bugün

sorumsuzlugunun,baneneciligin,uykuya ayırdıgın saat miktarının ,sabahlara kadar batak-okey partilerinin,kız arkadasına karın olacak sahıstan daha cok vakit ayırdıgın zaman diliminin, azalacagının,biteceginin sinyallerinin gelmeye basladıgı yaş.1984 dogumlu olanların suan itibariyle içinde oldugu an.ama önümüzde gençlik dolu 7 önemli yıl daha var.bu 7 yıl hayatımızın nasıl olacagının belirlendigi yıllar olacak.herkese kolay gelsin...
geçici bir durumdan ibarettir
dünyanın güneş etrafındaki bir turuna verdiğimiz ad ile
dünya üzerinde geçirdiğimiz zamanı anlaşılır bi kavrama getirerek bunu diğer insanlara göstermek sureti ile ben
olgun erkek oldum havası vermek

ama başlandığı gibi geçici bir durum...
istisnalar hariç üniversite bitirme yaşıdır. belirsizliklerin başladığı, hayatla yüzleşildiği, zor ama çabuk geçen dönem.
hayatın zor olduğunu,ekmeğin aslanın dötünde oldugunu idrak etmeye basladıgınız an.
ne buyugum ne de kucugum sacma salak bi yerdeyim.arada bi yerdesin.

sanırım en cok gecmısı ozledıgın ve gelecekten korktugun zamandır 22.

edit:
25 oldum.hala geçmişi özlüyorum hala gelecekten korkuyorum.şimdi bi de kriz var.
23 unden gun almak, bu yasa gelipte hala bi ske sap olamamak, afedersiniz sapin ta kendisi olmak diyelim.
tam ortada olan nesıldır.80lerdende dem vurursun 90lardanda.salcalı ekmegın ne demek oldugunu bılırsın.tusubasanın egık topunuda..
bunalımların buhranların yaşı, bocalamanın tam zamanı; okul bitmiş, doğru düzgün iş yok; şımarmak, çocukluğa vurmak için çok geç artık, ama sorumluluk almak için çok erken. başarıların ve başarısızlıkların muhasebesi, kendi kendine genç ömrünün hesabını verme ve pişmanlıkların başlangıç noktası... en zor yaş!
13 yaşında olmak kadar bile anlam ifade etmeyen yaş
hayat sahnesinin protokol koltuğunda izleyiciyken, pat diye kendinizi oyunun içinde, roller ve oyuncular arasında repliklerinizi öğrenmeye çalışırken bulmaktır 22 yaşında olmak.
ezberletienleri deneme yanılma yoluyla hata yapmadan öğrenmeye çalışmak
ideallerin gerçekler kıyısına vurduğu bir adada tek başına kalmak ve yanınıza alacağınız en önemli üç şeye karar verememektir 22 yaşında olmak
aynaya baktığınızda boyunuzu geçen sorular sormak,bu sorulara cevap aramaktır 22 yaşında olmak.
çocukluğunuzu nur içinde yatması temennisiyle ebediyete iştigal ettirmek ve sorumluluklarınıza hoşgeldin demektir 22 yaşında olmak... * *
23 yaşında olmaya bir adım kalmasıdır.
hiç bir şey yapamadığını zannetmektir. * *
''hiç bi işe yaramıyorum, ölmeliyim ben ölmeliyim'' vari cümleler kurup içten içe söylemektir. ergenliğin kritik olduğu söylenir lakin bu dönemin buhranları o zamanı bile aratır. ben de öyle oluyor en azından..
yas kompleksine girmeye baslanabilecek yastır. *
sokak terliğinizi giyip, evin önündeki duvara oturamazsınız.evde tülbent oyalamanız, lif dokumanız beklenir.yakınların düğünü olduğunda ''gel de öğren, nasıl durulur ne yapılır'' diye çekiverirler kolunuzdan.aile büyükleri evlilik yaşınızın yavaş yavaş geldiğine, sıranın sizde olduğuna inanır.daha okulu var.mesleği kariyeri olsun derler, derler de gözlerine de damat adayı kestirmeyi ihmal etmezler.geçim derdinin kamburu sırtınızda yavaş yavaş belirmeye başlar.üstüne yüklenmen gereken sorumluluklar önüne yığılıverir.sitem edebilmenin nasıl büyük bir lüks olduğunu farkedersin olur olmadık her siteminde duyduğun cevap aynıdır; benim kadarsın sen yap, hallet.artık sırtını ebeveynlere yaslama şansın yoktur.ellerini üstünden çekerler.kontrol sendedir ama hiç de zevk vermez.kendi ayaklarının üstünde durmalısın, hatta elin kolun artık uzun olmalıdır.yalnız kendi başının derdini değil akrabaların dertlerine de yetişmeli, elinden geldiğince derman olmalısındır.yani senden yana beklentileri çoktur, böyle olunca da gençliğin getirdiği deli kan yavaş yavaş durulur.geleceğinizi düşünmek zorundasınızdır.bugün buldum yedim, yarın ya kısmet demek geride kalmıştır. ağırbaşlılık yoktur özünde ama çevreden gelen büyüdün telkinleri ile zoraki o hale bürünürsün.22 yaşında ya gençliği yaşamayı gününü gün etmeyi seçmeli, yada deli çağı kestirip atmayı omuzlarına yükü devralmayı...her halükarda bu yaş gönlünden geçenlerle eylemlerinin çeliştiği bilinçli olmaya zorlandığın yaştır.
heveslediklerini, yapmak istediklerini kardeşinin yapabildiğini görmek, sorumsuzluğuna vurdumduymazlığına hınçlanmak, onun özgürlüğüne sahip olmayı dilemek de cabasıdır.
yaş bu, hissettirmese geçen yılları olur mu?

