bugün

Emin colasan'in Hurriyet'te ki kosesinde yazdigi yazi.

SEVGiLi okuyucularım, 22 adet PKKlı milletvekili şimdi Mecliste. Halkın oylarıyla bağımsız aday olarak seçildiler. Meclis açıldıktan hemen sonra kendi partilerine, DTP'ye geçip grup kuracaklar...

Ve Anayasa uyarınca, ilk toplantı gününde aşağıdaki yazılı metni aynen okuyup yemin edecekler:

"Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma, hukukun üstünlüğüne, demokratik ve laik Cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağıma, toplumun huzur ve refahı, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ve Anayasa'ya sadakatten ayrılmayacağıma büyük Türk milleti önünde namusum ve şerefim üzerine ant içerim."

Kürsüde bu yemini okurken herhalde metnin "vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğü" ve "Atatürk ilkeleri" bölümleri de akıllarında olacaktır!

Sonrasında ne yapacaklarını da hep birlikte göreceğiz!

Belki diyeceksiniz ki aynı yemini edecek olan AKP milletvekili Zafer Üskül daha bismillah demeden şimdiden ortaya çıkıp Anayasa'dan Atatürk ilkelerinin çıkarılmasını istedi.

Haklısınız. Bazılarının namus ve şeref kavramı daha ilk günden Meclis kürsüsünde kalacağa benziyor!

* * *

DTP bundan sonra ne yapacak? Gönülleri ferahlatan (!) açıklamalar yapıyorlar:

"Kimse merak etmesin, yeminimizi Kürtçe değil Türkçe yapacağız. 1991 yılının hatasını tekrar etmeyeceğiz."

Valla sağolsunlar, çok teşekkür ederiz!

Ancak sorun sadece ilk gün değil. Sonrası çok daha önemli.

Bunlar arkalarına AB desteği alarak Meclis çalışmalarını sürdürecekler.

Kürtçülük yapacaklar.

Türkiye'nin belli bölgelerinde egemen olabilmek amacıyla çeşitli atraksiyonlar geliştirecekler.

Örnek vereyim:

Leyla Zana seçimden hemen önce bir konuşma yaptı. "Türkiye eyalet sistemine geçmelidir ve eninde sonunda geçecektir" dedi.

* * *

Bu sistem dünyanın her yerinde üç aşağı beş yukarı aynıdır. Ülke eyaletlere bölünür.

Her eyaletin yasama organı vardır. Valisi, belediye başkanı, polisi, yargıcı, savcısı ve öteki organları eyalet halkı tarafından seçilir. Vergiyi eyalet toplar. Ulusal savunma ve dış politika dışında hemen hemen bütün yetkiler eyalet yönetimine aittir.

ABD, Almanya gibi nice gelişmiş ülkelerde bu sistem yürürlüktedir ve mekanizma tıkır tıkır çalışır. Hiçbir eyalet, merkezi yönetimden kopma arzusu sergilemez.

Varsayalım bizde Anayasa falan değişti ve eyalet sistemine geçildi. Türkiye'nin Doğu ve Güneydoğusunda iki ayrı eyalet kurulacak...

Ve hayallerine göre buraları Kürdistan eyaleti olacak!

Eyalet meclisini, valiyi, belediye başkanını, polisi, hákim ve savcıyı, vergi yönetimini onlar seçecek!

* * *

Evet, bunlar şimdilik hayaldir. Olmayacak şeylerdir. Ama unutmayın, hem AB bize bu konuda bastıracak, hem de içimizdeki Kürtçüler bu konuyu yavaş yavaş gündeme getirmeye başlayacak.

Leyla Zana boşuna konuşmadı.

Çok önemli: Bu işler bugünden yarına olmayacak...

Ve PKK ile iç içe geçmiş Kürtçülük olayı Meclis kürsüsünden, Meclis çalışmalarından yansımaya başlayacak. Sadece Türk kamuoyuna değil...

Dünyaya seslenecekler ve dış desteği arkalarına daha da güçlü bir biçimde almayı başaracaklar.

Terörle bağlantısı saptanan bir kadını boşuna milletvekili seçtirmediler. O kadın şimdi cezaevinden tahliye edildi. O ve DTP'li milletvekili arkadaşları herhalde boş oturacak değil!

Cicim günleri, cicim ayları çabuk geçecek.

Çok renkli, aynı zamanda üzücü, sinir bozucu olaylar yaşayacağız. PKK'nın sesini bundan sonra Meclis kürsüsünden, Meclis salonlarından dinleyeceğiz.

