bugün

hastası var yaşlısı var tutanı var tutmayanı var, illa kötü mü konuşmak lazım git kendi kapının önünde çal denilen davulcudur.

binmiş pikapın arkasına;
dan dan dan dan dan dan dan dan dan ramazaaaaaaan
dan dan dan dan dan dan dan dan ramazaaaan

sanki arkadaşını çağırıyor gecenin köründe.

dedirtmeyin hoşgörüsünüde örfünüde adetinide.

bağnaz yobaz herifler.

edit: sonraki gece davulcuyla oturulup rakı içilmiş, hakaretvari söylemler kaldırılmıştır.
bu tip olaylar gelenektir. inanmasan da hasta da olsan, yaşlı da olsan katlancaksın. zaten bu kabullenilmiş bir olay olup müdahale şansı olmadığı için hiçbir zat bu davul sesinden etkilenmez. eğer illa 21. yy'da olduğumuzu vurgulamak suretiyle islami değerleri eleştirmek istiyorsa azıcık düşünmeyle daha iyi sonuçlar bulmamız olasıdır.

yani dini eleştirerek isyankar ergen olmak bu konu üzerinden imkansızdır.
(bkz: mike portnoy)

adam ramazan, sabbath, hallowen dinlemeden çalıyor.
ramazanda davul-tokmak bile islamcıların elinde propaganda malzemesi haline gelmis.
bir hristiyan gecenin bir yarısı sokaklarda can calarak dolassın bakalım, goruruz
ne kadar hosgorulu oldugunuzu. ramazanda davul calmak istiyorsan davul calınan
mahalle kur, orada kendi halinizde yasayın. milletin kafasını sisirmeyin.
davul sesinden hoslanan da gider oradan ev tutar-orada yasar.
cıkarı olmadan da kimse eline davulu-tokmagı alıp gecenin bir yarısı
sokak sokak dolasmaz, siz bu kafayla avrupa birligini falan unutun.
elin oglu boyle milletin kafasını sisirmenize musaade etmez.
gayet de güzel para kazandığı için dangalak sayılamayacak kişi. asıl dangalakların kimler olduğunu yazamıyorum.
(bkz: saksafon vardı da biz mi çalmadık)
ne çalsındır. akustik gitar çalacak hali yokturdur.
çağın gereklerini ve teknoloji karşısında gün geçtikçe acizleşen ve insanoğlunun ihtiyaçlarına her geçen gün cevap vermekte daha da zorlaşan ve güçlük çeken dinlerden* islam dinine mensup bünyenin ramazan adı verilen müslümanlar için kutsal sayılan bir ayda, otuz gün boyunca sadece müslümandaşlarını değil bütün insanları uyandırma amaçlı davranıştır.

burda bir ayrımcılık ve bir fazla olmanın kendisine getirmiş olduğu bu ayrımcılığı vurdumduymaz bir arsızlıkla kullanış var. denildiği gibi çağımız ile bundan 1500 yıl önce konulmuş kuralların birbirlerine uymasını beklemek islam dinine mensup olmayan insanlarımız için büyük bir haksızlıktır. 1500 yıl önce insanların sabah namazına veya sahura kalkmaları için bulunan çözümün günümüzde geçerliliğini sürdürüyor olması utanç verici bir gerçektir, değişmelidir, değiştirilmelidir.

din adamlarının son yıllarda kuran ile ilgili uygulama ve inanışlarda revizyona gitme çalışmalarının basit bir iki nedenlerinden biridir bu konu.

kimse, gecenin bir vakti çoğunluk oruç tutuyor diye davulla veya sabah namazı kılacak diye ezanla uyandırılamaz,böyle bir durum hiç bir hoşgörü dinininde olmamalıdır.
islam cografyasında islam dısında herhangi bir dine ya da islam dinine mensup
olmayana hosgoru falan gosterilmez. sadece tecrit edilir, ayrı mahallede
yasamak zorunda bırakılır. zaten islamın zorunlulukları geregi birarada
yasanamaz. islamın hosgorusu sadece kendinden olanadır. arap cografyasında da
boyledir, osmanlı cografyasında da boyleydi. islamın hosgoruden anladıgı "gozumden uzak ol" dan ote degildir. bu cagda boyle katı kuralları olan bir din de ramazanda sorun cıkarır. insanları oruc tutanlar ve tutmayanlar diye ikiiye boluyorsun cunku ve bu insanlar icice yasıyorlar. aynı otobuse biniyorlar, yan yana dairede oturuyorlar.