yazıyla yirmi iki!* gayet sıradan bi yaşken, yaşattıklarıyla farkı attırdı ve solladı 21'i 20'yi.
bazen yardan ayrılışın yaşıdır 22 yaş, bazen yeni bi hayata adım atma yaşı.

her şey yakışır 22'ye. üzülmek istediğim zamanlarla dolu 22 yaş! hayatta asla kaldıramam dediğim iki
olaydan birinde şahidim oldu. ilki 19 yaşında babama zoraki elvedamdı, ikincisi o....(söyletmeyin anlayın!)

evet, sevilmek her yaşımda güzeldi sanki her yaş yakışıyordu beğenilmeye. ama uzaklaşma mecburiyeti
en çok bu yaşta hoyrat duruyordu. emanet yaştı belki bana, kaldıramayacağım yükler yükledi omzuma...

zincirleme hüsranlı gecelerimde ağlayarak güne başlamamı istedi benden! götürdükleri gibi mutluluk da getirdi bazen.
ihtiyaçlarım bu yaşta arttı. giderilmeyen ihtiyaçların habercisi oldu...

gördüklerimi, dokunmadan hissetmeyi öğretti mesela! sevdiklerime kocaman bakmayı, gözlerimle tebessüm
etmeyi ve mutluyken aniden yarı yolda kalmayı öğretti...

en çok da yutkunmayı öğretti! konuşamadığım anlarda, duygularımı köreltip susmayı öğrendim ben.

en çok bu yaşımda dua ettim, ''gitmesin allah'ım, engel ol'' dedim... sonra beyhudelik neymiş öğrendim
ve en çok bu yaşımda kabul edilmedi dualarım!

çikolatayla aramızdaki bağı ilk kez ''hısımlık leveline'' çıkardık! ben üzüldüm o yetişti.
ilk önce soyundu* sonra ''ye beni, iyi gelirim'' dedi. **
vee bu yaşımla;

sevene de sövene de ah edene de
ahh canı sağ olsun
gelene de gidene de dönmeyene de
ah canı sağ olsun

bu dünyaya sevmeye geldim
eşi dostu görmeye geldim

mutlu oldum dertli oldum
aşk uğruna sarhoş oldum
hancı oldum yolcu oldum
meşk uğruna sırdaş oldum

güçlü oldum suçlu oldum
dost uğruna yoldaş oldu
hem soruldum hem sürüldüm ben
ama hepinizin canı sağ olsun....

