan Babacan ın devleştiği ona rağmen fenerin yenildiği hatta ezildiği maçtır.Aragones hala iyiy oynadık diyebilmektedir
şimdi herkes susacak, yalnızca mehmet aurelio konuşacak:

(bkz: adımı çok anacaksın)
(bkz: seriye devam)
inadına sevda inadına destek. Tarihinin en kötü sezon başlangıçlarından birinide yaşasa, beş maç arka arkaya da kaybetse yine de fenerbahçe'm şampiyonluğun en büyük adaylarındandır. Kaybettiğimiz puanlar canımızı çok yakacak orası ayrı.

(bkz: sarı lacivert çubuklu)

edit: ohh eksile eksile serin serin
tüm şartlar sağlanırsa****** fenerbahçe'nin, bu haftayı on birinci sırada bitirmesine neden olacak maç.
kazım kazım'ın 2 kırmızı kart görmesi gerekirken, tek sarı kartla aragones tarafından oyundan çıkartıldığı maçtır.

sivasspor'un stoperlerinin kalitesini gösterdiği maçtır. kanatlar da iyi çalışmıştır ve balili'nin oyuna grmesiyle sivasspor tek kale oynamaya başlamıştır.

yiğodoların, kangallar gibi savaşarak, bileklerinin gücüyle, alınlarının akıyla kazandıkları güzel maçtır.

şampiyon sivas...
fenerbahçe'nin fenerbahçe gibi oynamadığıgeçen sene ki fenerbahçeküfredilesi lanet edilesi gene üç puanın kaçtğı maç. yazıktır günahtır kardeşim madem kendinize hayrınız yok bari bu taraftar için oynayın da mutlu edin bizi. salı günü ne olucak bu sefer gerçekten çok merak ediyorum.
fenerbahçe'nin en iyi oyuncusunun volkan babacan olduğu karşılaşma. sivas'da ise orta sahadaki siyahi oyuncu (sanırım diallo)çok top keserek orta sahayı fenerin elinden söktü aldı.

edit: maçı sessiz izlediğimden yamulmuşum. sivas'ın dinamosunun adı sillya imiş. modelman'e teşekkürlerimle.
sivasspor'un haddini ve gücünü bilerek oynayıp akıllıca bir galibiyet aldığı maçtır. kaldıkları yerden devam ediyorlar, umarım lige böylesine renk katmaktan da öteye geçebilirler. fenerbahçede işlerin kötü gitmesi beklediğim bir durumdu kendi adıma. çünkü fenerbahçe ortasahasının as elemanları teker teker gitti, kalanlar da sakatlıklarla boğuşuyor. ortasahada koşan 2-3 adam olmadığı sürece fenerbahçe deplasmanlarda zor puan alır. ha kadıköyde ne olur derseniz; beşiktaş ve trabzonspor puan alır. belki sivas, antalya gibi ters takımlar birkaç puan alabilir. onun dışında fenerbahçe zorlanmaz kadıköyde. gerçi kadıöyde 11-11 oynanan bir lig maçı izlemedik henüz ama,kanaatim budur. galatasaray'ı ayrı tuttum, çünkü yılların tecrübesine dayanarak söylüyorum ki bu sene kadıköyde fark yeriz.
sivasspor'un dünyanın en iyi ikinci takımı* yendiği maç.

(bkz: dünyanın en iyi ikinci takımını yendik)

büyüksün bülent baba. *
sivasspor'un hak ederek, daha iyi oynayarak hatta rakibini sürklase ederek kazandığı maç. fenerbahçe adına hiçbir mazaret yoktur.
aziz yıldırım'ın mendil tüketimini daha da fazla arttıran maç olmuştur. zira kendisi her maç sonunda ''ulan naptık biz'' nidalarıyla ter dökmektedir.
gecen sezonki cikisina "tesaduf" veya "saman alevi" diyenleri ayar manyagi yapmaya kararli sivassporumun kazandigi mactir. ayni zamanda fenerbahceliyim de... ama sunu kabul etmek lazim ki egri cetvelden dogru cizgi cikmaz. fener icin bu kadroyla bu kadar futbol demem gerekiyor.