ezan ne zaman rahatsızlık vermeye basladı? teknolojinin gelisip anfilerin
sesinin sonuna kadar acılmasıyla beraber. yoksa usuluyle okunmus bir sabah ezanın da estetigi vardır. ne zamanki anfiler icad oldu sesler sonuna kadar acıldı,"uyumayın deyyuslar namaza kalkın" diye milleti uykudan sıcratmaya basladınız insanlar da o zaman ezana ve okuyana kufretmeye basladılar. sadece sabahın sessizliginde degil gunduzun gurultusunde bile insanı rahatsız edecek kadar yuksek bir ses sozkonusu. eger gercekten iyi niyetliyseniz radyo frekansı uzerinden insanları namaza cagırın.

hangi cagda yasıyoruz, kıbleyi gosteren seccade yapmayı biliyorsunuz.
(bkz: kiyafet balosunda ramazan davulu kiliginda gitmek)
(bkz: ramazan davulcusunun öperek uyandırması)
kendini, sadece kendini, toplumun tamamı sanan insanların, istemeyen var yapamazsınız dediği işi yapan davulcudur. mahalleye girer, olaylar gelişir:

davulcu: dan dan dan

satantango: lan! şişt! davulcu...defol git lan burdan, git kendi kapının önünde çal.

davulcu: satantango uyku sersemi tanımadın, benim ben. karşı komşun recai. neyse uyandınya abi, hadi hayırlı sahurlar...

olay böyle de gelişebilir.

ya da şöyle:

davulcu: dan dan dan

satantango: lan! şişt! davulcu...defol git lan burdan, git kendi kapının önünde çal.

komşu 1: kardeşim karışmasana ben memnunum.
komşu2,3,4,5,6,7,9,10 : biz de memnunuz (komşu 8 sağır ve dilsiz)

davulcu: valla satantango abi kusura bakma, çalarım ben bu davulu...

tüm anti-ramazan başlıklarına hediye edilmek üzere buracığa şu notu da düşmeliyim:

bu memlekette noel kutlanırken müslümanlar bu kadar yaygara koparmıyor be! behey utanmaz herifler...
mahalle arasında sünnet düğünü yapıp, 3 gün 3 gece davul-zurna çalanlar familyasından gelen insanlara yönelik sosyal bir hizmeti gerçekleştiren insandır.

- onun değil, varlığına sebebiyet veren insanların neslinin tükenmesi ile diğer insanlar huzura kavuşabileceklerdir.
bulunduğu yüzyılın yada ayın çaldığı enstrümanla alakasını kavrayamayıp davuluna abanmaya devam eden mümtaz şahsiyettir.
Üç akşam önce alkollüsünü gördüğüm cahildir. Nası hoşuma gitti belli değil.

Edit: o cahili nerde okudum, nası götümden uydurdum hakkaten bilmiyorum. calan'dan ca, insan'dan i'yi alıp, bi de bilinçaltımdan bişeler edip şeyettim herhalde. Olm var ya, kassan şurdan benim kişilik analizim çıkar lan. Çok aciip.
islamın yanlış anlaşılmasına sebebiyet kötü örneklerden biridir. neticede islamla ilgisi olmayan davul çalma, islamla bağdaştırılmaktadır. yoktur böyle bir şey islamda. bunlar sonradan türetilmiş gelenekler. ama artık gerek kalmadı bu devirde davula zurnaya. insanlar kalkmak istiyorlarsa sahura kalkarlar bir şekilde. deli gibi davul çalan davulcuya ihtiyaçları yok. davulcuya ihtiyaç var ama ramazan için değil düğünler için.
paragoz insanlardır. sen cıkar beklemeden hayır olsun diye eline davullu tokmagı al
mahalleni dolas bakalım. "bu gece mahalleliyi sahura ben kaldırayım, sevaba girerim"
dusuncesiyle elinde davulla sokakları bir gez.