Hazırlıklı olun. Şaşırmayın!

kaynak:
--spoiler--
http://www.hurriyet.com.t...lar/6982097.asp?yazarid=5
--spoiler--
türkiyede demokrasi olduguna inanan, inanmak isteyen bir insan olarak meclise girmelerinin hayırlı oldugunu dusundugum durumdur. pkknın teror orgutu oldugu su goturmez bir gercektir. umuyorum ki bu dtpli vekiller pkknin aksine kurtleri terorle degil, demokratik yollarla temsil ederler, zira bu kurt vekillerin cumhuriyet tarihinde yakaladıgı tek fırsattır. unutmamak lazımki pkk teroru dıs mihrakların etkisi altında, lokal sag siyasetciler kaynaklı baslamıstır ve bu insanlar durduk yere terorist olmamıstır. suleyman demirel ve adını bilmedigim nice merkez sag politikası guden siyasetciler doguya yol yapmamıstır zamanında kurtler gelip ankarayı isgal etmesin diye. bundan daha acık daha bariz bir paranoya gorulmemistir. yine umuyorum ki dtpli vekiller pkkli vekil kimligiyle degil, halkların kardesligini meclise tasıyan demokratik sol vekil kimligiyle azınlık sayılamayacak kadar nufusa sahip kurt vatandasların haklarını savunurlar.
türkiye cumhuriyet'inin kimliğini tasıyan insanların oylarıyla meclise girmiş insanlardır. kimse milletin vekiline hakaret edicek yetkiyi kendinde görmesin. ha pkk lı demek onlar için hakaret olarak mı algılanır farklı bir tartısma konusu. emin cölasan gibi bir provokatörün ne amacla söylediği cok acık ama...
uzlaşma arayışı içinde olunursa, karşılıklı çareler aranırsa ve azınlık hakları da düzeltilirse 22 pkk lı meclise girdi demeyiz. 22 milletvekili girdi deriz. Demokrasi adına da sevindirici bir gelişme olur. Yeterki insan hakları her insana eşit uygulansın, bu toplumun her kesimi için geçerlidir sadece kürt vatandaşlarımız için değil.
uzun bir aradan sonra emin çölaşan'ı takdir ettiğim saptama. hayır işin trajikomik yani elini kolunu sallaya sallaya gelip yabancı diline t.şak geçer gibi "türkçe" yazan istiklal marşında ağzını kıpırdatmayan hele bitanesi var hapishaneden alınıyor konvoy halinde direk meclise giriyor. hayal gibi dimi ? ama burası türkiye burada her şey olur şimdi çıkmışlar meclise dağda mehmetçiğimizin kanını akıttıkları yetmiyormuş gibi utanmadan, alenen "uzlaşmak istiyoruz" zırvalığını söylemeye başladılar bile !

Hayır ben mi çok salağım bi boktan anlamıyorum yoksa siyaset böyle bir şey mi ? lan 22 tane şık giyimli, takım elbiseli terörist şu an atatürk'ün kurduğu mecliste fink atıyor be ! ülkeyi bölmek, sinsi sinsi planlarını derinleştirmek için fırsat kolluyor.

o çok sevgili genel kurmay başkanımız laiklik elden giderken (!) ahkam kesmesini biliyorda 22 tane terörist meclise girdiğin de gıkı çıkıyor mu ? çıkmıyor tabi. öyle göstermelik, göz boyamalık sözlerle millet kandırılmaya devam ediliyor. e nolacak onların altı kuru olan dağda vatanı için ölen, yaralanan mehmetçiğimize oluyor. ben isterdim ki genel kurmay başkanlığı öyle bir hamle yapsın ki bu 22 tane terörist'i meclise sokmasın, açıklama yapıp ülkenin bütünlüğünden bahsetsin, bir şeyler yapsın işte !

ama amerika buna izin verir mi ? vermez tabi. e hani bizim askerimiz bütün kurumların üstündeydi. yemeyin bizi be ! la fontaine masallarını dinlemekten bıktık artık. içime sinmiyor 22 tane kan emicinin orada olması yazıktır, günahtır !
erken teşhis yerine bırakalım zaman göstersin denilmesi gereken durum.
düz ovada siyaset diye ben buna derim.
yakında (bkz: sayın) apo da milletvekili olursa sasılmayacak durumdur.
(bkz: bugun meclise giren yarın sozluge de girer)
ohoooo, bu da bişey mi? katili, kaçakçısı, dolandırıcısı, aşiret reisi, ırkçısı, kan kokulu ve de satıcı 500 küsür milletvekili de girdi meclise, dedirten durum. ama görünen o ki kimsenin bunlara bir şey dediği yok. lan hoşunuza gidiyor değil mi? itiraf edin işte.
bunu diyen "70 faşist, 342 şeriatçı yobaz ,112 statükocu kemalist, 1 ümmetçi ülkücü meclise girdi" de der. vekilleri yargılayacağımıza onlara en azından kendilerini ve fikirlerini tanıtmak için belli bir süre verilmesi gerekmektedir. yargısız infaz yapmak ne kadar kolay yurdumda değil mi?
yargisiz infaz yapmak ne kolay.
binlerce kisiyi oldurmus insanlari savunacak onlar ya lutfen, bu mu yani demokrasi beyler yapmayin.
birakin da adamlar dertlerini anlatsinlar, kurdistani kurmazsaniz daha cok adam olecek desinler, biz karismayiz desinler.