ama sivasimi nasil oveyim, baskaldirisini nasil anlatayim bilemedim. tek kelimeyle helal olsun. mehmet yildizim, mutevazi yildizim benim. operim seni genis alnindan be!
1999-2000 sezonunun fenerbahçe ruhunun döndüğünü müjdeleyen karşılaşmadır. tek fark, o sezon mtk budapeste'ye elenmişlerdi ama bu sezon elediler. şaka bir yana, aragones'e yüklenilmesi haksızdır, adamın elinde futbolcu mu var ki oynatsın? bütün takım neredeyse alex de souza isimli adama bağlı. (bkz: merkez kaç kuvveti)
fenerbahçe yönetimi harikalar yaratmaya devam ediyor, sırf galatasaray'a kıllık olsun diye alınan karton adam emre belozoglu'ndan, josico'dan bilmemneden medet uman bu yönetim fenerbahçe taraftarına en büyük saygısızlığı yapandır. zico gibi futbolcuların babacan dayısı kıvamındaki bir adamı gönder sonra marco aurelio gibi bir emniyet subabını da 2. sınıf bir ispanyol takımına kaptır, oh ne ala...
bir de şu var; (bkz: genç fenerbahçeliler)
bu sezon gelenin geçenin fenerbahçe'ye giydirdiğinin açık örneği. objektif yaklaşın, haksız mıyım? bence değilim.
sivasspor'un bileğinin gücüyle kazandığı oranda fenerbahçe'nin kaybettiği lig karşılaşması. aragones'in fenerbahçe'ye kazandırabileceği herhangi bir artının olmadığını ve uygulanan transfer politikalarının ne denli yanlış olduğunu ancak bütün bunların yanında volkan babacan'ın ilk 11'de ısrarla devam etmesi gerektiğini birkez daha gözlemleyebildiğimiz karşılaşma.
özet olarak hakem bünyamin gezer'in, kazım'ın bariz kırmızı kartını vermemesine ve mehmet yıldız'ın yüzde yüzlük gol pozisyonunda yalandan ofsayt vermesine rağmen sivas'ın çatır çatır futbol oynayarak fenerbahçe'yi yendiği karşılaşmadır.

daha da farklı olabilirdi.
sivasspor'un bu sezon yine lige renk katacağını gördüğümüz müsabaka. ha, ahım şahım oynamadılar ama gerçekten istediler maçı. bana geçen sezonki galatasaray'ı hatırlattılar biraz. çok kaliteli bir oyun yoktu sahada ama koştular, yenilgiyi kabullenmediler, direndiler, başardılar. geçen sezon tecrübesizliklerinden dolayı son düzlükte takılmışlardı, bu sezon kimbilir, belki şampiyonlar ligi vizesi bile alabilirler. bir çift laf da mehmet yıldız'a. insan mısın sen kardeşim? allah nazardan saklasın.
beni gecmislere goturen mac.

(bkz: 2002 - 2003 sezonu) (bkz: turkcell super lig 2008 2009 sezonu)
(bkz: werner lorant) (bkz: luis aragones)
(bkz: 6 kasim 2002) (bkz: 9 kasim 2008)
(bkz: fatih akyel) (bkz: emre belozoglu)

degismeyen en onemli unsur ise (bkz: aziz yildirim)
sevgili sivasspor'umuzun bizi ziyadesiyle mutlu ettiği maçtır.

sağol gardaş!
yine çok bilen güruhun atıp tutmasına sebep olan maç.

vay efendim, aziz yıldırım'ın eseriymiş; 3 yıl önceki kadroymuş.. 3 yıl önceki kadro kimin eseriydi? 3 yıl önceki kadro zaragoza'ya elenip, manchester karşısında 6'lık olan kadro değil mi? o zamanda daum eleştiriliyordu gerçi. şimdi aragones'in kondisyonerine sallayanlar o zamanlarda "roland koch ne iş yapar?" diyorlardı. her neyse..

sivasspor haketmiştir, fenerbahçe kaybetmiştir. bu kadar.
fenerbahçe'min volkan babacan'ı kazanıp şampiyonluğu kaybettiği maçtır. bunun nedeni skor değil oynanan oyundur. artık koltuklarımıza yaslanıp diğer takımların mücadelesini seyredebiliriz.

ha bu arada kına sevenler derneği fazla sevinmesin. fenerbahçe ligde ne kadar kötü olursa derbilerde o kadar iyi olur. sonra 5-6 olur, acı olur.
(bkz: #3494702)
güncel Önemli Başlıklar