o paragoz davulcular var ya,o davulu tokmagı senin bir tarafına sokarlar.
herifler resmen cete kurmuslar.
hakkında başlık açılan ancak tanım yapılamayan insandır. tanım yapmak yerine kendisine bol bol küfür edilmiş ilk entryde görüldüğü üzre.
davul çalmakla 9 yaşındaki kızı hamile bırakmak arasında ilgi kuran yazarların rahatsızlığının sebebi olan davulcudur.

bu ülkede noel'in kutlandığından haberi olmayanlar var sanırım. eşimiz, dostumuz, konumuz komşumuz hristiyan vatandaşlarımız kutlarlar noellerini, biz de her yıl arar-sorar tebrik ederiz... yeni yılı kutlayan benim.

iş inada binerse o davulu çalarlar.

ama şöyle bir şey olabilir. akl-ı selimle oturur tatlı dille konuşulursa...kimse kimsenin hoşgörüsüne, adetine, töresine küfretmez de adam gibi gelirse:

deriz ki artık her evde çalar saat var. bu davula hacet yok gecenin yarısı. eyvallah, bu da güzel bir töredir, öyleyse akşam ezanından yatsıya kadar gezsin davulcu, ramazan manisi söylesin. gece kimsenin uykusu bozulmasın, töremiz ramazan davulunu da gençler, çocuklar daha yakından tanısın.

yine de rahatsız olan varsa verir muhtarlığa dilekçesini, mahallesinde ramazan davulcusu istemez.
öncelikle (bkz: will champion)

şimdi esas konuya gelirsek islama sataşmak için ramazan davulcusunu kullanacak kadar zeki insanların varlığını ispatlamış insandır aynı zamanda. ramazanda davul çalmak 1500 yıl önce icat edilmiş değildir bilmeyen de götünden sallamasın. gayrimüslimlere saygı yokmuş. hmm evet her sene noel kutlayan bizler değiliz zaten. yok o yeni yılmış. tabi yeni yıl kutlamak zaten türklerin ve müslümanların en sevdiğimiz gelenekleridir çünkü. hoşgorü ve çoğunluk öne sürüldüğünde dokuz yaşındaki kıza tecavüz edilmesini kabul edilebilir göstermekten bahseden sevgili yazarımıza kucak dolusu öpücük gönderiyorum. tecavüzü kabul edilebilir gösterecek bir çoğunluk yoktur. merak etmeyiniz. hem bi' dakka lan! doğru ve yanlış kabul edilen ahlak kavramları genel kabul doğrultusunda hareket etmiyor mu? anlamayanlar eksi versin, ne kadar beyinsiz varmış sayıcam.
21. yy'da halen başka iş imkanı bulunmayan insandır. bir geleneği devam ettirirken evine ekmek götürmek için ıssız sokaklarda itlerle burun buruna kalmaktadır.
babasının hayrına çalmayan insandır. davulcu, gelenektir, şöyledir diye çalmaz o davulu; bütün sülalesini toplayıp kapınıza bahşiş toplamaya geldiğinde vermeyin anlarsınız ne için çaldığını. ya da ramazan öncesi çıkan kavgaları okuyun basından. neyse konumuz aslında davulcu değil, davulun çıkardığı ses.

öncelikle bu ülkede gecenin bir yarısı kimse kimseyi rahatsız edemez, etmemelidir. mesela normal bir gecede sokakta sürekli bağıran sarhoş bir elemanımız olsun. mahalle sakinleri hemen polisi arar ve rahatsız edildiklerini söylerler. polis gelir ve olaya müdahale eder çünkü o insanların o saatte rahatsız edilmeme hakkı vardır.
önce bunu yut, yuttuysan devam edelim.