(candan erçetin-canı sağ olsun)
(bkz: 22 yaşında olmak)
kendimi çok yaşlı hissettiriyor. seneye okul da bitecek. iş bulmam lazım . kpss, kpds, alese gireceğim. bir de yaz okuluna kalacağım okul uzamasın diye. aynı zamanda staj yapmam lazım. bir sürü işim var yani. 22 yaşında olmak pek eğlenceli değil gibi. ayrıca muhtemelen mantık evliliği yapacağım o da canımı sıkıyor.

edit: tey aradan bir yıl geçmiş. okul bitti, kpss den iyi bir puan aldım. kpds fena değil.

edit2: artık 24 yaşındayım. iski ye atandım ve devlet memuru oldum. 2 ay çalışıp askere geldim. hatta askerliğimi ailemin yanında yedek subay olarak yapacağım.

edit3: aradan bir yıl daha geçti. askerlik bitti. istanbula geri döndüm ve işe başladım. iskiyle başım yine dertte. görev yeri değişikliği istedim. önce tamam dediler. ev tuttum düzeni kurdum. tam rahat edecekken, genel müdür imzalamadı çatalcaya geri döneceksin dediler. tevekkül ile kabullenmiş durumdayım. şimdi ilk hedefim kpss den tekrar iyi bir puan alıp başka yere atanmak. bu arada birde araba aldım. hemde mavi *

edit4: 2 gün önce 26 oldum ben de. küçüklüğümü hatırlıyorum. köyde merdivenin başında dayımın yanında oturuyordum. 6 yaşında falandım. dayı kaç yaşındasın sen dedim. 25 yaşındayım dedi. vay be ne kadar büyük. tam 25! yaşında. yıllar birbirini kovaladı. ilköğretim, lgs, lise yılları, öss, üniversite, kpss, iş hayatı, askerlik... ne kadar çok yaşamışım diyorum. çok şükür geçen yıllarıma. büyük acılarım olmadı, büyük sıkıntılarım olmadı. büyük sevinçlerim oldu ama. ilk bisikletimi aldığımda araba aldığım zamana göre belki 5 kat fazla sevinmiştim. anadolu lisesini kazandığımda mahallede böbürlene böbürlene yürüyordum * üniversitede matematik dersini 4. alışımda geçtiğimde muzaffer bir ordunun kumandanı gibiydim. beklediğim şeyler bir bir oldu. acaba görecek miyim başaracak mıyım dediğim şeyler nasip oldu. abimin düğününde oynadım mesela halbuki hiç adetim değildir. hiç iş aramadım, ilk girişimde kpss yi kazandım. çok şükür hiç bir dostumdan kazık yemedim. 26 yıl boyunca tek bir sigara içmedim, ağzıma içki koymadım, hırsızlık yapmadım, kimseyi dövmedim, mahalle kavgam da olmadı okul kavgam da. kayısı ağaçlarına tırmandım, ekin tarlalarında biçerdövere bindim, traktör sürdüm, malatyanın bütün sokakalrında bisiklete bindim, baraja yüzmeye gittim, halı sahalarda futbol oynadım, askerde gece boyu nöbet tuttum, orgeneralle tokalaştım, tuğgeneralin imzasını taklit ettim, albay ya ölsün ya emekli olsun diye cumada dua ettim, eyüp sultanda sabah namazı kıldım, çınaraltında kahvaltı yaptım, cağaloğlunda kitapçıları dolaştım, barbaros bulvarında adana kebap yedim * hasılı iyi yaşamış gibi hissediyorum. ölsem gözüm arkada kalmaz heralde. bir tek aşık olmamışım. o da nasip artık.

edit5: 27 yaşındayım artık. istanbulu terkettim ve malatyaya geri döndüm. tcdd de çalışıyorum. oda arkadaşım 64 yaşında bir fizik mühendisi. seneye yaş haddinden emekli olacak bu abimiz hep eski günlerden bahsediyor. çok sıkıcı konuşuyor ama ilgiyle dinler gibi rol yapıyorum. çalıştığım yerde yaş ortalaması çok yüksek, sanırım iş yerinden hiç arkadaşım olmayacak. aşk zaten kaf dağının ardında galiba. öyle işte işe gidip geliyorum, haftada birde lise arkadaşlarımla devlet tiyatrosuna oyun izlemeye gidiyoruz. geçen cuma salaklar sofrasını izledik çok güzeldi çok eğlendik. serkan geç kaldı içeri almadılar çok şey kaçırdın serkan dedik. yeni iş yerimde takım elbise zorunluluğu var ama ben kumaş pantolon giymiyorum, keten pantolon ve blazer ceket giyiyorum daha kolay oluyor. öyle işte.