bu kadarcik ozgurluk cok mu caniiim, hadi ama bir kac sehit daha versek ne olacak sanki.(!)

meali: bazi insanlarin rahatligina sasiyorum.
(bkz: nerde benim tankım)
tek başına ele alırsak "bildiğin emin çölaşan zırvası işte" der geçeriz ama birçok köşe yazarının benzer yazılarını gördükçe gerçekten de hayretlere düşmeme sebebiyet vermiştir bu olay. birileri dişlerini biliyor açık açık aslında, fırsat kolluyor. ne isteniyor peki kardeşim, kürt realitesi kabul etsekte etmesekte bu ülkede varolan bir gerçekliktir bu yadsınamaz doğru mu? doğru. e peki bu adamlar senin adres gösterdiğin partilere mi kanalize olmak zorundalar, kendi sorunlarını dile getirecek bir çatı altında , kendi kurdukları partide temsil hakları yokmudur? sorun sadece dtp'den ibaret değildir, dtp yerine başka bir kürt öznesi olsa ona da eminim ki karşı olunacaktır. kısacası kürt sorununu pkk'ye indirgeyenlerin pek hazetmeyecekleri olaydır dtp'nin veya bambaşka bir kürt siyasal öznesinin parlamentoda temsil edilmesi.
halk hariç herkes içeride mi sorusunu gündeme getiren. O zaman kimlere oy veriyoruz diye düşündüren tespit.
kürt nufusunun üçte ikisi istanbul ve izmir'de yaşıyor.

''kürt sorunu'' diye bir mesele olsaydı, güneydoğu'daki

terörün bin beteri bu şehirlerde yaşanırdı.

neden yaşanmıyor?

çünkü sorun etnik değil.

sorun o bölgenin sorunu.

türk'üyle, Kürt'üyle herkesin sorunu.

ve bu sorunun çözülmesi için şimdiye kadar ''terörle mücadele

edildi''..

neyi çözdük?

35 bin hatta daha fazla şehit verdik

150 milyar dolar hatta daha fazla kayıp.

o bölgede sorun etnik değil.

kürtler ''biz mutlu değiliz, hatta türk bile değiliz''

dedikce;

sorunu ortadan kaldırmak için talabani ve barzani

ile işbirliği bile yaptık.

ve tabii derdimizi yine kimseye anlatamadık

buna karşılık kürtler dertlerini dünyaya anlatabildiler.

eğer, adına ''kürt sorunu dediğimiz'' o bölgenin sorununu eski

sistemle çözmekte direnirsek önce kanlı bir savaş yaşayacağız,

sonra da paramparça olacağız.

meclise giren 'o bölgenin milletvekilleri'' hem

sorunu hem çözümünü doğru biliyorlarsa Türkiye'yi

kimse tutamayacak.

siz bakmayın hamaset nutuklarına;

o nutukları atanlardan hangisi oğlunu şehit verdi?

hangileri vermeye hazır?
An itibari ile meclise lav silahi ile dalmak istememe neden olan eylemdir.
Gençlerimizi evlatlarımızı sevdiklerimizi herşeyden çok analarımızı ACIMASIZCA ağlatan şerefsizlerin benim meclisimde söz hakkına sahip olması bizim devlet büyüklerimizin acizliğini gösterir.. (bkz: )hertürlüişkenceyeaçıkolaninsanlar
chp li 8 pkk lı vekil neden sayılmamış diye düşündürten durumdur. bu arada çölaşan ı ciddiye alan var mı cidden.
akplilerin oylarıyla aslinda meclise giren itlerdir. bunu oy verenlere, bu iktidarı başa getirenlere kızacaksınız.
yeni değildir neredeyse 30 yıldır devam eden bir eylemdir.
Mumla aranandır.
Pkk_22 oturum açtı.