bundan yüzyıllar önce osmanlı topraklarında insanlar sahura kalkabilsin diye, davulcu zamanı gelince davul çalar ve milleti uyandırırdı. çalar saat gibi teknolojik icatlar daha yok tabi. bu davulcular da müslüman mahallelerinde olur, azınlıkların mahallelerinden uzak dururlardı. hatta farklı dinlere mensup insanların beraber yaşadığı mahallelerde gayrimüslimleri rahatsız etmemek için davul çalınmaz, insanlar birbirlerinin kapılarını çalarak falan uyandırırmış(bunu zamanında bir tarih hocamız anlatmıştı, ispatla desen ispatlayamam...). o zaman bile insanlara karşı saygı ve hoşgörüden ödün verilmeden yapılırmış.

osmanlı zamanında insanlar sahuru yapar, namazını kılar, erkekler iş yerlerine gitmeden önce kahvede biraz sohbet eder; kadınlar ise işlerine başlarmış. yani ramazan davulu ile uyanan insanlar bir daha yatmıyor anlayacağın. hava karardıktan 1-2 saat sonra genelde uyudukları için de pek uykusuzluk çekmezler heralde. bunun dışında bu adamların trafik, yoğunluk, stress gibi bir kaygısı da yok. bunlar da ekstra bilgiler olsun...

gecenin bir yarısı kalkmak zorunda olmadığım halde dangalağın birinin kapımın önünde davul çalması ilkelliktir, öküzlüktür, insan haklarına saldırıdır, dangozluktur. bir de bunu savunan organizmalara soralım: ertesi gün çok önemli bir sınavın ya da toplantın varken kapının önünde saatlerce alarmı çalan arabanın sahibi için ne düşünürsün?

herkes kursun saatini kalksın kardeşim, rahatsız etmeyin lan milleti.

bir ortamda yapılan şey sadece bir kişiyi bile olumsuz etkiliyorsa bunun adı rahatsızlıktır. herkesin özgürlük sınırları başkasının sınırlarına kadardır, başkasının sınırlarına girersen onun adı tecavüzdür.

sen şimdi istediğin kadar masal anlat...
demokrasi geregi bir kisi bile olsa kamu duzeni adına istenirse hukuken yasaklanır.
o 10 kisiden dokuzu seriat istiyor diye seriatla mı yonetilecegiz?
ayrıca 1 e 10 oranı fazla degil mi efendi? *
efendim neredeyse forum tartışmasına dönmüş davulun sahibidir. amma ve lakin aynı dilden konuşmuyoruz.

kamu adına bir kişi ezandan rahatsız olduğunu ifade etse, yasaklanabileceğini sananlar var bu sözlükte. yok öyle mutlak demokrasi dünyanın hiçbir yerinde. alice'in harikalar diyarında bile yoktur.

mesela bir sivaslı olarak çok yüksek binalar beni rahatsız ediyor ankara'da. gökyüzünü ve dağ manzarasını göremediğim zaman depresif oluyorum. demokrasi gereği diyorum hani...

(haklarını aradıklarını biliyorum, sadece misal olarak verilmiştir) bi dünya kaba saba işçinin kızılayda, tandoğanda, sıhhiyede toplanıp trafiği kapamak uğruna eylem yapmalarını istemiyorum. ama bana soran kim, valilik basıyor izni. kardeşim koca vali olmuşsunuz deokrasi öğrenememişsiniz, önce referandum yapacaksınız o şeyi şey yapmak için...

iş bu yazıda bazı durumlar abartılmıştır. ama diğerlerinde abartılmadığını kim söyleyebilir? eller vicdana gidecek evvela. ondan sonra daha mantıklı tanım yapabiliriz sanırım. (moderatör yedi mi sizce?)
davulcuyu gectim demokrasi baglamında cogunlugun istegine gore degil,
hakka-hukuka gore yasanır. cunku akla-vicdana,adalete-hukuka gore yasamazsan
guclu bir toplum olamazsın, birbirini yer durursun.
guclu toplum, guclu-ozgur bireylerden olusur. guclu bir toplum olamazsan da
yarın oburgun ırak orneginde oldugu gibi kendi icinde akla-hukuka uygun yasayan
dolayısıyla guclu olan bir baska millet gelir ebenin .mına mart karını yagdırır.
güncel Önemli Başlıklar