edit6: 28 yaşına da girdim. 27 ler kulübüne dahil olurum belki diyordum, olmadım. seneler daha hızlı geçiyor artık. bu arada üstte bahsettiğim yaşlı iş arkadaşım emekli oldu. şimdi benimle yaşıt bir oda arkadaşım ve işyerinden ona yakın genç arkadaşım oldu. sevdiğim ve sohbet edeceğim insanlar olunca iş yerine biraz daha ısındım. geçen yıl iş dolayısı ile muş, bingöl, tatvan, van, batman ve diyarbakırı da görmüş oldum. van çok güzel arkadaşlar. bu yaşımı çok sevdiğim bir şiirle kutlamak istiyorum. hayatının baharında 22 yaşında veremden ölen şair rüştü onurun şiiri:

benden zarar gelmez
kovanındaki arıya
yuvasındaki kuşa
ben kendi halimde yaşarım şapkamın altında
sebepsiz gülüşüm caddelerde memnuniyetimden
ve bu çılgınlık
delicesine içimden geliyor
dilsiz değilim susamam
öyle deliler gibi
bu güzel dünyanın ortasında. Rüştü Onur

edit 7: 7 sene önce 22 yasinda hissettiğim iyimserligim kayboldu. hayatın istediğim gibi olamayacağını anladım. nasibime razı olmak zor geliyor. 29 yaşında mutsuz bir insanim. sukursuz olmak yada yaradana sitem etmek istemem ama böyle maalesef. bu yaşımı da bir rüştü onur şiiriyle kutlayayim.

ben ölsem be anacığım
nem var ki sana kalacak
ceketimi kasap alacak
pardösümü bakkal
borcuma mahsuben...
ya aşklarım
ya şiirlerim ne olacak
ya sen ele güne karşı
nasıl bakacaksın insan yüzüne
hülasa anacığım
ne ambarda darım
ne evde karım var
çıplak doğurdun beni
çıplak gideceğim. Rüştü Onur

edit 8: gün itibari ile 30 yaşındayım. yeditepe istanbul dizisini çok severim. sanırım dört beş defa baştan sona izlemişimdir. orda yusuf der ki: 35 yaşındayım. hiçbir şey yaşamadım ki ortasında olayım hayatın ama kenarındayım, hemde en kenarında. işte öyle be sözlük. ben de kenarındayım hayatın. yıllar sağlı sollu vuruyor ben hiçbir şey yapamıyorum.zaten beklentim en dipte artık. bu yıl ilk kez biri ile ilgili hayaller kurdum, yıkılması çok uzun sürmedi tabii ki. süslü selamet sokağı diye bir roman yazdım, yayınevleri basmadı.bilmiyorum ne olacak bu işler. bu şiir de 30 yaşım için olsun.

Kimden sual ettiysem halimi
Güldüler.
Anam bile şiir yazdığım için
Bakmadı yüzüme.
Yalnız bir öğle üstü sofrada
Ölüm mukaddermiş dedi
Halbuki yaşamak alnımın yazısı... Rüştü Onur

edit 9: yoruldum artık her yeni yaşa bir şeyler yazmaya. 31 yaşındayım işte. çok merak ediyorsan sözlük hayat güzel değil.
2 ve 2 olmasından ve çift sayı olmasından dolayı 1 yıl boyunca her şeyin çifter çifter yaşanacak hissini uyandıran bir yaş.
Herşeyle biraz ilgilenilen, ama hiçbirşeyi de
tam anlamıyla yapamadığınız yaştır.

Çünkü pekçok şey vardır ilgilenmeniz gereken
ve hepsine yetecek bolca zamanda yoktur.
Vizeneler,finaller, arkadaşlar ve aşklar.

Biraz ders çalışır, biraz oynaşır, biraz gülüşür, biraz ağlaşırsınız
bu zaman kıtlığı içinde. 3.5 dan 4 yapmak gibi birşeydir.

iki yıl öncesine dair hatırladıklarım bunlar.
Benim için 22 yaş,zaman kıtlığında koşuşturmak demekti.
ara ara sendroma sokar.
bitmesine sayılı günler kaldığı halde hiçbirşey anlaşılamayan yaştır.
3 gün sonra 23 yaşında olacak olmaktır. Hiç bir şeyi değiştiremediğini bilmekdir.
2 yıl sonra ulaşacağım mertebedir.
aşkın büyüdüğü, ümidin büyüdüğü, ardı sıra gelen hayalkırıklığının ömrün sonuna dek an be an büyüdüğü yaştır.
şu başlığı okuyana kadar harika bir şey olduğunu düşündüğümdür. sabah sabah siktiniz enerjimi.
güncel Önemli Başlıklar